GÜNCEL

Ahmet Kekeç : En tarafsız MİT Müsteşarı kimdi?

Tarih
13 Mart 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Ahmet Kekeç

13 Mart 2015

Dönemezmiş... Teamüle aykırıymış... Şık olmazmış... 

Hakan Fidan’ın MİT’in başına getirilmesi, ayrıca yasal olarak da mümkün değilmiş... (Bunu da “paralel” cenahın operasyon gazetesi iddia ediyor.)

Çünkü efendim MİT Yasası’na göre kurumda beş yılını tamamlamayan çalışanlar yeniden atanamazmış...

Öyle miymiş?

Cevabı Süleyman Özışık’tan alalım. Bakalım Hakan Fidan yeniden MİT Müsteşarlığı’na atanamaz mıymış?

Paralel kulaklarınızı açın: “Hakan Fidan’ın MİT’te 5 yılını doldurmadığını iddia edenler ya hesap yapmayı bilmiyor, ya da hiç dayak yememiş! Fidan 17 Nisan 2009’da Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşar Yardımcılığı’na başlamış. Emre Taner’in görev süresinin dolmasının ardından, 25 Mayıs 2010 tarihinde MİT Müsteşarı görevine atanmış. Şimdi Devlet Bahçeli’nin matematiğiyle hesaplarsak... Bütün sıfırları oraya buraya şuraya atarsak, 5 yıl, 9 ay ve bilmem kaç gün eder ve Hakan Fidan MİT Müsteşarlığı’na geri döner!”

Hayır, yine dönemezmiş...

Hakan Fidan AK Parti’den milletvekili adayı olduğunu açıklayarak, bir partili olduğunu deklare etmiş. MİT gibi, “tarafsızlığıyla bilinen” bir kurumun başına bir partilinin atanması etik açıdan doğru değilmiş.

Şu “etik”i biraz da kendinizde arasanız diyorum...

Milletvekili yapmak içi kaç bürokrat istifa ettirdiniz?

Kaç savcı...

Kaç hâkim...

Kaç genel müdür.

CHP’den ve MHP’den aday olan bir bürokrat görevine iade edilebilir, AK Parti’den aday olan bir bürokrat görevine iade edilemez... Bunu mu demeye çalışıyorsunuz? Bu kadar mı zavallılaştınız?

MİT gibi “tarafsızlığıyla bilinen” bir kuruma da, Fuat Doğu ve Teoman Koman gibi tarafsız Müsteşarlar yakışırdı, öyle ya... Nurettin Ersin yakışırdı... Burhanettin Bigalı yakışırdı... Şükrü Ali Agel yakışırdı... Ali Ertekin gibi, CHP’ye göbekten bağlı “çalışanlar” yakışırdı. Etik de olurdu.

Dönemin Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, “Bunlar bir iş çeviriyor ya... Bakalım ne olacak?” dedikten çok kısa bir süre sonra, “iş çeviren” ekibin başındaki zat Başbakan Süleyman Demirel’le görüşmüş, “İstifa etmeniz gerekir efendim. Durum kritik!” demişti.

Bu zatın ismi Fuat Doğu’ydu. Doğrudan Başbakan’a bağlıydı.

Görevini büyük bir “tarafsızlıkla” yerine getirdiği için, Başbakan’ı darbeden haberdar etmemişti.

En tarafsız müsteşarların başında Nurettin Ersin geliyordu elbette.

Başbakan’la muhatap olmamıştı.

Darbeyi haber vermek gibi külfetli işlere de girmemişti.

Beklemiş, kendi darbesini yapmıştı... (12 Eylül darbesiyle gelen “beşi bir yerde konseyi”nin daimi üyelerinden biri de Nurettin Paşa’ydı. Işık içinde yatsın.)

Burhanettin Bigalı Paşa’nın tarafsızlığı ise, dillere destandır.

Bir dönem rahmetli Turgut Özal’la çalıştı. Kendisini siyaset kurumuna karşı hiç sorumlu hissetmedi... Emirleri genellikle Genelkurmay Başkanlığı’ndan aldı.

Şükrü Ali Ögel de öyleydi.

En tarafsız müsteşardı. Aynı zamanda CHP milletvekiliydi... Tıpkı, aynı anda hem Cumhurbaşkanlığı, hem Başbakanlık, hem YSK başkanlığı, hem fahri Halkevi başkanlığı görevlerini yürüten İsmet İnönü gibi.

Teoman Koman’ın “tarafsızlığını” 28 Şubat sürecinde tecrübe ettik...

Size daha tarafsızından haber vereyim.

İsmi Ali Ertekin. Vatansever bir CHP’liydi. Milli Emniyet (dönemin MİT’i) için çalışıyordu. Sabahattin Ali’nin kafasını odunla parçalayıp öldürme fikri işbu vatansever Milli Emniyet mensubuna aittir.

Bu da, “Hakan Fidan’ın atanması etik değildir” diyen CHP’lilere kapak olsun.

Hayırlı olsun...

Star

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;