Sesli Makale

Malumunuz, Milli maç için İzlanda’ya giden A Milli Futbol takımımız orada çirkin bir muameleyle karşılaştı.  

Üç saat bekletildikten sonra alınan kafilemiz üstüne bir de tuvalet fırçası şoku yaşadı.  

Milli Takımımızın tecrübeli ismi Emre Belözoğlu’na bir İzlandalı tuvalet fırçası uzattı. 

*       *      * 

82 milyonluk, tarihe sığmayacak büyüklükte bir medeniyetin bugünkü temsilcisi olan bir ülkenin milli takımına yapılan hareket insanlığın 2019 yılında da pek de ileri gitmeye niyetli olmadığını gösteriyor. 

Özellikle de genç İzlandalının Emre’ye uzattığı tuvalet fırçasını görünce aklıma bir anda şu meşhur olay geldi 

İran Şahı, Yavuz Sultan Selim’e elçi gönderirken yanında da bir sandık hediye gönderir. Sandığı açarlar, içinden kötü bir koku. Hediyelerin en altında dışkı bulunmaktadır. Aleni bir hakarettir o dönemin diplomasi anlayışı içinde. 

Yavuz da bir sandık hazırlattırır. En altına ise gül kokulu lokumlar koydurur. Ve bir de not. Şah lokumları yedikten sonra notu okuduğunda yutkunuz: Notta şöyle yazar: “Herkes yediğinden ikram eder.” 

Biz Türk milli takımının nasıl karşılanması gerektiğini, neyi hak etti��imizi gayet iyi biliyoruz. O yüzden de çok dert etmemek gerekir.  

İzlanda kafilesi rövanşa Türkiye’ye geldiğinde diplomasideki mütekabiliyet esasları gereği muhtemelen onlar da bekletilecek, detaylıca aranacaklardır. Ona bir diyeceğim yok. 

Ama onlara Türk lokumu ikram edelim derim ben. Aynı Emre’ye tuvalet fırçasının uzatıldığı noktada, güvenlikten geçildiği esnada hem de… 

Tüm dünyaya, haber ajanslarına, haber kanallarına da böylece servis ettirelim.  

“Türkler İzlandalılara kendi yediklerinden ikram ettiler” diye de not düşelim.  

*      *     *  

Bunu neden yazdım? 

Sosyal medyaya olayın düştüğü anda baktığımda ilk tepkilerin tümünün “asalım, keselim, vuralım, kıralım” tadında olduğunu gördüm. 

Çok da doğaldır. Hele de bizim gibi bayrağına, milletine, milliyetine düşkün bir millet için. 

Ama bizim Türkiye’nin dünyadaki imajını, tarihin ilk çağlarından bugüne taşıdığı mirası düşünmek gibi de bir görevimiz de var.