Bugünlerdeki büyük meselemiz, ABD Başkanı Trump'ın tüm dünyaya karşı açtığı ekonomik savaş.
Bu kez hep birlikte, teröre, darbelere ve siyasi sabotajlara rağmen yeniden Pentagon'a bağlanmak istenen Türkiye'nin ekonomisine omuz veriyoruz...
Çünkü biliyoruz ki, bu tercihe, ekonomimiz kadar yaşadığımız topraklarda var olabilmek için de mecburuz.
Bu yüzden İkinci Dünya Savaşı'nın ardından kurulan dünya düzeninde "Ortadoğu karakolu" vazifesi biçilen Türkiye'yi, girdiği bağımsızlık rotasında tutmak zorundayız.
Kuşkusuz yükün en ağırı, bu sürecin liderliğini 16 yıldır yürüten ve Suriye'ye çevrilmek istenen Türkiye'yi bir arada tutmayı başaran Cumhurbaşkanı'nın omuzlarında.
***
Ancak derdin büyüğünün, biz de dahil tüm dünyanın başına dert olan ABD'de olduğunu görmek içimize su serpiyor.
Zira seferdeki 300 bin askeri, 1000 sınır ötesi üssü ve devasa bir istihbarat ağıyla dünyayı kesintisiz işgal eden ABD bugünlerde, evinde atom bombası yemiş gibi.
Çünkü üsleri kapatma ve Rusya ile barışma gibi ABD'yi içine döndürecekpolitikaları vaat ederek göreve geldiği günden beri derin devletle didişen ABD Başkanı bu kez fena yerinden yakalandı.
Tüm ABD ve dünya medyası, Trump'ın kendi avukatının, ABD Başkanı'nın azledilmesiyle sonuçlanabilecek itiraflarını konuşuyor... Michael Cohen'in ifadesine göre, Trump beraber olduğu hayat kadınlarının bir kısmına seçimsürecinde konuşmamaları için verdiği sus payını seçmenlerine ödetmiş!
Ve bu ABD'de büyük problem. Trump'ın hikâyesindekiler profesyonel olsa da ortada en az Oval Ofis skandalı kadar zor bir durum var.
***
Hiç yorum yapılmamış
716 kez izlendi
780 kez izlendi
555 kez izlendi
2078 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.