SİYASET

Salih Tuna : Oyun nasıl bozuldu

Tarih
28 Ağustos 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
Salih Tuna

PKK'nın Suriye kolu PYD / YPG, ABD'nin itiraf ettiği “kara kuvvetleridir;DAEŞ ise itiraf etmediği kara kuvvetleri.

Ben bunu bilir bunu söylerim.

Bunun için biz Cerablus'ta DAEŞ'e vurdukça, PKK / PYD / YPG cıyaklamıştır.

Bunun için MİT TIR'ları saldırısının ardından “Türkiye DAEŞ'e yardım ediyor” tezviriyle uluslararası toplumda ülkemizi mahkum ettirmek için gece gündüz algı operatörlüğü yapanların, lobi faaliyeti yürütenlerin morali fena halde bozulmuştur.

Ve, bunun için Cemal Hasan tayfasının içi acıyor.

Hiç şüpheniz olmasın; bundan kelli, “sömürge aydınları” her geçen gün daha fazla hayıflanacaklardır.

Zira oyun bozulmuştur.

Hem FETÖ bozguna uğratılmış, hem de DAEŞ ile YPG arasındaki muvazaa deşifre edilmiştir.

Plan, malumunuz, şöyle işliyordu:

ABD himayesi ve muvafakatiyle hedeflenen lokasyon önce DAEŞ tarafından hunharca işgal ediliyor, ardından da “kurtarıcı rolünde” YPG gelip oraya yerleşiyordu.

Aslında orijinal bir “plan” değildir bu.

Afrika'dan (her petrol kuyusu başında devletçikler kurulan) Ortadoğu'ya kadar uygulanan çok eski bir planın / taktiğin bölgeye uyarlanmasıdır.

Sahtekarları kahraman yapan bir plandır bu. Necip Fazıl üstadımızın ifadesiyle, “Sahte kahramanlar” üreten bir plan!..

Türkiye, Cerablus'a mükemmel bir zamanlamayla girince tüm planları bozuldu.

DAEŞ ile YPG arasında henüz devir teslim yapılmadan, yani, “İkinci İsrail” mesabesindeki “koridor” tamamlanmadan müdahale edildi.

Sayın Cumhurbaşkanımız da sınırlarımızda böylesi bir devletin kurulmasına ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğimizi dosta düşmana çoktan ilan etmişti.

Sonuç şimdilik şudur: Koridor ellerinde kaldı; YPG'ye de “Fırat'ın doğusuna, hadi marş marş” çekildi.

Diyeceksiniz ki, madem YPG'den DAEŞ'e kadar bölgedeki tüm terör örgütleriyle ABD iş tutuyor; Cerablus'a, ABD'nin hava desteğiyle girmemiz çelişki değil mi?

Hayır, değil.

ABD'yi buna biz zorladık; elleri mahkumdu.

Şayet başka türlü hareket etselerdi “vekalet savaşı” sona erecek, dımdızlak ortaya çıkacaklardı.

Bunu da göze alamazlardı.

Türkiye, Cerablus'a girmeden evvel, Rusya ve İran'la “Suriye'nin toprak bütünlüğü” konusunda ittifak kurdu, bunu unutmayın.

Bakmayın siz Rusya ve İran'dan gelen cılız tepkilere.

Zaten İran'ın tepkisi de, “Türkiye Şam yönetimiyle koordineli hareket etmelidir” demekten öteye geçmemiştir. Kaldı ki, mesaj Türkiye'ye değil, “maslahatları” gereği Şam yönetiminedir.

Suriye'nin toprak bütünlüğü nasıl ki Türkiye'nin toprak bütünlüğü için elzemdir; İran için de böyledir. Zira İran da yakın gelecekte aynı tehditle karşı karşıya kalacaktır.

Demem o ki, ne Türkiye Rusya ve İran'a sevdalanmıştır; ne de Rusya ve İran Türkiye'ye. Şartlar dayatmış, “Suriye'nin toprak bütünlüğü” konusunda ittifak kurmuşlardır.

Bu hali tespit etmeyi, “Rusya ve İran aşkı” şeklinde tanımlamak da, ya ABD'nin azat kabul etmez kölesi olmak ya da mucize çapında şebek olmakla mümkündür.

Suriye'nin toprak bütünlüğü” temel hedeftir. Katil Esad'la yürümeyeceğini de Rusya ve İran artık fehmetmiştir.

Peki Suriye'nin toprak bütünlüğünü istemeyen kimdir?

Hiç lafı dolaştırmadan söyleyelim: ABD - İsrail hattıdır.

ABD'nin nihai hedefi de, “İkinci İsrail”i Suriye sınırımıza zehirli bir hançer gibi saplamaktır.

Bunun için de ellerinden geleni artlarına koymayacaklardır.

Biden'ın “ABD'den daha iyi dost bulamazsınız” yollu gerdan kırmasına sakın aldırmayın.

Taşeronları devrededir.

Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı da Cizre'de polislerimizin katledilmesi de bunun göstergesidir.

Hedefleri kaos yani güvensizlik ortamı oluşturmak, hülasa, Türkiye'ye diz çöktürmektir.

Merak etmeyin; hiçbir halt edemeyeceklerdir.

Yeter ki daha evvel de söylediğim gibi tefrikaya düşmeyelim, daha da birbirimize sarılalım.

Ve, agah olalım.

Bilelim ki Suriye'de ABD ile alabileceğimiz hiçbir yol yoktur.

Şuncağızı da aklımızdan çıkarmayalım:

Suriye'ye biz sınırlarımızda “İkinci İsrail”in kurulmasına engel olmak için, toprak bütünlüğümüzün teminatı için girdik.

Siyaset hırsızı” muhiplerinin ve “Neo – İttihatçı şarlatanların” o eski mavallarına dönmek için değil.

Yenişafak
28 Ağustos 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;