Sesli Makale

Geçtiğimiz günlerde Alman Deutsche Welle’de bir haber yayımlandı. BM’nin 80 sayfalık gizli bir raporuna dayandırılarak kaleme alınan haberde 2019 yılında Türkiye'nin Libya'ya yönelik sevkiyatlarını engellemek için sekiz ülkeden katılımla özel bir tim oluşturulduğu ortaya çıktı. “Opus Projesi” denen Türkiye karşıtı operasyon grubunda ABD, Malta, İngiltere, Fransa ve diğer bazı ülke vatandaşları da bulunuyor.

Raporda ilginç detaylar mevcut. Görevlendirilen korsan timlerin Libya’ya, “Bilimsel araştırmacı” kimliği altında sokulduğu belirtiliyor. Timlerin görev tanımı ise ilginç: “Düşman nakliye gemilerine çıkarak arama yapmak.” Yani Türkiye Cumhuriyeti devletini “Düşman” olarak tanımlamışlar.

Libya’daki Türk düşmanı organizasyonun faaliyetleri bununla da bitmiyor. Birleşik Arap Emirlikleri merkezli yürütülen gizli operasyonda 2019 yılının haziran ayında Güney Afrika’da altı askerî helikopter alındığı ve bunların Libya’ya, Bingazi hükûmetinin bulunduğu alana nakledildiği bilgisi var. Ayrıca Malta’da “Opus Capital Asset” isimli şirket günlüğü 5 bin avrodan iki askerî şişme bot kiralayıp makineli tüfeklerle silahlandırdı. Tüm bunların tek bir hedefi vardı: Türk nakliye gemilerine saldırmak. 21. yüzyılda ne korsanlık ama!

İlginç bir detay: Tüm bu hazırlıklara rağmen proje 2 Temmuz 2019 günü sona erdirilmiş. Korsan timleri aynı gece botlara binerek saatler süren gece yolculuğunun ardından Malta’ya ulaşmışlar...

Opus Projesi, Türkiye’nin Libya’daki dengeleri nasıl altüst ettiğinin önemli bir kanıtı. Akdeniz’in hiçbir bölgesinde Türkiye olmadan oyun kurulamayacağı, denge oluşturulamayacağı böylece ortaya çıkmış oldu.

Libya Ulusal Mutabakat Hükûmeti ile imzaladığımız anlaşmayla ulusal çıkarlarımız için çok önemli bir adım attık. BM tarafından tanınan meşru UMH güçlerine askerî danışmanlık vererek sahadaki tüm durumu lehimize çevirdik. Hafter’in derme çatma paralı askerleri tüm cephelerde yenilgiye uğramaya başladı. Türkiye’nin binlerce yıllık askerî geleneği, devlet aklının hesapçılığıyla birleşince Libya, Türkiye için kendisini hatırlatma, düşmanlarını korkutma, dostlarına güven verme alanı hâline geldi.