SİYASET

İsmail Kılıçarslan : Niçin oldu bu? Vol. 2

Tarih
03 Kasım 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
İsmail Kılıçarslan

3 Kasım 2015

Meselenin muhaliflere bakan tarafını daha sonra uzun uzun yazarız. Ancak bu yazıda şu kadarını ifade etmekle yetinelim: Milletten ve sandıktan medet ummak yerine yedi düvelden medet uman muhalefetin başına gelen şeyden çok önemli dersler çıkarması gerekiyor. Paralel çetenin, Economist'in, Berlin'in, Washington'daki bir takım ne idüğü belirsiz yapıların kuyruğuna takılmanın bedeli ağır oldu. Millet de onların kuyruğuna teneke bağladı işte.
Gelelim AK Parti cephesine.

Niçin oldu bu?
AK Parti, 2002'den 2011'e kadar başarıyla sürdürdüğü 'refahın toplumun bütün kesimlerine yayılması ve sosyal adaletin temini' konularında kendisinden beklediğimiz adımları yine atacağını izhar etti de ondan oldu. Asgari ücretliler, emekliler, gençler, kadınlar, taşeron işçiler ve benzeri kesimlere yapılan somut vaatler 'AK Parti söylüyorsa yapacaktır' kabulüyle karşılandı da ondan oldu.

Niçin oldu bu?
AK Parti, bütün bir Türkiye'nin 'ana omurgası'nı temsil ettiğini derhal hatırladı da ondan oldu. Mesajlarını buna göre seçti, reklamlarını buna göre yaptı, vaatlerini buna göre verdi de ondan oldu.

Niçin oldu bu?
Yurt içinde teşkilatların başına Mustafa Ataş gibi, yurt dışında seçim kampanyasının başına Mustafa Yeneroğlu gibi birinci sınıf isimler getirildi de ondan oldu. Teşkilatlar hem AK Parti ile hem de milletle yeniden 'barış anlaşması' imza etti de ondan oldu. 7 Haziran'da yapılan yanlış aday tercihlerinin hemen hepsinden vazgeçildi de ondan oldu.

Niçin oldu bu?
Büyük Birlik, Saadet, MHP, Hüda-Par, (hatta bir miktar da olsa) HDP gibi partilerin seçmeninin gönlünü kazanacak, onların derdini bildiğini gösterecek adımlar atmaktan hiç çekinilmedi de ondan oldu. Yalçın Topçu, Tuğrul Türkeş, İsmail Kahraman gibi isimler partiye kazandırıldı da ondan oldu.

Niçin oldu bu?
Çözüm sürecinin tam yanında, terörün tam karşısında durulduğu dosta düşmana çok iyi gösterildi de ondan oldu. AK Parti'nin çözüm sürecini bırakacağını ya da terörle mücadelede başarısız olacağını bekleyen tüm kesimler avuçlarını yaladılar da ondan oldu.

Niçin oldu bu?
Ahmet Davutoğlu ile Recep Tayyip Erdoğan arasında bir kavga varmış görüntüsünden kurtulmanın yolu bulundu da ondan oldu. Milletin bu iki ismi de ayrı ayrı sevdiği iyice anlaşıldı ve ona göre davranıldı da ondan oldu.

Niçin oldu bu?
Bir takım kötülük organizasyonlarının 'Recep Tayyip Erdoğan'ı devre dışı bırakma projeleri' ellerinde patladı da ondan oldu. Millet, söz konusu Recep Tayyip Erdoğan olduğunda ağırlığını hangi yönde kullanacağını bir kez daha gösterdi de ondan oldu.

Niçin oldu bu?
Seçime 5 gün kala bile memleket düşmanlarının, terör organizasyonlarının üzerine gidileceği konusunda çok net mesajlar verildi de ondan oldu. PKK'ya da, paralel çeteye de, IŞİD'e de aynı mesafede durulduğu belli oldu da ondan oldu.
Peki, bundan sonra ne olacak, ne bekliyoruz?

Doğrusu ben kendi adıma her zaman beklediğim neyse onu bekliyorum. Milletin can damarı mesabesindeki AK Parti'nin kendisine yakışanı yapmasını yani… Yani sosyal adalet, refahın artması, toplumun bütün kesimlerini memnun edecek bir siyaset dilinin geliştirilmesi ve elbette yeni anayasa…

Ancak daha da önemli beklentim milletin bütün kesimlerine 'korkmayın' mesajının net şekilde verilmesidir. Alevi açılımı ve çözüm süreci başta olmak üzere bunun için gerekli tüm adımların atılmasıdır.
Ne beklemiyorum peki?

Sakın ola ki bu 'uzlaşma' korosunun, bu 'kutuplaşma' goygoycularının, bu 'iç savaş' borazancılarının oyununa gelinmesin. Hem paralel ihanet şebekesi, hem her türlü terör örgütü, hem de memleket aleyhine çalışmayı marifet sayan bir takım odaklarla mücadelede bir an tereddüde düşülürse bu millet verdiği oyları size haram eder, bilesiniz.
Demek ki şu: AK Parti'ye oy vermiş ya da vermemiş olsun sürekli milletin tümünün yanında, memlekete ihanetle meşgul çetelerin tam karşısında bir irade bekliyoruz. Hepsi budur.

Ne diyordu Aliya İzzetbegoviç: 'İktidara gelirseniz, hal ve hareketlerinize dikkat edin. Kibirli olmayın, kendini beğenmişlik etmeyin. Size ait olmayan şeyleri almayın, güçsüzlere yardım edin ve ahlak kurallarına uyun. Unutmayın ki sonsuz iktidar yoktur. Her iktidar geçicidir ve herkes, er ya da geç, önce milletin ve nihayet Allah'ın önünde hesap verecektir.'

Yenişafak 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;