1971 yılının yaz aylarında Queen Elizabeth transatlantiğinin Fransa sahillerindeki cruise gezisinin yolcularından biri Charles Francis “Chuck” Dolan adlı 45 yaşında bir Amerikalıdır.
Ailesiyle birlikte cruise seyahati yapan Dolan’ın kafasında “Green Channel” (Yeşil Kanal) adlı bir proje vardır.
Kablo televizyonunun yükseliş yıllarıdır ve Dolan bu sisteme entegre edilecek bir yayıncılık hayal etmektedir.
Kablo içinde yer alacak bir sinema ve dizi kanalı olacaktır.
Dönüşte projesini önce dönemin medya devi Time-Life grubuna götürür.
Onlar ilgilenmez.
Sonra Amerika’nın üç büyük dev televizyon kanalına, yani ABC, NBC ve CBS’e götürür.
Bu kanallar o günlerde eğlence âleminin krallarıdır.
Üçü de “Kendi kendimize rakip mi yaratacağız” düşüncesiyle reddeder.
*
Sonunda Dolan bunu kendisi gerçekleştirir.
Dünya dizi film tarihinin milatlarından biri olan HBO (Home Box Office) işte böyle doğar.
Dönem için marjinal sayılacak konularda gerçekleştirdiği çok başarılı dizilerle televizyon kültürünü değiştirir...
*
O gün medyanın imparatorları sayılan dev kuruluşlarının, akıl almaz bir vizyonsuzlukla fark etmediği şey ise şuydu: Dolan aslında 2000’lerin ilk 10 yılında başlayacak olan “streaming devrimi”nin temellerini atıyordu.
Bu aynı zamanda televizyonculuk alanında dev markaların gerileme döneminin başıydı.
Ne var ki, dev şirketler o gün televizyondan acayip paralar kazanıyor ve geleceği düşünmek bile istemiyorlardı.
*
Dolan bugün 93 yaşında... Kurduğu HBO dün sabaha karşı dünyanın beşinci streaming platformu olarak faaliyete geçti. Hem de elindeki 10 bin saatlik bomba gibi bir içerik arşivi ile.
Bunlar arasında “Friends” dizisinin kahramanlarının çekeceği yeni bir bölüm de var.
*
Dün aynı saatlerde Amerikan sosyal medyasında da çok önemli bir gelişme yaşandı.
Twitter, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump’ın attığı tweet’lerin yanına uyarıcı bir yazı koymaya başladı.
Yazı mealen şuydu:
“Dikkat edin oy verme konusunda yanıltıcı içerik olabilir...”
Yani açık açık “Başkanınız bu tweet’lerle size yalan söylüyor olabilir” diyor.
*
Peki ne anlama geliyor bunlar?
Kendi yorumumu size aktarayım.
WHİTE WALKERS’LA JON SNOW ARASINDA GERÇEK SAVAŞ BAŞLIYOR
HBO’nun ne olduğunu bilmeyenlere şöyle anlatayım.
Şu dizileri yapan kuruluştur:
Game of Thrones, Sopranos, Büyük Küçük Yalanlar, True Blood, Westworld, Roma, Six Feet Under, True Detective, Watchmen, Silikon Vadisi, Oz, Sex and the City, Succession, Curb Your Enthusiasm...
Bu dizilerin her biri, siyaset, ekonomi, spor, insan ilişkileri, cinsellik, ahlak gibi konularda yerleşik nizamı sorgulayan içeriklere sahip.
*
Bugün en büyük streaming platformlarının içeriklerine bakarsanız, çok güçlü muhalif rüzgârların, LGBT akımlarının, otoriter rejimlere karşı insan hakları mücadelesi veren, küresel ısınma, çevre tahribi gibi konularda çok duyarlı çevrelerin seslerinin oralarda ne kadar gür duyulduğunu hemen görüyorsunuz.
*
Özetle diyeceğim ki...
Günümüz siyasetinde gerçek taht savaşları artık otoriter rejimlerle streaming platformları ve sosyal paylaşım platformlarının yaydığı içerik arasında olacaktır.
Ve baskısını istediği kadar arttırsın, duvarın ötesindeki kıştan gelen Trump’ın duvarın bu tarafındaki Jon Snow’a karşı bu taht savaşını kazanması ihtimali yok.
Ve unutmayın ki, “Friends” dizisinin, yani masumiyetin gücü de Jon Snow’un tarafında...
YORUMLAR
698 kez izlendi
770 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.