Sesli Makale

4 Şubat 2015

11 Eylül saldırısı yeni olmuş. Amerika ve bütün dünya şokta... Televizyon kanalları, gazeteler, internet siteleri bu "yeni nesil saldırı"nın nasıl ve niçin olduğunu tartışıp duruyorlar. Cevval bir Amerikalı muhabir, ünlü Müslüman boksör Muhammed Ali"ye mikrofon uzatıyor. Soru şu: "Bu saldırıyı yapanlarla aynı dinden olmak nasıl bir duygu?" Muhammed Ali, hiç telaş etmeden yapıştırıyor cevabı: "Adolf Hitler"le aynı dinden olmak nasıl bir duygu?"

BU, BURADA BİR DURSUN

İslam korkusu anlamına gelen İslamofobi, Amerika ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada çokça konuşuldu, çokça yazılıp çizildi. Nasıl yapıldığı hala bir sır olan 11 Eylül saldırısından sonra hayatımıza giren bu kavram, zaten modern dünyanın tek gerçek ötekileri olan Müslümanları daha da ötekileştirmeye yaradı.

Estirilen hava şuydu: Biri Müslümansa, her an üzerine bağlı bir C4 ile bir alışveriş merkezine, bir otobüse, bir uçağa binip kendisini havaya uçurabilir.

Hatırlayın. 11 Eylül sonrası gerzek Amerikalılar, uçaklarda yanlarında bir Müslüman yolcu ile seyahat etmeyi reddediyorlardı. En komiği de bir üniversite öğrencisinin başına gelenlerdi. Bush aleyhtarı bir tişört giyen Amerikalı ve Hristiyan bu delikanlı "özgürlükler ülkesi Amerika"da tişörtü yüzünden gözaltına alınmıştı.

Avrupa"da durum daha da enteresan bir hal aldı. Hollanda, Belçika, Fransa ve Avusturya gibi zaten "göçmen karşıtı bir kitle"ye sahip olan ülkeler, bu karşıtlıklarının yanına hemen İslamofobi"yi de koydular. Sakallı ve hafif bol pantolonlu her Müslüman erkek "potansiyel tehlike" olarak sınıflandırıldı. Hitler"in yaptıklarından Almanları sorumlu tutmayan "anlayışlı Avrupa", Muhammed Atta ve arkadaşlarının yaptıkları varsayılan bir eylemden tüm Müslümanları sorumlu tuttu.

28 Nisan günü Viyana"da düzenlenen "Nefret Suçları ile Mücadelede Kolluk Güçleri ve Toplum İlişkilerinin Geliştirilmesi" konulu toplantıda kurulan bazı cümleler son derece ilgi çekici. Toplantıda konuşan Avusturya İslami Cemaatler Lideri Fuad Sanac şöyle diyor: "İslamofobi kelimesi yanlışlıkla veya kasıtlı olarak kullanılıyor. Avrupa"da olan şey İslam korkusu değil, İslam düşmanlığıdır. Müslümanlara hakaret edildiğinde bunu İslam düşmanlığı olarak kayıt etmiyorlar. Sokakta saldırıya uğramış olarak kaydediliyor ve geçiştiriliyoruz. Hakikaten bir çözüm isteniyorsa bu konuda gereken tedbirler alınmalı!"

Sanac"a göre alınabilecek en önemli tedbir, Yahudi, Katolik, Protestan ve Budist cemaatlere verilen hakların Müslümanlara da verilmesi. "Mezarımızı, düğünümüzü, evliliğimizi, ibadetimizi, din dersimizi özgür bırakmalılar" diyor Sanac.

Bu son derece iyi niyetli taleplerin Avrupa ülkelerinde bir karşılık bulması her bakımdan zor... Niçin? Çünkü "medeniyetler çatışması" dediğimiz şey kendisine bulduğu düşmanı amacına ulaşmadan bırakacak gibi değil. Müslümanları "insana benzeyen varlık" olarak tanımlayan "medeniyetler çatışması" tezi, durmadan aradaki düşmanlığı güçlendirecek hikayeler üretmeye devam ediyor. Temel amaç dünyadaki mevcut dengelerin Müslümanlar lehine değişmesini geciktirebilecekleri kadar geciktirmek! Bunun için "cici Müslümanları" kullanmaktan da hiç mi hiç çekinmiyorlar.

Müslümanların, kendi varoluşlarını kendi bildikleri şekilde sürdürmelerini son derece tehlikeli bulan bir anlayıştan söz ediyoruz. Ne demek bu? Şu demek: Biri Müslüman olabilir, sorun yok. Ama o Müslüman minaresi olan bir camii inşa edemez ya da kurban kesemez. Eh, sen adamın "kurban kesmesine" izin vermezsen o da küvette bir koyun boğazlar ve sen de ona "iğrenç Müslüman" yaftasını yapıştırırsın.

Avrupalı, Amerikalı dediğin adamın katlanabildiği tek Müslüman türü "cici Müslüman" türüdür. Standart bir Avrupalı ya da Amerikalı için Müslümanlık "görünür olmadığı" sürece sorun değildir. Fakat sorun şu ki Müslümanlık başörtüsünden cuma namazına, kurban ibadetinden sakala değin "görünür" bir dindir.

Kestiğin kurbanı sahibi olduğun okulun bahçesinde "barbekü fest" yaparak dağıtır, okulundaki öğretmenlere başörtüsünü kendin yasaklarsan hiçbir sorun yaşamazsın elbette. Medeniyetler çatışması hikâyesinde "yenilgiyi gönüllü olarak kabul eden cici Müslüman" safına yazarlar seni. Sen de hezimetini "hizmet" sanmaya devam edersin.

Ne diyordu Muhammed Ali: "Gerektiğinde yumruk atmayacaksam bu eller neye yarar ki?"

Yenişafak