Sesli Makale

15 Temmuz gecesi darbe başladığında Kemal Bey Ankara-İstanbul uçağındaydı. Uçak havadayken darbe başlamış, lakin darbenin başladığından Kemal Bey’in haberi olamamıştı.

Altını çizmekte fayda var! Darbeden değil, başladığından haberi yoktu. Zira darbe herkesin uykuda olduğu, gecenin ilerleyen saatlerinde planlanmıştı. Darbeci alçaklar için ters giden bazı işler oldu, alelacele öne çekildi.

Kemal Bey’i getiren uçak saat 23.04’te indi. Telefonlar açıldığında o dâhil uçaktaki herkesin haberi oldu.

Kemal Bey’in VIP salonuna girişi ancak 13 dakika sonra gerçekleşti. Korumaları eşliğinde telaşla kapıya yöneldi. Tam çıkmak üzereydiler ki, korumaları Kemal Bey’i durdurup VIP önünde tankların yolu kestiği konusunda uyardı.

Bunun üzerine hep birlikte misafir salonuna dönüldü. Kemal Bey’in korumaları o andan itibaren 12 dakika boyunca yoğun bir telefon trafiği başlattılar.

On ikinci dakikada VIP önündeki tanklar usulca çekildi. Akabinde Kemal Bey beraberindekilerle birlikte VIP salonundan güvenle, elini kolunu sallaya sallaya çıkıp gitti.

Ne olmuştu o 12 dakikada? Kimler kimlerle görüşmüştü? O tanklara çekil emrini kim vermişti?

Hâlâ bilmiyoruz!

İyi ama niye?

Niye bilmiyoruz?

Peki, Kemal Bey İstanbul’a niçin gelmişti?

Onu da bilmiyoruz!

Daha önce “Darbe olursa o tankın önüne önce ben çıkacağım:” diyen Kemal Bey, 15 Temmuz gecesi bırakın tankın önüne çıkmayı sokakta durmaktan bile imtina etmiş, Bakırköy Belediye Başkanı’nın evine yerleşmişti. Dahası bir de pişkince ‘Bütün oteller kapalıydı, hiçbir otel bizi kabul etmedi’ demişti.

Oysa bir genel başkan İstanbul’a gelecekse oteli önceden ayarlanmaz mıydı?

Peki, kim hangi oteli aradı, hangi otel kapalıydı?

Bilmiyoruz!

Hangi otel Kemal Bey’i kabul etmedi?

Onu da bilmiyoruz.

Çünkü soruyoruz, söylemiyor.

Daha da önemlisi, millet meydanlarda darbecilere direnirken, otel aramak da neyin nesiydi?

Neyse!

Biz gelelim o gecenin en can alıcı kısmına.

Kemal Bey Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde duşunu almış, sakal tıraşını olmuş, kıyafetlerini değiştirmiş, kırmızı kravatını takmış elinde de kahve fincanı televizyon karşısında gelişmeleri izliyordu.

Nereden biliyoruz?

Darbeden günler sonra biri, o anın fotoğraflarını sosyal medya üzerinden sızdırdı. Muhtemelen Kemal Bey’in bilgisi dâhilinde. Zira o sıralar herkes ‘Kemal Bey o gece neredeydi’ diye soruyordu. O da arkasında başka bir şey aramayın, bakın buradaydım dercesine bu fotoğrafı servis ettirdi.

Eminim sonradan pişman olmuştur.

Çünkü!

Kemal Bey o gece darbenin başarılı olacağına inanıyordu.

Erdoğan’ın şehadet haberini bekliyordu.

Teşkilatlarına meydanlara çıkın talimatı vermediği gibi, gelin kaldığım evin önünde nöbet tutun bile dememişti.

Çok ama çok rahattı.

Başarılmasını beklediği darbenin ardından kameralar karşısına geçip açıklama yapacak gibiydi.

Ama olmadı.

Kırmızı kravatı da boşuna takmış oldu.

yazının devamı