Sesli Makale

Bir Aydın Menderes vardı, idam edilen Başbakan Adnan Menderes’in oğlu.

“Pazara kadar değil, mezara kadar…” diyerek Refah Partisi’ne katılmıştı.

28 Şubat’ın hemen ertesi günü televizyonlara çıkıp “Ey Erbakan sakın askere direnip ülkeyi bir maceraya sürükleme! Bilesin ki seni destekleyen hiç kimse yok sen bir yalnız adamsın!” diyerek Erbakan’ı yalnız bırakanların en başında yer almıştı.

Rivayet odur ki, Aydın Menderes’i ziyaret ederek fikrinin değişmesine sebep olanların arasında emekli veyahut emeksiz askerler de bulunuyordu.

Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ın, "İkinci tura Kılıçdaroğlu ile Erdoğan kalırsa Erdoğan'a destek veririz demiştik ama başımıza gelmeyen kalmadı” açıklaması bana bunları hatırlattı.

“Bu konuda rahatsızlıklar oluştu. Biz böyle bir şey olsa bile Erdoğan'a destek olmayacağız deme noktasına geldik” diyen Fatih Erbakan başına gelenleri şöyle açıkladı:

“Teşkilatlarımızdan ve üyelerimizden tepki geldi. O kadar ciddi tepkiler oldu ki… Biz de şaşırdık. Özellikle Konya teşkilatında bu sözden rahatsızlık duyanlar oldu. Her iki adayı kendi haline bırakıp hiçbirine oy vermeyeceğiz noktasına geldik. Asıl söylenmesi gereken inşallah ikinci tura biz kalırız.”

Fatih Erbakan daha önce ne demişti:

“Seçimlere de gireriz. Diyelim ki ikinci turda sayın Kılıçdaroğlu ile Tayyip Bey kaldı. Biz ikinci turda kalmadığımıza göre Kimseye destek vermeyiz deme imkânımız yok. Öyle bir durumda Kılıçdaroğlu’nun olmasından Tayyip Bey’in olması bizim kitlemiz, tabanımız açısından daha anlaşılır olacaktır.”

Ben daha önce, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olmasındansa, Tayyip Bey’in cumhurbaşkanı olmasını tabanı açışından daha makul kabul eden Fatih Erbakan’ın bu ani dönüşü(mü)nü sadece tabanı ile açıklamasını yeterli bulmuyorum.