Sesli Makale

5 Temmuz 2015

Samanyolu Grubunda paranın başındaki isim olan Ekrem Yalvak’ın, Kıbrıs’ın en seçkin otellerinden birinin VIP müşterileri kabul ettiği kumarhanesinde çekilen görüntüleri izlemişsinizdir.. Star Gazetesi yazarı Cem Küçük’ü, paralel yapının maskesini düşüren bu ibretlik haberi için bir kez daha kutlamak gerek. Zira ne kadar anlatırsanız anlatın, göstereceğiniz 10 saniyelik bir görüntü kadar tesiri olmayacaktı. Cuma sabahı bu yazı ve resimler yayınlandığında cılız bir iki tepki vardı sosyal medyada. Görüntüleri de Kanal 24’te, Cem ile birlikte yaptığımız Günün Manşeti programında yayınlayınca, sosyal medya tamamen sessizliğe büründü.. Savunulacak hiçbir tarafı olmayan buz gibi bir rezillik serilmişti gözler önüne. Milyonları, Allah ve Peygamber sevgisi ile konsolide ederek etrafında toplayan bir cemaatin, en büyük ticari yapılarından birinde paranın başında olan ismin, en az 100 bin dolarla girilebilen bir kumarhanede, gecede 1 milyon dolar kaybettiğini gösteren görüntüler ortadaydı. Bu kişi, kumarhanesinde saatler geçirdiği otelin kral dairesi büyüklüğünde bir suitte kalıyor, otele Rolls Royce marka milyon dolarlık araçla getiriliyordu. Tablo öylesine berraktı ki.. 

•

Tüm bu tabloya rağmen bu insanları savunma eğiliminde olan var mı merak ediyorum?.. “kumar oynamıyordur canım” diyen var mı mesela.. “Evet kadının elinden tutmuş onu bir yere doğru götürüyor ama belki de Afrika’ya su kuyusu açmaya götürüyordur kadını, hemen niye kötü düşünüyorsunuz”  diyen mesela, çıkar mı?.. Alkolün çeşmelerden su gibi aktığı, etrafında kadınların cirit attığı, kumar masalarının ortasında bir adamı kim nasıl savunur diye merak etmiyorum..  Biri çıkıp da; “hayır paralarını çoğaltmak için, ikiye katlamak için mecburen kumar oynuyor adam” deseydi de bu beni şaşırtmazdı.. 

•

Nitekim haşhaşinin teki çıktı ve “velev ki kumar oynamış olsun, bundan sana ne, bana ne” diye yazdı twiter hesabına.. Valla doğru söylüyor, bana ne?.. Hayatımda Cemaat’in bir bardak suyunu içmiş değilim.. Sahiden de adamın kadınlı-kızlı görüntüleri, kumar masasındaki halleri falan beni ilgilendirmez. Ancak kimi ilgilendirir söyleyeyim sana haşhaşim benim.. Bak şimdi, bu haber yayınlandığında bir işadamı dostum beni aradı. Ağladı ağlayacak.. Dedi ki: ben, su kuyuları için servet ödedim, okul açıyoruz deyip aldıkları paranın haddi hesabı yok, hiç bir bayramımı ailemin yanında geçirmedim, bunların peşinde koştum, her bayram bir değil üç kurban aldım, bir tekini dahi görmedim, haram zıkkım olsun. Gördüğünüz gibi ‘sana ne, bana ne, kime ne?” diyorsunuz ama, şu yapının sahiden bir dini cemaat olduğunu zannederek yardım yapan işadamları “bana ne” demiyorlar.. Kimseyi bu kişinin kendi parasıyla kumar oynadığına, böyle bir lüks hayatı maaşıyla yaşadığına inandıramıyorsunuz. Paranın kaynağına inandırsanız bile, davasına inandığı insanların gayr-ı ahlaki bir yaşam sürdüğü gerçeğinden kaçamıyorsunuz.. 

•

Bu haber çıktıktan sonra Ekrem Yalvak ile Samanyolu Grubu’nun yolları ayrılmış. Yalvak’ın artık grupta çalışmadığını duyururken kullandıkları ifade ilginç: “Haberde adı geçen personel yayın grubunun profesyonel bir çalışanıdır”... Yani?.. Yani demek istiyor ki, abi, cemaatten değil.. Samanyolu haber televizyonuna editör, muhabir bile alırken cemaat mensubu olmasına dikkat eden şirket, milyon dolarları emanet ettiği birini cemaatten seçmemiş yani.. Yalvak da açıklama yapmış.. Diyor ki (mealen) : “ben aşiret ağasıyım, o görüntülerde yer alan organizasyonu yapacak kadar param var”.. Yani ‘zinhar kumar falan oynamadım’ demiyor.. Bu iki açıklamayı birleştirince ortaya şöyle bir manzara çıkıyor.. Cemaat, en büyük yapılarından birinin tepe noktasında, paranın başına, kendilerinden olmayan bir kumarbazı oturtmuş yani.. 

•

Son söz.. Tüm bu manzarayı göre göre hâlâ elindeki avucundakini büyülenmiş gibi gidip bu insanlara teslim eden olursa, hiç ayırt etmem, söyleyeyim. Ekrem Yalvak kimse benim için hayır yapıyorum diyerek Zaman’a abone olan, kurbanlarını bağışlayan da aynı kişidir.. Kalın sağlıcakla.

YeniAkit