Ben ediyorum.
Çünkü ben de sabah yürüyüşlerim sırasında izliyorum o gemilerin bir Karadeniz'e, bir Marmara yoluyla Akdeniz'e geçişlerini.
Özellikle de Rus uçağı Suriye sınırında düşürülüp ilişkiler dibe vurduktan sonra, o gemiler Suriye'ye silah, cephane, araç ve asker taşımaya devam ediyordu.
Ama Türkiye bunu engelleyemiyordu; 1936 Montreaux (Montrö) anlaşmasına göre, savaş hali dışında Karadeniz'e sahili olan her ülke gibi Rusya'nın da geçiş hakkı vardı. Üstelik, ABD'den gelen bütün telkinlere karşın altında Başbakan İsmet İnönü ve Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün imzaları bulunan anlaşmanın bu haliyle Türkiye'nin çıkarlarını (tam istediği gibi olmasa da) hala koruduğuna o da inanıyordu.
O gemiler, Suriye hava sahasını Türkiye'ye (Geçtiğimiz Haziran'daki barışmaya dek) yasaklayan Rus uçaklarının bulunduğu (Lazkiye yakınlarındaki) Hmeymim Üssü'ne malzeme taşıyordu.
Yazının devamını okumak için tıklayınız
Hiç yorum yapılmamış
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.