Sesli Makale

Efendim acayip kutuplaşıyoruz, lütfen kutuplaşmayalım! Onlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Hanımefendi’ye bel altı küfür ederken, lütfen küfür edenleri incitecek laflar kullanmayalım! Onlar kutsal değerlerle dalga geçerken, aman ha sesimizi azıcık yükseltip kimsenin ağzının tadını bozmayalım! Onlar Kur’an-ı Kerim Kursu’na giden çocuklara “ilkel insanlar” derken susalım ki toplum kutuplaşmasın! Onlar Diyanet İşleri Başkanı’nın okuduğu ayetlere “Geçmişten gelen karanlık ses” desinler ama kutuplaşmayalım efendim aaa lütfen!

İşte onların istedikleri “mutlu toplum” budur! “Toplum” dedikleri şey kendi burjuvazi yaşamlarının sürmesi ama “kamusal alanlardan” mütedeyyin insanların def edilmesidir! Azgın azınlık olarak “kudurmak” onların doğal hakkıdır! 

Siz PKK’yı sınır ötesine süpürürsünüz, onlar az önce Kandil’den ayağının tozuyla gelenlerin pabuçlarını cilalarlar! İtiraz edersiniz, onlar “Milleti geriyorsunuz” derler!

Derleeeeer! Uluya uluya derler! Mehmet Akif’in dediği gibi; onlar çakal gibi “ulusun” ama sen “korkma” kardeşim!

Birilerinin kafa konforu bozulmasın diye susarak mı huzur sağlanacak? Huzuru bozan onlar, ama “kutuplaştıran” başta Erdoğan olmak üzere mütedeyyin insanlar öyle mi? Hadi ordan!

“5’i hariç hepsinin başını açtırdım” diyen İslam düşmanları bu toprakların gelişmesinden rahatsız oluyorlar. Dertleri bu!

TOGG yaparsınız, yerli silahları % 80’e çıkarırsınız, Karadeniz’de gaz bulursunuz, Libya’da “Mavi Vatan” inşa edersiniz, Karabağ’ın özgürleşmesine katkı verirsiniz, Ukrayna’ya müdahil olup masa kurarsınız, Balkan barışı için arabuluculuğunuzu isterler, Afrika’da güneş gibi doğarsınız! Ama onlar beğenmez! Çünkü yaptıklarınızla aslında “dünyayı da kutuplaştırmış” olursunuz! 

Geçti ey komprodor evladı geçti! Geçti ey satılık kardinal evladı geçti! Geçti ey ölülerin üzerinde tepinen ve şerefini filtekeyle yakasının ucuna tutturan fonlu satılık maşa geçti! Artık söz milletin! İstemiyorlar diye güneş doğmaktan vazgeçmeyecek, istemiyorlar diye Türkiye güçlenmekten vazgeçmeyecek!

“Erdoğan kutuplaştırıyor” diyenlerin hedefi İslam’a ve Müslümanlara saldırmaktır. “Erdoğan sussun ki rahat küfredelim” istiyorlar. Gerçek gazeteciler sussun ki “Yalanlarımız deşifre olmasın” istiyorlar!

Teröriste sahip çıktılar, peygambere (as) ve topluma küfredenlere sahip çıktılar; ama Türkiye’ye ve millete sahip çıkmadılar!

Eeeey kardeşim, sevgili okuyucum! 

Hâlâ onların sahip çıkmasını bekliyorsan vazgeç! Sen sahip çıkacaksın, biz sahip çıkacağız! Kendi haklarımızı, öz vatanımızı kendimiz savunacağız! Seçtiğimiz iradeye biz sahip çıkacağız! “Erdoğan her yerde durmadan konuşuyor” diyenlerin kayığına binip algısına gelme! Erdoğan susarsa milli iradeyi kim seslendirecek! Terör destekçileriyle merdiven altı gizli odalarda bir araya gelip; “Canım biz de milliyetçiyiz” diyenler mi?

“Türkiye kutuplaştı” diyenler aslında “Müslümanlar dik durmayı öğrendi, artık onların sesi daha güçlü” demek istiyorlar, ama diyemiyorlar. Annelere asker oğullarının yemin törenini tel örgüler ardından izletememenin acısıyla “Kutuplaştık” diyorlar!

Milletin evine “ahır” dediler, Kur’an Kursu’na giden çocuklara “Ortaçağ zihniyeti” dediler, şehit yakınına “Bacını…” dediler, Başkan Erdoğan’a “Netanyahu” dediler, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın okuduğu ayetlere “Geçmişten gelen karanlık ses” dediler. Millet buna itiraz edince koro halinde “KUTUPLAŞTIK, ERDOĞAN KUTUPLAŞTIRIYOR” diye bağırdılar. Hem alçaklar hem birer iftiracı azgınlar! 

Onlar beynini apış arasına gömmüş, kadavra gibi ortalıkta gezerek “kutsallara küfür etme özgürlüğü” istiyorlar. İzin verilmeyince; “Kutuplaştık” diyorlar!