Sesli Makale

18 Mayıs 2015

Hürriyet gazetesinin pişkin genel yayın yönetmeni Sedat Ergin, Başbakan Davutoğlu’nun eleştirilerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleriyle cevap vermiş: “Biz internet sitemizde yüzde 52 oy almış Mursi’nin idam cezasına çarptırıldığını yazdık ama aynı ifadeyi Cumhurbaşkanı Erdoğan da kullandı, yüzde 52 oy almış Mursi’nin maalesef idam cezasına çarptırıldığını söyledi...”

Mesele de bu işte pişkin şey...

Mesele, sizin yüzde 52’ye yüklediğiniz anlamla, muarızlarınızın yüklediği anlamın “farklı” olması...

Hayır, “maalesef” farkından söz etmiyorum...

Zihniyet farklılığı bu...

Ne olduğunu siz çok iyi biliyorsunuz.

Kaldı ki, haberinizde “maalesef” nitelemesini kullanacak, idam kararından duyduğunuz üzüntüyü dile getirecek değildiniz.

Sevindiğinizi biliyoruz.

Seçimle gelmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin idam cezasına çarptırılmasını derin bir tevekkülle (yani pişkin bir olgunlukla) karşıladığınızı, bundan birilerinin (yani Erdoğan’ın) ders çıkarması gerektiği ima ettiğinizi biliyoruz.

Bir zamanlar, “yüzde 90’la da gelseler” lafzını dilinizden düşürmezdiniz. Yüzde 90’la da gelseler, karşılarında kaya gibi Cumhuriyet’in kurumları vardı. Bu kurumlar gereğini yapardı.

Nitekim öyle oldu... “Yüzde 47”yle gelmiş iktidar partisine dava açıldığında, “Ne olmuş yani yüzde 47’yle gelmişlerse... Cumhuriyetin kurumları var. Suç işledilerse elbette kapatılacaklardır” şeklinde akıllara seza yorumlar yayınladınız, birbirinden pespaye haberler yaptınız

Kaldı ki, müddei için biricik delil kaynağıydınız, iddia makamına sürekli “delil” ve “içerik” ürettiniz. Bu pisliği de yaptınız.

Önemli olan yüzde 47 değil, nitelikli oy çoğunluğuydu.

Dolayısıyla, niteliksiz oy çoğunluğuna sahip bir partinin siyaseten tart edilmesi dünyanın sonu değildi...

Böyle bakıyordunuz...

Hâlâ böyle bakıyorsunuz.

Efendim, Başbakan Davutoğlu bize haksızlık yapıyor, niyet okuması yapıyor. Kendisine teessüf ediyoruz.

Öyle ya, niyetiniz çok sahih...

Hiç darbe destekçiliği yapmadınız... “Her şey sandık değildir” ucuzluğuna tamah etmediniz... Elinizde tuzluk, bütün muhtıraların peşinden koşmadınız... Paşa’nın Başkan’ı nasıl hizaya soktuğunu ballandıra ballandıra anlatmadınız... Meslektaşlarınızı andıçlamadınız... Linç konsorsiyumunun önüne attığınız insanların arkasından “Vay şerefsiz” diye ünlemediniz... Mursi devrildikten sonra “Örnek devlet adamı Sisi” haberleri yapmadınız...

Hatırlayalım...

Hürriyet gazetesinin hem “bekâret testçisi”, hem “darbeci” Sisi’yi bizlere nasıl takdim etiğini hatırlayalım...

Noktasına virgülüne dokunmadan aktarıyorum: “Abdülfettah El Sisi. 58 yaşında. Mısır silahlı kuvvetlerinin genç generallerinden... ABD’ye yakın, Batı’da eğitim görmüş üst düzey askerlerden biri. 1977 yılında Mısır Askeri Akademisi’nden mezun olduktan sonra eğitimine Batı’da devam etti. 1992’de İngiltere’de, 2006 yılında ise Pennyslvania’daki ABD Ordu Savaş Üniversitesi’nde öğretmenlik derecesi aldı. Sisi karizmatik, güler yüzlü, duygusal konuşmalar yapan bir lider olarak biliniyor. Dindar biri, ama Müslüman Kardeşler üyesi değil. Karısı tesettürlü, peçeli... İhvan Hareketi ve destekçilerinin İslam’ı itibarsızlaştırdığına dair bir görüşe sahip...”

Hürriyet gazetesinin “karizmatik, güler yüzlü ve duygusal” bulduğu general Sisi’nin, darbeye direnen halkın üzerine tank sürdüğünü ve binlercesini öldürttüğünü, bütün televizyonları kapattığını, on binlerce İhvan üyesini tutuklattığını, parti binalarını yağmalattığını da hatırlatalım...

Ola ki pişkin suratları kızarır!

Star