Sesli Makale

Bilindiği gibi PKK terör örgütü, ilk başlarda yöre halkı nezdinde fazla tasvip görmemişti. Ancak örgütün iyi örgütlenmiş bir propaganda yürütmesi, bölgenin arazi ve iklim şartları, ekonomik ve sosyal birçok eksikliğin olması, istismara zemin hazırladı. Bütün bunlara ilaveten bir dönem, güvenlik güçlerinin içinde kötü niyetli görevlilerin halka kötü davranması ve faali meçhul cinayetler işlemesi, PKK’nın kitlesel destek bulmasını sağladı.

Ancak kara gözlü çocukların, güneşli sabahlara uyanacağı topraklar, PKK terör örgütünün neden olduğu çatışmalarla bir türlü rahat yüzü görmedi. PKK’nın ilk eyleminden günümüze kadar, bölge halkı acısını hep içine akıttı. Çünkü terör örgütü en büyük zararı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge halkına vermiştir.

PKK terör örgütü, amaçlarına erişmek için bölge halkını sindirmeyi hedeflemişti.  Bu amaçla kendisine yardım etmeyen ve destek vermeyen bölge halkını, kundaktaki bebekleri dâhil olmak üzere herkesi öldürmüştü. Ayrıca bölgenin alt yapısını geliştirmek için hizmet götüren devletin araçlarına ve tesislerine birçok kez saldırmıştı.

PKK terör örgütünün dışında dünyanın hiçbir yerinde öğretmenler terör örgütünün hedefi olmamıştır. Görevleri çocukları eğitmek olan öğretmenler, PKK terör örgütünün defalarca acımasız hedefi olmuştur. Eğitim müesseslerini işlemez hâle getirmek ve bölge halkını cahil bırakmak için okulları birçok yerde ateşe vermiştir.

Ayrıca, bölge insanlarına dini hizmetleri götürmekle görevli imamlara, halkın haber alma hürriyetinin önemli unsur olan basın mensuplarına yönelik defalarca saldırılar yapmıştır. Bölge halkının çocuklarını zorla dağa kaçırmaktan tutun, halkı haraca bağlamaya kadar birçok konuda bölge halkına zulmetmiştir.

Ancak bütün bu acıları Kürtlere yaşatan bu terör örgütü, nasıl oluyor da bölge halkından hâlâ siyasi destek alabiliyor?

Bölge halkının bir bölümü, PKK terör örgütünün ve siyasi Parti’sinin Kürtler için mücadele ettiğini zannediyor. Hâlbuki terör örgütü Kürtler için değil, Emperyalist Batı ülkeleri için mücadele ettiğini elebaşlarından Duran Kalkan bizzat kendisi itiraf etmişti. Bunları o dönemde yazmıştık. 2021’de terör örgütünün yayın organına bir demeç veren Duran Kalkan, önemli itiraflarda bulunmuştu. Bu itirafları spot cümleler hâlinde tekrar hatırlatalım:

-‘’Avrupa ülkeleri kendilerini barıştan yana gösteriyorlar ancak niyetimiz çözümden yana olduğunda onu boşa çıkartmak için saldırılarda bulundular’’

-‘’Türkiye’ye karşı ‘savaşı sürdürün’ tarzında dayatmalar defalarca geldi.’’

-‘’Dış ortam Kürt sorunun çözümüne fırsat ve imkân vermedi. Tam tersine Kürt sorunu için çözümsüzlüğü ve Türkiye ile çatışmayı dayattı’’

-‘’Avrupa ülkelerinden ateşkes için zemin bulamadık’’

-‘’Ateşkes ilan etmeyeceksiniz, çatışmayı sürdüreceksiniz diye bize defalarca dayatmalarda bulundular. Bu dayatmalar açık oldu, gizli oldu; sözle oldu, fiiliyatla oldu ama bize dayatılan hep çatışmaydı, çözümsüzlüktü.’’

-‘’Türkiye, Avrupa’nın çözüm istediğini sandı fakat kısa sürede gerçeklerin bunun tam tersi olduğunu gördü, Ankara Avrupa’dan destek bulamadı’’

Terörist başının Avrupa ile ilgili bu itiraflarını aslında Türkiye başından beri biliyordu. Devlet yetkilileri defalarca, ‘’PKK’nın emperyalistlerin taşeronu olduğunu’’ zaten söylüyordu. Ancak bizzat Duran Kalkan’ın kendi iradesi ile kendi yayın organı ‘’Fırat Haber Ajansına’’ konuşmuş olması çok önemliydi. Ben de Rudaw.net sitesinde okumuştum.

Çünkü eğer Abdullah Öcalan, bu itiraflarda bulunsaydı ve herhangi bir Türk yayın organı bunları yayınlasaydı DEM Parti sözcüleri muhtemelen ya ‘’iftira ediyorsunuz’’ ya da ‘’siz bunları zorla söylettiniz’’ diyeceklerdi. Oysa bunları 2021’de yazmıştık ve buna itiraz edebilen kimse olmamıştı ve olamazdı da.

Bunların siyasi partisine hâlâ oy veren vatandaşlarımızın bunların emperyalist batının taşeronu olduğunu artık anlaması gerekir. Nitekim Duran Kalkan: ‘’Avrupa bize çatışmayı gizli açık dayattı’’ diyor. Peki, siz neden dayatmalara boyun eğiyorsunuz? Sizin iradeniz yok mu onların kölesi misiniz?

Bölgedeki vatandaşlarımızın bunları iyi görmesi için, Duran Kalkan’ın itiraflarının üzerinde durulması lazımdır. Gerek bölge halkına gerekse bölge kökenli olup ta batı illerinde yaşayan vatandaşlarımıza en güzel bir üslupla bunların anlatılması gerekir.

Türkler ve Kürtler olarak bizler, ortak bir kültüre, ortak bir tarihe, ortak coğrafyaya ve ortak bir geleceğe sahibiz. Aynı değerleri benimsemiş iç içe geçmiş büyük ve asil bir milletiz. Hepimiz bu güzel ülkenin bahçesinde farklı çiçekleriz ama bütün çiçekler güzel ve narindir. Farklılığımız sadece güzelliğimizdir.

Avrupa’nın dayatmalarına boyun eğerek askerimize, polisimize, öğretmenimize kurşun sıkan bu güzelliği bozmaya çalışanlardır. Onlar, şimdiye kadar Kürtlere acı ve gözyaşından başka hiçbir şey vermemiştir. Bunların gerçek yüzünün anlaşılması için, Duran Kalkan’ın itiraflarının bölge halkına çok iyi anlatılması gerekir.

Seslimakale.com.tr