Dün öğle saatlerinde İstanbul'da yaşanan deprem tüm gündemin önüne geçti. İnsanlar, bir an güçlerinden, meşgalelerinden sıyırılıp yaşadıklarını hissetiler.
Ciddi bir durum yok. Bu yaşadığımız sarsıntıyı, uzmanların daha büyük olacağını tahmin ettikleri muhtemel depremin küçük bir simülasyonu olarak düşünelim. İlk etapta çıkardığımız derslere bakalım:
1- Cep telefonlarımız kilitlendi. Mevcut altyapıya hepimiz yüklenince hiçbirimizim konuşması da mümkün olmadı. Evlerimizdeki, işyerlerimizdeki sabit telefonların değeri anlaşıldı. GSM operatörleri acilen kapasitelerini arttırmalılar. Biz kullanıcılara düşen de deprem sonrası hal hatır sormalarımızı kısa tutmak. O anda bu iletişime bizden daha çok ihtiyacı olanları düşünmek.
2- İnternette ve büyük oranda WhatsApp'daki iletişimde bir aksama yaşanmadı. Bu bize deprem sonrası kullanılacak sistemlere dair çok şey söylüyor.
3- Bazı televizyonların reyting kaygısından çok acemilikten kaynaklanan kanlı canlı deprem paniği de gözden kaçmadı. Depremin artçıları sürerken ağlayan çocuklarla, insanlarla röportaj yapmanın, Twitter'daki dedikoduları ekranda dillendirmenin başka bir açıklaması olamaz.
4- Ambulanslar ve itfaiyeler çağrıldıkları yerlere ulaşmakta zorlandı.
Bu erken uyarıyı dikkate alalım. Sizin de ekleyeceklerinizle birlikte bu zorunlu tatbikattan nasıl çıktığımıza kafa yoralım.
Geçmiş olsun.
Hiç yorum yapılmamış
711 kez izlendi
776 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.