Sesli Makale

4 Aralık 2014

Yalova’daki ağaç kıyımı konusunda görüşlerimi yazmadım... Denilebilir ki, “Neredeyse her şey söylendi. Laf kalabalığına lüzum yok.”

Doğrudur...

Yalova Belediye Başkanı CHP’li Vefa Salman’ın müthiş asistini gole çeviren çok sayıda yazı yayımlandı, çifte standartçı kesimin yüzünü kızartacak çok sayıda yorum yapıldı, neredeyse söyleyecek söz kalmadı...

Fakat bir dakika...

“Benim bu işlerden haberim yok, ağaç kıyımına karşıyım” diyen Kemal Kılıçdaroğlu’na da bir çift söz söylemek gerekiyor.

Vefa Salman diyor ki, “Nasıl haberi olmaz! Arkadaşlar genel başkanımıza burayla ilgili dosyayı gönderdiler. Kendisi buradaki yazışmalardan, geçilen aşamalardan bilgi sahibidir...”

Vefa Salman’la Kılıçdaroğlu’nu baş başa bırakalım...

Anlaşsınlar...

Daha doğrusu, yesinler birbirlerini...

Son sözü genel başkan söyleyeceği için, Belediye Başkanı’nın bir şansı bulunmuyor... Sözlerini tavzih edecektir. “Yanlış anlaşıldım, ben öyle demek istemedim” filan diyecektir... Ya da istifa edecektir.

Hayır, elbette istifa etmeyecektir...

Konu kapanacaktır...

Taraflar, tavana bakmak suretiyle, olayı “unutturma” cihetine gidecektir.

Fakat unutmayacağız.

Her defasında hatırlatacağız: “Şu Yalova’daki ağaç işi ne oldu Kemal Bey? Arkadaşlarınız sizi tekzip ediyor. Gereğini yapmayacak mısınız?”

Bir şey daha:

Bu iş bildiğimiz “ağaç kıyımı”na benzemiyor... Yani, ODTÜ yönetiminin, içkili mekân açmak için Eymir gölü kıyısında giriştiği ağaç katliamına benzemiyor... Asırlık çınarlar bunlar. Kesilmesi izne tabi... Bir rivayete göre, bir bölümü Atatürk’ün emriyle dikilmiş... CHP Belediyesi, tarihi eser sayılan çınar ağaçlarını keserek, hem büyük bir suç işliyor, hem de (çok sevdikleri ifadeyle söyleyelim) “Aziz Ata’nın hatırasına saygısızlık” ediyor. İş ciddi sizin anlayacağınız.

Bu işler olurken, bizim “çapulcu” taifesi ne yapıyor?

Ne yapacak? Seyrediyor...

Her ne kadar, “Mesele ağaç değil, sen hâlâ anlamadın mı” deseler de, biz meselenin “ağaç” olduğuna inanmak istiyoruz...

Çünkü kendilerine “Taksim Platformu” adını veren grup, “Mesele ağaçtır kardeşim, başka şeyler aramayın” diyordu... “Çapulcu” olduğunu ilan eden Cem Boyner de “Mesele ağaçtır” diyordu...   

Hadi, meselenin ağaç olduğuna inandık diyelim...

Neden Yalova’ya “yığışıp” (bir saatlik mesafededir), şehrin altını üstüne getirmiyorsunuz?

Neden yollarda barikat kurmuyorsunuz, sağa sola molotof bombası atmıyorsunuz, kaldırım taşlarını sökmüyorsunuz, ATM’lere saldırmıyorsunuz, iş makinalarını yakmıyorsunuz, ambulansları devirmiyorsunuz?

Neden duvarlara CHP aleyhinde “yaratıcı sloganlar” yazmıyorsunuz?

Sırrı Süreyya Önder nerede?

Elinde megafon, Taksim’e adam toplayan Sırrı Süreyya Önder’i iş makinalarının önünde poz vermeye davet ediyoruz... Levent Üzümcü’den tweet atağı bekliyoruz... Ahmet Hakan Coşkun’u 10 saniye de olsa oturma eyleminde görmek istiyoruz...

Doğan Medya Grubu, Reuters, CNN, bilumum iç ve dış yayın mecraları... 

Nerede kameralarınız?

Enver Aysever, İdris Bal, Doçent İhsan Yılmaz ve refikası hanımefendi, sair tuzluklar...

Sizler neredesiniz?

Hekimler, sanatçılar, mimarlar, mankenler, dizi oyuncuları, “Gezi bize çok şey kattı... Ne güzel komün hayatı yaşadık” diyen Cihangir entelleri, antikapitalist Müslümanlar... Neden Yalova’nın da çok şey katmasını istemiyorsunuz?

Hadi rezalet çıkarmaya...

Star