Sesli Makale

Gazetelerde şimdi boy boy FETÖ haberleri çıkıyor. Kendi işlerini YARGITAY'da takip ettirenler SAYI ve ORAN vererek FETÖ'nün ne kadar tehlikeli bir yapı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Bunu yapanlara da zamanında "Çok abartmadınız mı?" diye çıkışıyorlardı.
İsimlere girmek istemediğim için çok kez kestirmeden gidiyorum. Çünkü davalarla uğraşmaktan yoruldum.
Kazanamayacak olsalar da bezdirmek için geliyorlar. Neyse, geri çekilecek halimiz yok... Devam...
Karşımızdaki örgütü hala tam olarak anlayan çok kişinin olduğunu sanmıyorum. Küçük isimler üzerinden gidiyoruz. YARGITAY'a seçilecekler listesi PENSİLVANYA'ya soruluyormuş! Sadece o değil ki! Daha pek çok şey soruluyordu. Ancak yine de her şeyi Pensilvanyalı üzerinden açıklamaya çalışıyoruz. Bu doğru ama eksik! 140 YARGITAY üyesi hakkında rapor düzenleyen, not tutan, onları kontrol eden yapının elemanlarını atlıyoruz. Daha da önemlisi Pensilvanyalı'ya TESİR EDEN GÜCÜ ISKALIYORUZ...
Anlamamız gereken çok şey var...
Açalım isterseniz...
Öncelikle bu örgütün para kaynaklarını bilmiyoruz. Hem de hiç! ORTA ASYA'da CIA'nın neler çevirip ihaleleri bunlara nasıl PAS ettiğini incelemiyoruz. Paranın büyük kısmı buralardan... Böyle birkaç önemli merkez daha var.
Hatırlarsanız TARKİM'i yazdım.
Eksik yazdım ama yazdım. Jetleri, izinsiz uçuşları, Faruk Bayındır'ı, MHP seks kasetlerini, Deniz Baykal komplosunu, para kaçırmaları, Yalçın Ayaslı'yı, Borajet'i, Emniyet'in kaçak avukatı ve kumpasların içindeki GİZLİ SORUMLU Halil İbrahim Koca'yı, TARKİM'e gizli girip çıkanları, kaçırılanları tek tek anlattım. Şimdi aynısını MIAMI'de yapıyorlar diye duyuyorum. Orada da üs kurmuşlar.
Dışarıdan gelenleri kendileri (!) kontrol edip içeri alıyorlarmış! Bakacağız...
Ama kabul etmek gerekir ki; burada büyük operasyonlar yaptılar.
HÜRRİYET de garip bir şekilde Faruk Bayındır'a ve BYLOCK'ta kullanılan TİLKİ lakaplı yazılımcıya kadar elini uzattı. TARKİM'e giren çıkamazdı! Yazacak çok şey var!
Biraz daha bekliyorum...
Buradaki oyunculardan biri YALÇIN AYASLI... O da aralıksız dava açıyor. Açsın bakalım... Yalçın Bey etkili bir isim. Turkish American Legal Defense Fund (TALDF) Ayaslı'nın yaşattığı bir oluşumdu.
Ayrıca Türk-Amerikan ilişkilerini yüceltmek için kurulan TCA ve TCF de TALDF'nin kardeş kuruluşlarıydı.
Arkada parayı veren AYASLI idi...
Dernekler Washington'da sanırım aynı adrestelerdi! Bir de bunların dışında ATAA vardı! Yani Türk Amerikan Dernekleri Birliği... Ayaslı yine burada gizli kahramandı. Parayı ve desteği esirgemezdi! Bu yapıların birinde görev alan gizemli bir isim olan K.Ç. de vardı. BU FETÖ'nün okullarını çoğaltan kişiydi. Ayaslı bunu bilirdi!
Ama Ayaslı'nın FETÖ ile hiçbir ilgisi yoktu!
Bunun dışında DAN BURTON vardı. Senatördü! Garip bir şekilde FETÖ okullarının açılması için çok ama çok çaba harcardı. Başarırdı da.
Garip, bu da Ayaslı'nın iyi arkadaşıydı.
Ama Ayaslı'nın FETÖ ile yakından uzaktan ilgisi yoktu! Bir de aynı ekipte aslında ismi bize tanıdık gelen biri daha vardı! Mc Curty! Dan Burton ile ikisi iyi dosttu! Ayrıca Türkiye'ye ilgilerini hiç esirgemezlerdi. İşin ilginci bu ikili buraya geldiklerinde FETÖ'nün kurumlarında görülürdü. Bazen konferans bile verirlerdi! Mc Carty eski konsolostu... Bunlar buraya konuşma yapmak için geldiklerinde yanlarında bir başka VAKFIN yöneticisi olan "Dick" yani Richard LUGAR vardı.
LUGAR, FETÖ için yaşayan en önemli isimlerdendi! FETÖ'de lakabı KRAL'dı. Bu nedenle ömür boyu katkıyı hak eden birisi olarak görülüyordu. Ne veriliyordu bilemem ama ilgisiz kalmıyordu! Bu ve benzeri ekipler Türkiye'ye geldiklerinde BOSNA'ya gitmeden durmuyorlardı.
Balkanlar'ı seviyorlardı. Seyahatleri düzenleyen Amerikalılar ile Türkler'i buluşturan bir yapı daha vardı. İyi organize oluyorlardı.Ayaslı'dan devam edelim...
ODTÜ'lü Ayaslı 1985'te tek başına HİTİT'i kurdu. Şirketin geliri 2008'lerde 180 milyon dolardı!
Genellikle Amerikan devletine, Pentagon'a, Lockheed'e, iş yapardı. Bizim savaş uçaklarımızda kullandığımız bir takım araç gereçler de HİTİT'den gelirdi. Ayaslı zamanla lobi için 30 milyon doları yukarıda saydığım kurumlara ayırdı.
Savunma bakanlığı şimdi unutulsa da HİTİT'i 7 ayrı operasyondan dolayı suçladı. Şirket kabul etti ve gerekli cezayı ödedi... Ancak HİTİT'le ilgili İDDİALAR bitmiyordu...
Türkiye'de bulunduğu dönemlerde iz bırakan CIA AJANI Philip Giraldi bu suçlamaları tekrarlıyordu! İleri götürerek... HİTİT'in ABD'nin gizli teknolojilerini İsrail, Çin ve Hindistan'a yasadışı sattığını söylüyordu.
Suçlamalar daha çok LİSANSI OLMAYAN ÜRÜN SATMAK şeklindeydi... İşin ilginci HİTİT yani Ayaslı'nın şirketinin Türkiye ve İsrail'de bunları satmak için SAHTE EVRAK DÜZENLEDİĞİ öne sürülüyordu!
Doğru mu değil mi bilemem ama CIA ajanı böyle söylüyor!
Devam edelim... HİTİT ve Ayaslı'yı anlattık. Kısmen! Bir de Hitit'in Giza Technologies isimli bir ortağı vardı.
Bu şirketin sahibi de ZEKİ BİLMEN görünüyordu... İddialara göre Giza Technologies'in de geçmişi pek parlak değildi. Değişik ülkelere nükleer silah ya da silah satışı yapıyormuş!
Hitit nasıl ABD deniz, kara ve hava gücüne silah-teknoloji veriyorsa Giza da PERKİN ELMER şirketi üzerinden hedef ülkelere istediğini gönderiyordu. Hitit'le de ortaktı! Giza ve GİZA'nın sahibinin de FETÖ ile yan yana olduğu söyleniyordu. İki şirketin arkasında da CIA'nın olduğu gür sesle dillendiriliyordu. Daha da ilginci Ayaslı'nın kurduğu şirketler ya da vakıfların içindeki bazı oyuncuların Azerbaycan ve Kırgızistan gibi ülkelerdeki TELEKOMÜNİKASYON işlerini elinde tutuyordu. Dışarıdan destek veriyordu! Bizler yıllardır DİNLEMELER ile sarsılırken belli ki elde olan başka ülkeler de varmış!
Soru şu! Bu isimler ve şirketler belli yerlere silah ya da teknoloji sattığında karşılığında ne alıyordu?
İNANIN BUNUN CEVABIN BİLMİYORUM. National Security Agency'deki yani NSA'daki kaynaklarıma göre işler inanılmaz boyutlarda! Ve çok karışık!
PARA kısmına ve Amerikan askeri uçaklarının rolüne girmeyeceğim.
Şimdilik... Ama BOSNA üzerinden bir operasyon yapıldığı ortada!
TOPLANIP BOSNA'ya getirilen ve oradan da Belçika'ya uçurulan neydi?
İNANIN BİLMİYORUM! Ama öğreneceğim...
Hitit ve Giza ortak! Ama bir el onları hep korumuş! Kimse üzerlerine gidememiş...Ortada cevap bekleyen inanılmaz bir PARA AKIŞI var!
Kimler kimlere ne veriyor? FETÖ bunun neresinde? Orta Asya işin merkezi mi? Silah verildiğinde karşılığında ne alınıyordu? Nasıl ve kimlere götürülüyordu?
Ve gittikleri her yerde herkesi nasıl dinliyorlardı?
Dönelim en başa!
YARGITAY'a 140 üye sokmak için FETÖ'yü aramışlar da, talep gelmiş de...
Bunlar devede kulak bile değil...
15 Temmuz'a iyi bakın! TARKİM'e gelenlere, gidenlere, dinlemelere iyi bakın! Yukarıda saydığım isimlere ve verilen görevlere iyi bakın! Her yerde böyle ekipleri var. MHP ve Deniz Baykal kasetlerine iyi bakın! Onca siyasi isim nasıl adım adım dinlendi ve izlendi... BORAJET'in temelinde bulunan Emniyet Avukatı Halil İbrahim Koca bu işin neresindeydi?
Şimdilerde Hürriyet'in de yazmaya başladığı Faruk Bayındır nereye düşerdi? Bunlarla ortaklık yapacak kadar yakın olan AYASLI niçin bunları seçmişti? Ve bunları kim yan yana getiriyordu? Dün yazının sonuna NOT koymuştum! BYLOCK ile ilgili...
TİLKİ lakaplı BYLOCK tasarımcısı Atalay Candelen, hem CIA hem FETÖ için çalışıyor. Atalay ve Amerikalı bazı yazılımcılar şu an başka bir yazılım üzerinde yoğunlaşmış durumda! BYLOCK yerine kullanılacak yeni bir yazılım. İsmi çok gizli tutuluyor. Bu yazılım BYLOCK tarzı değil. Çoklu kullanıcıların olacağı bir tarz! Yani çok uluslu çok kişili bu programa girenlerin arasında FETÖ'cü bulmak imkansız. Yapmak istedikleri bu! DEŞİFRE olmamak için uğraştıklarına göre bunlardan daha çok var! Bunu da paylaşayım istedim...

NOT: Hamdi Topçu hangi uçak şirketinin üst düzey yöneticisini arayıp "AVRUPA'YA GİDECEK YARGITAY ÜYELERİ VAR. BUNLARI UÇUR!" diye rica etti!

Takvim
18 Kasım 2016