YAŞAM

İsmail Kılıçarslan : O zaman bu bayram

Tarih
05 Temmuz 2016
İzlenme
Kişi
Yazar
İsmail Kılıçarslan

O zaman bu bayram, babası yer altında bir kot taşlama atölyesinde 3 kuruşluk tedbirler alınmadığı için zehir soluyarak silikozis hastalığına yakalanan 12 yaşında bir erkek çocuğuna gelsin. 3 yıldır her bayram arifesinde babasının mezarına elinde bir Güllü Yasin kitabı ve anasının yoğurt kabında büyüttüğü çiçeklerle giden bu çocuğun gözlerinin içine bakın ve ona şöyle deyin: 'Daha çok para kazanmayı hayatının tek amacı haline getiren aşağılık bir patron yüzünden öldü baban. Ve biz bunun için hiçbir şey yapmadık. Bayramın mübarek olsun.'

O zaman bu bayram, bir Rus bombası nedeniyle annesinin kopan elini eline alıp dünyaya 'annemden kalan bu' diye bağıran, fakat hiçbirimizin, ama hiçbirimizin asla bir kez olsun sesini işitmediğimiz 14 yaşında Halepli bir kıza gelsin. O kız son dört aydır her gece rüyasında parçalanmış bir ceset görüyor. Annesinin yüzünü arıyor o cesetten geriye kalan parçalar arasında. Bu kızın gözlerine bakamazsınız. Buna cesaret edemezsiniz. O yüzden bakışlarınızı ayak uçlarınıza mıhlayın ve ona şöyle deyin: 'Kahrolası reel politik düzenin kahrolası dengeleri adına öldü annen ve biz o esnada senin için hiçbir şey, hem de hiçbir şey yapmadık. Bayramın mübarek olsun.'

O zaman bu bayram, o bulanık ırmakta gün boyu balık avlamaya uğraşan, balık tutamazsa iftarını-sahurunu bütün ailesiyle sadece su ve kaynattığı bitki kökleriyle yapan Afrikalı bir adama gelsin. Yatsı namazını çadırdan bozma bir mescitte kılarken yine de ellerini açıp 'goca Rabbim, verdiğin nimetlere şükürler olsun' diye dua eden o adamın acıdan mosmor olmuş yüzüne bakın ve ona şöyle deyin: 'Biz bu Ramazan'da da soframızda kuş sütü eksik diye kavga çıkaran insanlardan olduk ve senin, ailenin durumu aklımızın ucundan bile geçmedi. Bayramın mübarek olsun.'

O zaman bu bayram, asgari ücretle çalışıp biri kız, biri erkek iki evladını 'muhannete muhtaç etmeden' büyütmeye çalışan o fabrika işçisine gelsin. İki yavrusuna bayramlık alabilmek için kenara 150 lira ayıramayan, her zaman yaptığı gibi uyanıkken yumruklarını, uykudayken dişlerini sıkan o abinin çalışmaktan yorgun, yaşamaktan yorgun, sabretmekten yorgun ellerine bakın ve ona şöyle deyin: 'Benim sararmış dişli güzel abim. Senin üç kuruşa çalışmanı da, verdiğin hayat mücadelesini de hiçbir vakit gerçekten önemsemedik. Çok meşguldük kendi bencilliğimizle, kendi kazancımızla, kendi kârımızla. Bayramın mübarek olsun.'

O zaman bu bayram, kınalı kuzular gibi özenle yetiştirdiği biricik oğlunu iki ay önce terörün alçak kurşununa yahut kahrolası bombasına kurban veren bir anaya gelsin. Bayramın bütün günlerini ağlamaktan gözpınarlarını kurutarak geçirecek olan o ananın gözyaşlarına bakın ve ona şöyle deyin: 'Biz terör örgütlerini birbirinden ayırmakla, devleti katil olarak suçlamakla, hedef şaşırtmakla, analiz kasmakla, siyaset yapmakla senin acından daha çok ilgilendik. Bayramın mübarek olsun.'

O zaman bu bayram...

Bu bayram başka kimlere gelsin biliyor musunuz? Gazze'de elektriği ve içme suyu olmayan, evlerinin duvarında 2 metre genişliğinde kocaman bir delik bulunan o yakışıklı delikanlıya gelsin. Babasını en son 6 yaşında görmüş, 30 yaşına geldiği halde her bayramda babalarının elini tutan kızlar gördüğünde acıdan kalbi oyulan, şimdi karnındaki bebeğin dünyaya gelmesini dört gözle bekleyen o anne adayına gelsin. 'Masraf olmasın' diye bu bayramda da memlekete gitmeyen inşaat işçilerine gelsin. Bir hapishane hücresinde 'inandığı davanın bedelini ödeyen' Muhammed Mursi'ye ve kahraman yoldaşlarına gelsin. Evinde, sevdikleriyle bayram etmek dururken dünyanın dört bir yanındaki insanları gülümsetmek için uzaklarda çaba gösteren, hiçbir gizli ajandası, hiçbir art niyeti, hiçbir ihaneti aklına getirmeyen yiğitler yiğidi sivil toplum gönüllülerine gelsin. 'Bu bayramda da torunlarımı, çocuklarımı gördüm şükürler olsun' diyen ninelere, dedelere gelsin. Bir şekerle mutlu olan, üç kuruş bayram harçlığıyla dünyanın en zengin insanı haline gelen çocuklara gelsin. Bu bayram sevdiği kızla bayramı vesile edip iki çift laf eden, o iki çift lafı bir ay koynunda taşıyacak yüzü kavruk mahcup delikanlılara gelsin.

O zaman bu bayram...

O zaman bu bayram gelsin. Gelsin ve 3 günden daha fazla sürsün lütfen. Gelsin ve şu kurumuş, çölleşmiş, kuraklaşmış, şu karanlık dünyayı birazcık da olsa, azıcık da olsa aydınlatsın lütfen.

Bayramınız mübarek olsun.

Yenişafak
5 Temmuz 2016

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;