Sesli Makale

İnanılır gibi değil. Beş gün önceki “Kılıçdaroğlu kendisine ‘Çakıcı’ya sataş’ diyenlerin tehlikeli niyetini biliyor mudur?” başlıklı yazımda(*) Kemal Kılıçdaroğlu’nun Alaattin Çakıcı’ya yönelik suçlamalarını bahane etmeyi planlayan Küresel Çete’nin aparatı FETÖ’nün, bir kripto kamikazesiyle tıpkı Karlov suikastındaki gibi hazırlık içinde olduğunu, böylece ana muhalefet partisinin liderine suikast yaparak, PKK ve FETÖ’cülerin de katılımıyla Gezi’nin beş kat büyüklüğünde isyanlar zinciri başlatıp Türkiye’yi karıştırmanın amaçlandığını, Irak, Suriye ve Türkiye’de bir PKK devleti kurmayı hedeflediklerini anlattım. Bu yazım hem Türkiye’ye, hem Devlet’e, hem de CHP Genel Başkanı’na “FETÖ oyununa gelmeyin” uyarısıydı. Çünkü hazırladıkları bu suikast komplosuyla “Nasılsa Kemal Kılıçdaroğlu Alaattin Çakıcı’ya bir sürü laf söylüyor, başına gelen her şey de Çakıcı’nın, dolayısıyla ona kol kanat geren MHP lideri Bahçeli’nin, yani Cumhur İttifakı’nın üzerine kalır” alçaklığı öne çıkıyordu. Kılıçdaroğlu’nu kurban edeceklerdi ama CHP Genel Başkanı’nın bundan haberi yoktu.

Kısacası bu tezgâhı deşifre ettim ve planlarına çomak soktum.

Ama baktım SES, önceki akşam Halk TV’de “gazeteciliği” Joe Biden’dan tescilli Şirin Payzın’a konuk olan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi ve anlattıklarımı “aşağılık iddialar” olarak niteleyerek ve bana hakaret ederek hakkımda suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

Hayırdır Ekrem Bey, hangi işinizi bozduk? Ne gerekçeyle sizinle ilgili olmayan bir konuda hakkımda suç duyurusunda bulundunuz? Ne alaka, çok merak ettim. FETÖ’nün kumpasını ortaya çıkardım, Kemal Bey'e suikast hazırlıklarını deşifre ettim diye mi? Türkiye’yi karıştırmak isteyenlerin işini bozduğum için mi? Küresel Çete’nin ülkemizi böyle bir suikast komplosuyla bölmeyi amaçladığını söylediğim için mi? 

Hayret gerçekten, FETÖ’ye vuruyorum, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, hakkımda suç duyurusunda bulunuyor! Bakıyorum ses, İmamoğlu’nun beslediği Tele-1 kanalının sahibi Merdan Yanardağ’dan “Cemaatten (FETÖ diyemiyor) Âdem Yavuz Arslan da Fuat Uğur’un iddialarını yalanladı” diyerek geliyor. Şaka gibi.

Sunucu adındaki kişiyle ‘al gülüm ver gülüm’ yaparak benim gazeteciliğim ve yazdığım gazete hakkında ileri geri laf ediyorlar. Fikir cücelerinin geldiği son nokta. Hele benim yazdığım gazete hakkında, yani Türkiye gazetesi hakkında laf etmeleri için destur çekmeleri gerekir. Türkiye, senin o besleme medyana benzemez Ekrem Bey, ağır ol biraz!

Belki de yazımın “Küresel Çete, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yerine Ekrem İmamoğlu’nu getirmeyi planlıyor” bölümü canını sıktı? Niye ki? Bunu bilmeyen mi var? Sen bilmiyor musun?

Anlaşılıyor ki tam “Bana suikast düzenleyecekler” palavrası öncesinde bir oyunu bozmuşum. Nitekim, onunla ilgili "Haberi" yazdıran Soner Yalçın bunu itiraf ediyor "Asıl suikast Ekrem İmamoğlu'na yapılacaktı" diyerek. Üstelik hem İçişleri Bakanlığı, hem Emniyet Genel Müdürlüğü yalanladı. Ne suikast hazırlığı, ne ihbarı ne de yakalanan kimse vardı.

Anlaşılan Kılıçdaroğlu ile ilgili kurulan tezgâhı ortaya atmam birilerinin sinirlerini zıplatmış, benim gazeteciliğimi sorguluyor. Bunu FETÖ’cüler ve onların güdümündeki çeşitli siyasetçi ve gazeteci kılıklı isimlerden 15 Temmuz darbe girişiminden dört ay evvel FETÖ’cülerin darbe hazırlıkları içinde olduğunu, Fetullah Gülen’in yeşil cübbe giyerek darbe mesajı verdiğini, FETÖ’cü Hususilerin Ankara’da toplanarak TSK içindeki elemanlarından oluşan zinciri kurmaya başladıklarını yazdığımda(**) da işitmiştim. Malum kişiler o vakit de benim gazeteciliğim hakkında ileri geri konuşmuşlardı ama 15 Temmuz darbe girişiminden sonra inlerine çekilmişlerdi yeniden. Yazılarım FETÖ’nün darbe hazırlıklarına öyle çomak sokmuştu ki FETÖ elebaşı Fetullah Gülen 15 Temmuz’un ardından yaşadığı sersemliği attıktan sonra “Kontrollü darbe” yalanını gündeme getirmişti. CHP de aynı yalanı tekrar edip “belge” niyetine benim yazılarımı koymuştu hazırladığı dosyaya ve rezil olmuştu. Kısacası hem FETÖ, hem de CHP’den birileri darbenin başarısız olmasından çok mutsuzdu.

Ekrem Bey'e önerim şu: