DÜNYA

Cem Küçük : Türkiye’ye yönelik kirli tezgâhın arkasındaki ülke: BAE

Tarih
23 Aralık 2017
İzlenme
Kişi
Yazar
Cem Küçük
 Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed’in Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan’a yönelik sözleri büyük tepkiye sebep oldu. Cumhurbaşkanımız Erdoğan, bin Zayed’e gerekenleri söyledi. Ama BAE’nin Türkiye’ye yönelik eylemleri yeni değil. Uzunca bir zamandır bu tür faaliyetleri var.

Öncelikle BAE’nin İsrail’le ilişkilerine bakmak lazım. BAE’nin neredeyse bütün siber işlerini yapan İsrail devletine yakın iş adamlarıdır. Suudi Arabistan’daki bin Selman’la birlikte BAE’nin tavırları bütün Orta Doğu için umut kırıcı. Kudüs konusunda bile beklenen tepkiyi veremediler. ABD ve İsrail’le yakın ilişkileri Müslümanların moralinin bozulmasına sebep oldu.

Sabah gazetesinde dün bununla ilgili önemli bir haber vardı. Mesela: “Kasım ayında yayın hayatına başlayan Türkiye karşıtı haber sitesi Ahval, BAE’ye bağlı The Arap Weekly tarafından finanse ediliyor. FETÖ’den aranan firari Yavuz Baydar’ın genel yayın yönetmenliğini yapacağı medya platformu çalışmalarına başlamış.”

Middle East Eye’ın yayın yönetmeni David Hearst, BAE’nin Muhammed Dahlan aracılığıyla FETÖ’cü darbecilere para yolladığını ve Gülen’le darbe öncesi görüşmeler yaptığını yazdı. Ayrıca BAE’nin Washington Büyükelçisi Yusuf el-Uteybe’nin hacklenen e-postalarında Türkiye’ye olan düşmanlığı rahatlıkla görülüyor.

ABD Başkanı Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster geçen hafta Türkiye ve Katar’ın radikal ideolojilere destek verdiğini söyledi. McMaster bu açıklamayı BAE’nin finanse ettiği The National dergisine yaptı. Zaten Türkiye aleyhtarı bir şey oldu mu ya da biri Türkiye aleyhine konuşacaksa ilk tercihlerden biri The National oluyor. 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ elebaşı da ilk söyleşisini buraya vermişti. The National, neredeyse FETÖ’yü aklamaya girişmişti.

Yabancı medyada o kadar gazete, dergi ve televizyon varken devreye The National girmişti. Kim bilir darbe başarılı olsa, neler yazacaklardı o dergide. FETÖ parlatılacaktı. Türkiye’yi parçalamak için yayınlar bile yapılacaktı. İdris Kardaş geçen gün bu konuyu BAE’nin Reza Zarrab davasına olan dahlini şöyle yazmıştı:

“FDD (Demokrasileri Savunma Vakfı) Türkiye ile DEAŞ'ın ortak hareket ettiğini sıkça raporlaştıran ve uluslararası medyayı bu bağlamda yönlendiren bir sürecin ana aktörüydü. Aynı FDD, yine Erdoğan'ı sıkıştırmak için Sarraf davasını kullanmaya çalıştı. Ancak ABD'deki dava, Sarraf'ın 'çıkmak için yalan söylerim' dediği ve tanıklardan FETÖ'cü bir polisin FBI'dan para aldığı gibi sansasyonel bilgilerle çöktü. Dolayısıyla büyük bir titizlikle hazırlanan, bilirkişisinden savcısına, hâkiminden tanığına kadar onca emek verilen bir dava yine gerçekler karşısında çöktü. BAE ve onu yönlendiren yapılar yine istediğini alamadılar...”

Türkiye’yi batırmak için her yolu denediler ama sonuç alamadılar. Terör örgütleri her şeyi deniyor ama asla başaramayacaklar. BAE de, ne denerse denesin başaramayacak. Algılara, yalanlara kanmaya hiç gerek yok. Türkiye’nin yükselişine kimsenin gücü yetmeyecek.

Türkiye
22 Aralık 2017

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • sedat

    23 Aralık 2017 23:27
    0 0
    bu terbiyesizlere neden gerekli cezalar MİT tarafından verilmiyor .
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;