Sesli Makale

Yıl sonu yaklaşıyor.

Yavaş yavaş vitrinlerde, sosyal medya ve her yerde “büyük indirim” “yıl sonu indirimleri” “Noel indirimi” gibi afiş ve reklamlar görmeye başlayacağız.

Peki bu indirimler “sözde” mi “özde” mi?

Yüzde 60-70-100 indirimler ise “sözde.”

Yüzde 5-10-15 indirimler ise “özde.”

Belli periyodu olmayan indirimler, tüketiciyi aldatan sözde indirimlerdir.

Buna stok eritme, nakite dönme veya reklam fırsatçılığı da diyebilirsiniz.

Ticarette indirim olmaz mı?

Tabii ki olur, güzel de olur, oluyor da.

Ancak yılda iki kez, yaz ve kış aylarının girişinde olur.

İndirim oranı ise maksimum yüzde 10-15 aralığını mantık olarak geçemez.

Türkiye’de işler değişik!

365 gün indirim var.

Herkes kafasına göre indirim yapıyor.

Kimileri de olayı abartıp sadece bir kez vitrinine yüzde 70 indirim yazdırıyor, o reklam vitrinde bir yıl boyunca kalıyor.

Gerçi son yıllarda bu işin cılkı çıktığından tüketici artık fazla umursamıyor.

Umursayanlar da var.

Umursayanların alış-veriş hastalığı var.

Canı sıkıldıkça, beğendikçe basıyor tuşa ayağına kadar geliyor.

Kendine ise “vayy ne kadar düşmüş, hemen almalıyım” der ve alır.

Halbuki ihtiyaç yok, alışkanlık var.

O tuzağa düşenlere diyorum ki bir ürünün değeri nasıl olurda yüzde 50-60-70 veya 100 düşebilir? Bu ülkedeki kriz fırsatçılığını sanırım görmediniz. Dolar yükselirken 1’e 5 koyanlar mı sana o kadar indirimli satacak? Bir ürüne yüzde 50-100 aralığında indirim yapılırsa o şirketin normal şartlarda iflas etmesi gerekmez mi?

Altın ve mücevher takılarda da büyük indirimler oluyor.

Nasıl oluyor bilmiyorum ama oluyor.