Ahmet Kekeç kardeşim Akif Emre'yi Millet Caddesi'ndeki (Bilim Sanat Vakfı'nda idarecilik yaptığı dönemde) ziyaret ettiğimiz günü hatırlatarak, "Orda asansöre binerken 'sıkıntı' yaşayan (sıkıntı yerine başka bir kelime kullanmıştı ama neyse) birini işaret ederek, 'Bu muhteremleri nerden buluyorlar?' dediğin bir adam vardı. O kimdi biliyor musun?" dedi.
"Nerden bileyim?"
"Ahmet Davutoğlu'ydu..."
"Hadi ya!"
"Vallahi..."
"Ayıp etmişim..."
Ahmet Kekeç'in çok sağlam hafızası vardı. Ne gördüğünü unuturdu ne duyduğunu. Kaç yıl önce olursa olsun fark etmezdi. Bundan 25 yıl mukaddem kısacık bir an gördüğü Ahmet Davutoğlu'nu unutmamıştı. Davutoğlu o vakitler kamuoyunun tanımadığı genç bir akademisyendi. Zaten AK Parti de henüz kurulmamıştı.
***
Sayın Davutoğlu'yla hiçbir zaman uzun boylu bir tanışıklığımız olmadı.
Sadece FETÖ'cüler 2008'de abimi tek kişilik hücreye attığında Dışişleri Bakanı'yken görüşmüştük. Azerbaycan Büyükelçimizi yanımdan aramıştı. İşe yaramamıştı ama ilgilenmişti ya yine de sağ olsun. Ayrıca, eşi kıymetli hanımefendi de eşimin doktoruydu. Demem o ki, Ahmet Kekeç'in hatırlattığı o asansör muhabbetini saymasak ona karşı herhangi bir "önyargım" olmadı. Zaten neden olsun ki?
Gelgelelim, Suriye politikasına rahmetli Akif Emre abim de ben de karşı çıkmıştım. Sezai Karakoç üstadımız da Suriye'nin "tuzak" olduğunu söylüyordu.
Sırf bu nedenle Sayın Davutoğlu'yla iltisaklı elemanlar bizi hedefe oturttular. Bir defasında Akif Emre, Prof. Mahmut Erol Kılıç ve fakir hakkında ölümle tehdit eden bildiri bile yayımladılar.
Davutoğlu şimdilerde Suriye politikasının sorumluluğunu üstüne almak istemiyor. Fakat o vakitler dış politikanın mimarı olarak "Türkiye'nin Kissinger'ı" algısından gayet memnundu.
İşine geleni sahip çıkıp işine gelmeyeni Erdoğan'a yüklemek sadece onun değil Erdoğan'a sırt çevirenlerin ortak özelliği.
Bir farkla ki, Davutoğlu bu işi biraz daha acemice yapıyor. Hem de "AK Parti Genel Başkanı olarak yüzde 49'la en çok oyu ben aldım" diyecek kadar.
Bir arkadaşı da çıkıp, "Efendim bu söylemelerle kendinize zarar veriyorsunuz" diye uyarmıyor. Belki de uyarılmaya müsait olmayan bir mizacı var. Bilemiyorum.
***
Hiç yorum yapılmamış
712 kez izlendi
776 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.