Sesli Makale

7 Kasım 2014...
Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisini basıp 10 Türk'ü şehit eden Terör Devleti İsrail'in 'savaş suçu işlediği' Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tescillendi.

İsrail komandolarının, uluslararası sularda giriştiği bu katliamı bir başka deyişle Savaş Suçu'nu...

O günlerde ve sonrasında kimler 'haklı göstermeye' çabalıyordu?

-En başta Paralel Yapı ve Doğan Medyası!

Paralel Yapı'nın lideri, 'İsrail'in otoritesine karşı çıkılmamalıydı' diye Neo-Concu çizgideki Wall Street Journal gazetesine beyanat verirken...

Baronlar'ın medyadaki amiral gemisi Hürriyet de 'Ağlayan Komando' manşetiyle Terör Devleti İsrail'in katil komandolarını sanki 'mağdurmuş gibi' göstermeye yeltenmişti.

Batı işbirlikçisi bu cephe Mavi Marmara katliamında Tel Aviv'i değil de Ankara'yı kabahatli buluyordu!

Neticede, Güneydeki Sevdikleri Ülke'nin katilliği bir kere daha tescillenmiş oldu!

İsrail'in otoritesinin önünde eğilenler...

Yeni Türkiye'ye 'Batı Kulübü'nün Yandaşı' olarak savaş açanlardır.

MESCİD-İ AKSA'YA SALDIRI

300 İsrail askeri, önceki sabah Mescid-i Aksa'yı işgal etti:

Camideki Filistinlilere biber gazı ve plastik mermiyle müdahalede bulunarak kutsal mabedin içini savaş alanına çevirdiler!

Kur'an-ı Kerim'leri yerlere atıp, mihraba saldırdılar!

Paralel Yapı'nın otoritesine bağlı ve bağımlı olduğu, 'çok sevdiği' İsrail işte budur!

*

Paralellerin malum televizyonu, Mescid-i Aksa'ya İsrail'in gerçekleştirdiği alçakça saldırıyı 'iddia edildi' diye verdi!

O paralel televizyon, İsrail'in Gazze'ye saldırısını da 'Gazze'deki terör hedefleri vuruldu' diye sunmuştu:

-Terör devletinin hedefi olan masum insanlara terörist demişlerdi!

Paralel Yapı'nın başındaki 'Kâinat İmamı!' İsrail'in çocukları kadınları masumları sivilleri öldürdüğü Gazze soykırımını tek kelime dahi kınamamış ve İsrail'e karşı tek laf etmemişti!

*

Terörist İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik barbarca saldırısı, 'Filistin'in bağımsız bir ülke olarak tanınmaya başlanmasıyla' aynı dönemde gerçekleşti!

İsveç, Filistin'i bağımsız bir devlet olarak kabul eden ilk AB üyesi ülke oldu. Fransa, İngiltere ve İrlanda'nın Filistin'in bağımsızlığını tanıma ihtimali de İsrail'i iyice rahatsız etti!

Batı Cephesi'ndeki bu ülkelerin, Filistin konusunda birdenbire hareketlenmelerinin sebebi ne olabilir?

Soruyu, buna mecbur kalmalarının nedeni nedir, diye de sorabiliriz!

Buradaki 'mücbir sebebin' içeride sistematik olarak ABD-İsrail yaltakçılığı yapan Ecnebiler Cephesi'ni hayli üzeceğini söylemekle yetinelim!

İSRAİL'İN ZEVALİ

Özellikle son bir yıldır bölgemizde ve küresel ölçekte yaşananlara bakıp...

-Adı konulmamış veya ilan edilmemiş bir 'Dünya Savaşı' yaşanıyor diyebiliriz!

Giderek ateşi daha da yükselecek ve genişleyecek bir savaştan söz ediyoruz...

Burada mevzubahis olan 'Dinlerarası' bir savaştır!

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik alçakça saldırısını da bu çerçevede değerlendirmek gerekir.

Tahrik peşindeler!

Buna mukabil, Siyonist ve Haçlı Tandemi'nin yirmi birinci yüzyılın ilk on dört yılında yaşadıkları Bumerang Etkisi'nin boyutları genişleyecektir!

*

ABD ve İsrail'in, kapalı kapılar ardında ya da gözden ırak alanlarda aldıkları 'etkili ve hatırı sayılır karşılıklar' Türkiye'de hemen hiç bilinmiyor!

İçerideki Batıcı Medya, İsrail'in ve hamisi ABD'nin özellikle Ortadoğu'da ve dahi küresel düzeyde 'duvara dayandığı' fevkalade sıkıntılı hususları asla yazmaz!

*

Henüz...

Adı Konulmamış Küresel Savaş'ın başlangıcındayız:

-Yaşayan herkes, İsrail devletinin zevalini görecektir!

Yenişafak