GÜNCEL

Ahmet Kekeç : Hep aynı şerefsiz tarifeyi mi uygulayacaksınız!

Tarih
06 Aralık 2014
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

6 Aralık 2014

Ertuğrul Özkök 
kankam (epeydir kulaklarını çınlatmıyordum), “Yavuz gel seni ben savunayım” diye bir yazı yazmış.

Savunmuş da...

Gerçi Ertuğrul söz konusu olunca, insanın, “Aman, kalsın... Sen savunma!” diyesi geliyor ama yine de hakkaniyetli olmak lazım; doğru noktalara temas etmiş.

En azından, Yavuz Bingöl’ün söylemek istediklerini doğru anlamış...

Bu yönüyle bakıldığında, Ahmet Hakan Coşkun adlı kişiden “daha namuslu” bir tutum sergilemiş.

Dün, Yavuz Bingöl röportajının tapesini bir kez daha okudum...

Hakikaten ayıp edilmiş sanatçıya...

Bırakın Erdoğan’ın tutumunu meşrulaştırmayı, bilakis Erdoğan’a çakmış... “Başbakan’ın anasına sövenlerle, Berkin’in anasını yuhalatanlar arasında ne fark var?” demeye getirmiş.

Biraz vicdan sahibi olan, Yavuz Bingöl’ün, “benzer fiiller” olarak değerlendirdiği bu iki tutumdan da yakındığını ama (nezaketinden ya da aşırı dikkatinden) meramını tam anlatamadığını görecektir.

Röportajı yapan şahıs (Ahmet Hakan Coşkun), dün, köşesinde, “Yavuz Bingöl hadisesi”nin teferruatını anlatıyordu; tetiği çeken el kendisi değilmiş gibi.

Daha doğrusu, Yavuz Bingöl hadisesini yazarak, kendisini olayların dışına çıkarıyordu.

Efendim, Yavuz Bingöl kendisine gelmiş, konuşmak ve dağılan imajını toparlamak istediğini söylemiş...

Eh, ne yapsın! O da Yavuz Bingöl’ü kırmak istememiş ve ortaya bu röportaj çıkmış.

Sanatçıya yönelik tepkinin bine katlanmasının nedeni de, Bingöl’ün söylediklerinin sosyal medyada “özetleniş biçimi”ymiş.

İyi söylüyorsun da muhterem, senin bu “özetleniş biçimi”nde hiç mi katkın yok?

Ne yapmış oldun?

Röportaj sırasında sormadığın, sormayı akledemediğin soruyu, deşifre esnasında röportaja ekleyerek (yani, “sormuş gibi” yaparak ve adamcağızı linç konsorsiyumunun önüne atarak) ne yapmış oldun?

Bu özetleniş biçiminin tek sorumlusu, bizatihi sen değil misin?

Ne çabuk elini yıkayıp çıkıyorsun?

Bu ne laubalilik...

Bu ne yüzsüzlük...

Hatta, bu ne terbiyesizlik!

Madem konu “terbiyesizlik”ten açıldı, Doğan Medya Grubu’nda çalışan bir başka örnek şahsiyetle devam edelim...

Hani, iş gereği Londra’da bulunduğu halde, hiç sıkılmadan bunu “sürgün” diye yutturan zat...

Bu zat, Hülya Avşar’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabet etmesini “gemileri yakmak” olarak değerlendiriyor. Yani, Hülya Avşar’ın bir daha mahalleye dönemeyeceğini söylüyor.

Öyle ya, Özal’ın davetine icabet edilebilir, Kenan Evren’e “Paşam, ne güzel at resmi çiziyorsunuz” diye reverans yapılabilir, Demirel’le kanka olunabilir, Ahmet Necdet Sezer’in üç ampulden biri söndürülmüş Çankaya’sında her türlü şaklabanlık sergilenebilir, hatta ilk Cumhurbaşkanı’nın sofrasında maymun taklidi yapılabilir ama bugüne kadar seçilmiş en meşru Cumhurbaşkanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın davetine gidilemez...

Bir defa, siz kimsiniz?

Bu ülkenin sanatçılarına “norm” ve “davranış” dayatma hakkını nerden alıyorsunuz?

Hangi mahalle, hangi meşru topluluk, hangi sosyal sınıf, hangi dayanışma örgütü, hangi “kanon” adına konuşuyorsunuz?

Dahası, kendinizi ne sanıyorsunuz?

Ne olacak yani?

Hülya Avşar’ın titrini mi elinden alacaksınız?

İşine mi mani olacaksınız?

Muhitinize mi sokmayacaksınız?

Filmlerini mi yakacaksınız?

Sizin arsız zekânıza uygun davranmayanlara hep aynı “şerefsiz tarife”yi mi uygulayacaksınız?

Ne yapacaksınız?

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • osmanli

    08 Aralık 2014 14:07
    0 0
    Ne yapacaklarini ben yazayim... verdikleri sapkin balolara veya odul torenlerine davet etmeyecekler.. karsilastiklari her magazine ortaminda dilayip hakeret edecek,surebildikleri kadar cirkef surecekler.. okul arkadas grubunda vardir ya..asilacak ders beraber asilacak cogunlugun aldigi karara uymayan ..afaroz edilecek sonuna kadar o ders yili ona zindan edilecek.. iste mahalle dedikleri ve baskilar bunlar..issiz kalma korkusu. unlu iken unsuzlesme korkusu... aslinda ben olsam ..sanatin ve sanatciligin erdeminde haksizliga boyun egmeme ve ozgurluk yatar..bu dusturden yola cikar.. bu unlulerin kendilerine paranoya ettikleri mahalleyi baslarina yikarim.. bugun bir yavuz bingol...varligini ve onemini bu mahalleye borclu oldugunu dusunuyorsa zaten orda kaybetmis demektir..ama zannetmiyorum yavuz abi oyle birisid degil. su baglamdan gidecek olursak..cumhurbaskanimiza oy veren halkla yavuz bingolu sanatini alkislayan halk ayniysa korkulacak bir sey yok demektir..ki oyle..peki neden geliyor bu mahalle baskisi... ILLUMINATI DUNYAYA YOLVEREN DOKUNDUGU KISIYI ZENGIN VE HATTA POPSTAR UNLU YAPAN DUNYA GIZLI ORGUTU... MAHALLE DENILINCE BENIM AKLIMA BU GELIYOR..olurya cihangir ve etiler yok canim bukadarda etkisi olamaz dedirtiyor insana .... ACABA DIYORUM..RECEP TAYYIP ERDOGANA YAKIN OLANDAN ILUMINATI SIHIRLI DEYNEGINIMI CEKIYOR OLABILIRMI? ILLUMINATININ DE HANGI AMACA HIZMET ETTIGI BELLI..HERKES BILIR.. YOKSA CANIM..BIR CIHANGIRDEN BIR ETILERDEN ADAMA NE ZARAR GELEBILIRKI?
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;