DÜNYA

Yusuf Kaplan : İngilizleri anlamadan dünyayı anlamak!

Tarih
06 Mayıs 2022
İzlenme
Kişi
Yazar
Yusuf Kaplan

Çağdaş düşünceyi Almanlar kurdular.

Çağdaş siyaseti ve kurumlarını büyük ölçüde Fransızlar geliştirdiler.

Ama çağdaş dünya, İngilizlerin eseri.

Almanların düşünce devrimlerini, Fransızların siyasî devrimlerini sanayi devrimleriyle ekonomi-politik devrime dönüştürerek Batı uygarlığının dünya üzerinde kesin bir hegemonya kurmasını sağlayanlar İngilizler oldular.

Gerçek Hayat dergisinin yeni hazırlanan İngilizlerle ilgili özel sayısında yayımlanan uzunca bir yazımın özetini burada sizlerle paylaşıyorum.

İNGİLİZLERİN DIŞARIDAN VE İÇERİDEN SALDIRILARI

Sultan İkinci Abdülhamid Han, “hangi taşı kaldırdıysam altından İngiliz parmağı çıktı” demişti. Sultan Abdülhamid’in bu tespitinin bugünlerde daha fazla hatırlanması gerektiğini düşünüyorum. İngilizler, sessizce ve derinden geliyorlar… Kuzey Afrika, Arap dünyası, Balkanlar ve Kafkaslar’ı yani Osmanlı coğrafyasını da, Hint-Çin coğrafyasını da, en iyi bilenler İngilizler.

İngilizler, “üzerinde güneş batmayan imparatorluk” diye romantize ederek tasvir ettikleri İngiliz İmparatorluğu’nu ve hegemonyasını, üç kıtada da hem İslâm dünyasını dışarıdan kontrol altına alabilmelerine hem de İslâm’ı içerden dönüştürecek şekilde İslâm üzerinden geliştirdikleri stratejilerini gerçeğe dönüştürmeyi başarmalarına borçluydular.

Yalnızca dün böyle değildi bu; bugün de böyle. İngilizler İslâm dünyasını sadece coğrafi, siyasî ve askerî olarak işgal ederek kontrol altına almadılar. Diğer emperyalistlerden farklı olarak ya da onlardan daha belirgin şekilde, müslüman halkların İslâm’la ilişkilerini bozacak, dönü��türecek yok edecek bir emperyalizm biçimi geliştirdiler.

Hem dışarıdan hem de içeriden saldırdılar: Dışarıdan saldırıyla İslâm medeniyetinin tarihten çekilmesine yol açtılar; içeriden saldırıyla da Müslüman toplumların İslâm’la ilişkilerini sakatlamaya çalıştılar.

Dışarıdan ve içeriden saldırı olarak adlandırdığım strateji, Şark Meselesi olarak bilinen stratejinin temel sütunlarını oluşturuyordu aslında. İngilizlerin İslâm dünyası üzerindeki emperyalist hegemonya kurma stratejilerinin iki ayağı vardı: Önce İslâm’ı yani tarih yapan bir aktör olarak İslâm medeniyetini tarihten uzaklaştırmak. Sonra da Müslümanları İslâm’dan uzaklaştırmak. İngilizlerin “Şark Meselesi” (Eastern Question) olarak adlandırdıkları iki asırlık stratejilerinin özü, temel hedefi buydu aslında.

İki asırlık mücadele sonunda İngilizlerin iki temel meselede de çok büyük bir mesafe katettiklerini görüyoruz.

İNGİLİZLERE DİKKAT!

Eğer dikkatle incelenirse şunu görebiliriz kolaylıkla: İngilizler, özellikle de İslâm dünyası üzerine yoğunlaştılar. İki asırdır İslâm dünyasının sorunlarını ve sınırlarını İngilizler belirliyor…

Dünyaya çeki düzen veren ülkeler arasında İslâm dünyasının imkânlarını ve zaaflarını İngilizlerden daha iyi bilen başka bir aktör yok.

İngilizler, hem İslâm dünyasına dışarıdan / fiilen ve içeriden / zihnen saldırdılar hem de gelecekte İslâm’ın tarih yapıcı bir aktör olarak tarih sahnesi çıkmasını engellemek için her tür hazırlığı yaptılar. Bunun için önce Suudi Arabistan’da Vehhabiliği, hâricî mantığını icat ettiler sonra da Hindistan’da Kadiyaniliği.

Nedir bu? Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, elbette!

Yahudileri hem başlarından defetmek hem de İslâm dünyasının başına bela etmek için Filistin’e yerleştirdiler.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;