SİYASET

İsmail Kılıçarslan : Beyaz Toros

Tarih
13 Haziran 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
İsmail Kılıçarslan

13 Haziran 2015

'Türk halkının hafıza sorunu' mu diyelim buna, yoksa 'tarihsizlik mi?' Sürekli izlediğimiz bir filmi tekrar tekrar izlemekten sıkılmadığımız için başımıza gelmedik kalmıyor. Azıcık dikkat ve duyarlılıkla üstesinden gelinebilecek pek çok mesele memlekete vakit, kan, can kaybettirmeye devam ediyor.

90'larda izlediğimiz bir film vardı. Başrollerinde kimlerin oynadığını aşağı yukarı bildiğimiz, yönetmenini aşağı yukarı tahmin ettiğimiz bu filmin adı 'Beyaz Toros' idi. Çekim mekânları tüm Türkiye olmakla beraber güneydoğu Anadolu bölgemize özel önem verildiği aşikârdı. Sonradan 'bir takım banka hortumcuları en iyi kurgu ve en iyi götürme dalında Oscar alsın' diye yapıldığını anladık filmin. Fakat her şey için çok geç olmuştu.

Filmin sahneleri şöyle ilerliyordu. Filmi çekenler açısından figüran kabul edilmeye meyyal bir, iki, birkaç Kürt; infaz edilerek öldürülüyordu. Sonra Kürtleri temsil ettiğini düşünen bir örgüt suçu Kürtleri temsil ettiğini düşünen diğer örgüte atıyordu. Kürtleri temsil ettiğini düşünen diğer örgüt 'bunu devlet yapıyor' diyordu. Her gün faili belli bir meçhule doğru gemiler çıkıyordu yola. Bu didişme devam edip dururken filmin büyük finalinde bir post modern askeri darbe geldi. Final sonrası sahneler ise daha sürprizli idi. 22 bankanın içi birileri tarafından boşaltıldı.

Filmden çıkarken şöyle bir cümle gelip yerleşmişti ağzımıza: 'Adamları gördün değil mi abi? Tereyağından kıl çeker gibi yaptılar operasyonu.'

Sivil siyaset, oy alıp memleketi yönetme iradesi göstermeye çabalayan hiçbir yapı Beyaz Toros'un herhangi bir karesinde rol alamadı. Hazırlık aşamasından finaline değin bütünüyle karanlık, silahlı güçlerin düşünüp uyguladığı bir iş oldu böylelikle Beyaz Toros. Tabii, 'yapı'lar rol alamadı, ancak o yapıların adamı değil de karanlıkların adamı olduklarını sonradan anladığımız bir takım isimler rollerini gereğince kestiler.

Şimdi, 2015 yılında, son 13 yıldır Kürtlerle Türkleri toplumsal mutabakatla barıştırma yolunda gayret gösteren bir siyasi iradeye rağmen 'acaba bu filmi yeniden vizyona koysak tutar mı' sorusunu soran bir takım adamların varlığıyla iliklerimize kadar ürperiyoruz.
6-8 Ekim olaylarında 50 kişinin hayatını kaybetmesiyle başlayan denemeler, seçim öncesi Ballıca köyünde devam etti. Seçimin hemen sonrasında ise 3 kişinin öldürülmesiyle yeniden ısıtılmaya çalışıldı.
Şimdi burada duralım ve soralım: Hüda-Par-HDP çatışması olarak lanse edilmeye çalışılan bu durumun müsebbipleri kimler olabilir?

Mesela HDP olabilir mi? Kendisinin bile beklemediği bir seçim başarısı elde eden HDP, gözü karartıp bölgeyi bütünüyle kendisinin sanmaya başlamış olabilir mi? Açık söylemek lazım: Aklını peynir ekmekle yemediyse hayır. Zira ilk kez 'siyaseten
eli bu kadar güçlü' bir Kürt siyasal hareketi var ortada. Bunu riske etmenin hiçbir mantığı yok.
Mesela Hüda-Par olabilir mi? 'Silahlarımızı gömdük, biz bir siyasi hareketiz, siyaset üretmek istiyoruz' diyen Hüda-Par'ın böylesi bir macera aramasının da akılla, mantıkla izahı yoktur.

Mesela AK Parti olabilir mi? Geçen genel seçimlere nazaran Kürtlerin 2 milyon oyunu kaybeden, başını ellerinin arasına alıp 'biz neyi yanlış yaptık' diye düşünen AK Parti'nin böylesi bir organizasyonun içinde, kıyısında, kenarında yer alacağını düşünebilmek bile gerzeklik olur.

O halde kim?
Açık söyleyeyim. Aytaç Baran'ın ve diğer iki kişinin öldürüldüğü gün kimler ellerini ovuşturdu ise onlara bakmak lazım. Kimler sosyal medyada 'Diyarbakır'daki olaylardan sonra koalisyon için birinci şart partili MİT müsteşarının değiştirilmesi olmalı. Yoksa ülke durulmayacak gibi' yazarak memleketi açıktan tehdit ettiyse onlara bakmak lazım. MİT müsteşarının değiştirilmesinden en fazla faydalanacak kimlerse onlara bakmak lazım. Memleketi kafalarına göre dizayn etmek için canla başla çalışan kimlerse onlara bakmak lazım.

Yanlış anlaşılmasın. 'Tetiği çekenler' kim diye sormuyorum. Hüda-Par'lılara tetiği kimlerin çektiği bellidir. Kozluca'da da bellidir, 6-8 Ekim olaylarında da bellidir. 'Bu tetikler kimin adına ve neye karşı çekilmektedir?' sorusu kilit önemdedir.
Ne diyordu Lacan: 'O beyaz Toros'a bindirip infaz etmeye çalıştıkları şey memleketin ta kendisidir hacılar. Sanıyor musun ki sen dışında kalacaksın bu hikâyenin?'

Yenişafak 

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

YORUMLAR

  • HAKKA

    14 Haziran 2015 00:25
    1 0
    BİZ MİLLET OLARAK BÖYLE EŞŞEKLİĞE DEVAM ETTİĞİMİZ SÜRECE GEM VURAN ÇOK OLU... ÖRNEĞİN CHPLİ BİR DOSTUM AYNEN ŞÖYLE DİYOR; AK PARTİ ÇOK İYİ İŞLER YAPTI BUNU İNKAR EDEMEYİZ... VE BENDE BU DOSTUMA ŞÖYLE DİYORUM; İYİDE MADEM İNKAR ETMİYORSUN NEDEN HALA CHPYE OYUNU VERİYORSUN... ODA BANA DİYORKİ OLMAZ CHP YE VERECEĞİM... YANİ ANLICAĞINIZ İŞTE BU KADAR PERVASIZ BİR EŞŞEK OLMAK BİZ TÜRKLERE MAHSUSMUŞ DEMEKKİ
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;