Eskiden kendilerinden bağımsız bir sıkıntıya çullanırlar, onu istismar eder ve sıkıntıdan neşet olan iğrenme, bıkma, korkma artık kötü bir his neyse onu abartır ve stratejilerinin o kötü hissin intikamını almak üzere kurarlardı. Bu basit ama eski taktik çok işe yarıyor; bunla milletin başına bela olup güya muhalefet ederlerdi. Yeni hükümet sistemiyle birlikte bütün ihtimaller yok olunca “Muhalefette kalıp baş ağrıtma” görevi de tarihe karışmış oldu.
Şimdi ya bu işleri bırakacaklar ya da iktidara talip olacaklar; ortası yok artık. Bu durumda telaşla en büyük eksikliklerini gidermek için deli saçması teorilerle lider arıyorlar. Bir dert tespit etseler, tespit ettikleri dert herkesin ortak derdi olsa, bu derde bir çare önerseler, önerileri için bir plan yapsalar, yaptıkları planın başına biri gelse, gelen kimse çözümü ve yol haritasını ifade etse, ifade ettiği görüşler milletin nezdinde karşılık bulsa bu işi çözecekler; ama, aması var işte. Bunları yapabilecek adam olsalar geçmişte çoktan yapmışlardı. Her seferinde askeri darbeyle iktidar oldukları için, evet her seferinde hatta en başından itibaren her seferinde askeri darbeyle iktidar oldukları için normal, meşru bütün yollara karşı kör ve sağırlar.
Mağduriyet arıyorlar, istismar edecek sıkıntı arıyorlar ama akıllarından geçip dillerine vuran her lider adayına “En iyi istismarı bu yapar” diyerek pazarlıyorlar.
Tekrar edelim; inşallah gerçekleşmesin, inşallah biz evham yapmış olalım, hatta boş konuşmuş olalım ve utanalım ama bunlar bir mağduriyet arıyorlar. Aradıkları mağduriyeti bulamazlarsa kendi kendilerine meydana getirmek için her türlü pisliği çeviriler. Deniz Baykal’ı kasetle gönderen odaklar bu sefer Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu kadar kolay göndermezler...
Diriliş Postası
7 Mayıs 2017
Hiç yorum yapılmamış
718 kez izlendi
783 kez izlendi
557 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.