Sesli Makale

Kimsenin bilmediği bir şeyi keşfetmiş?!.. Aslında Sultan Abdülhamit, Mustafa Kemal’i çok severmiş…

Hani şu marketlerde zerzevat bölümünde bile satışa sunulan kitabında yazmış Sözcü’nün çitlembiği…

Sultan Abdülhamit, Mustafa Kemal’e dua etmiş… Demiş ki; “Düşman tasını tarağını toplayıp askerlerinin yarısını denize, yarısını gemilerine dökerek çekip gitti. Bu büyük zaferi Mustafa Kemal adında bir Miralay kazanmış. Allah devletine hizmet edenlerden razı olsun…”

‘Elif’i görse mertek zanneder!.. Ama, Sultan Abdülhamit’in hatıratına önce o ulaşmış!..

Kabul edelim, iyi yutturuyor. Zira kökten laik ultra Kemalist arkadaş kitabından o bölümü okurken dinleyenler cûşuhuruşla alkışlıyorlar.

Sabah akşam sövdükleri Osmanlı meğer ne büyükmüş… Abdülhamit ne yüce padişahmış… Atatürk’e dua etmiş… Sorgulayan yok, soran yok, yardır gitsin!..

Köşesinde de yaptığı bu zaten…

Söverek nefreti canlı tutmaya çalışıyor. Mesnetsiz ve desteksiz iddiaları yalan yanlış tarihlerle kurum ve isimleri karman çorman ederek okuyucuya kakalıyor. Okuyucusu da fikir bilgi edinmek için değil, “tatmin olmak” için okuyor zaten…

Peki Abdülhamit hakikaten böyle mi yazmış hatıratında?..

Cevabı Murat Bardakçı’da;

“Bugün Sultan Abdülhamid’e mal edilen hatırat, mektup, bilmem ne hepsi yalandır. Böyle bir şey yoktur. Sultan Abdülhamid’in Hatıra Defteri, Hatıraları, Günlüğü falan Süleyman Nazif tarafından uydurulmuştur. Sonra tarih dergisinde yayımlanmıştır. Sonda birkaç baskı yapıldı. Son senelerde incecik kitap kalın oldu, palavradır.”

Yani külliyen palavraymış…

Peki, “Bu kitabı (Mustafa Kemal), okuyunca çok etkilendim. Hayatımda ilk defa Atatürk’ü evimde hissettim” diyen gözü yaşlı cumhuriyet teyzeye yazık değil mi şimdi?..

Aslında değil tabii!..

Okuyucusu öğrenmek için okumuyor ki, tatmin olmak için okuyor. Maksat hasıl oluyorsa, her zamanki salla gitsin n’olacak değil mi?!

Yalnız o kitabı zerzevat bölümünde satışa sunan marketler zincirinin ne yapmak istediğini anlamadım…