Sesli Makale

Yargıda Avrasyacılar diye bir grup varmış, bilmiyordum.

Ünlü Ceza Avukatı Ergin Cinmen’in Diken adlı internet sitesine “Avrasyacılar yargıyı ele geçiriyor, bunlar hükûmeti de yargılar” dediği röportajı okuduğumda öğrendim.

Röportajın varlığından ise geçen perşembe günü FETÖ terör örgütü üyeliğinden 13 yıl hapis cezasına çarptırıldığı hâlde tuhaf bir biçimde serbest bırakılan ve örgütün iş dünyasındaki ilk beş ismi arasında yer aldığı bilinen Ahmet Küçükbay’ın avukatlarından Aslı Kazan’ın tweet’i sayesinde haberdar oldum.

FETÖ’CÜLERİN ULUSALCI-KEMALİST AVUKATLARI

Aslı Kazan, babası ünlü avukat Turgut Kazan ile birlikte ünlü FETÖ’cü iş adamı Ahmet Küçükbay’ın avukatlığını üstlenmiş. Baba kız ortak aynı zamanda. Kendileri evvelden Ergenekon ve Balyoz davalarına giriyorlar ve dişe diş mücadele ediyorlardı. Şimdi de Ergenekon ve Balyoz kurbanlarının celladı azılı FETÖ’cülerin avukatları olmakta ahlaki hiçbir problem görmemişlerdi. Para demek ki vicdanı temize çekmek için önemli bir araç.

Konu dağılmasın, Aslı Kazan, Avukat Ergin Cinmen’in “Avrasyacılar yargıyı ele geçiriyor” başlığıyla sunulan röportajının linkini de vererek şöyle demiş tweetinde:

“Oral Çalışlar, Ergin Cinmen, Lale Mansur; Yetmez Ama Evetçiler ekonomik kriz nedeniyle hükûmetin AB ile ilişki kurmasının zorunlu olduğunu düşünüp bunu fırsata dönüştürmek istiyorlar. Bugün yaşanılanlara bulunan sorumlu ise tanıdık: Kemalistler.”

“ERDOĞAN YARGIYA TALİMAT VERMİYOR”

Tweet’te Lale Mansur’un adının yer almasının sebebi ise sanatçının önceki gün Sabah gazetesinin başarılı röportajcısı Tuba Kalçık’a Atatürkçü geçinenlerle ilgili söyledikleri.(*)

Yani toptan “sol liboşlara” bir çakma durumu.

Ergin Cinmen’le yapılan röportaja baktığımda aklıma gelen ilk soru şu oldu:

“Kim bu Avrasyacılar?”

Anlamak için Ergin Cinmen’in dediklerine bakalım.

Önce “Yargıya talimat verildiği iddiası” soruluyor. Cinmen’in cevabı şöyle:

“Bence bu talimat, şu an varolan siyasi iktidar, yani Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından verilmiyor. Türkiye’den dışarıya adımınızı attığınızda herkes, 'Bu aydınlar, yazarlar, gazeteciler neden içeride, neden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyor' sorusunu soruyor. Dolayısıyla akıl yürüten bir iktidarın bu tür kararlar alması mantık dışı.”

AVRASYACILARIN İDEOLOJİK VE SİYASİ KİMLİKLERİ

Ergin Cinmen, son yıllarda yollarımız ayrı düşmesine rağmen çok eski bir dostum.  Yargıyı derinlemesine bilen bir hukukçu olarak kimin nerede durduğunu iyi bilir. Çok güvenir ve söylediklerini de ciddiye alırım. Parti ya da siyasetçi adı zikretmeyeceğini söylemiş ama tahmin ediyorum yargıdaki Avrasyacılardan CHP’li Kemalistleri, Vatan Partili Perinçek ekibi ile çeşitli partilere dağılmış milliyetçi kadroları kastediyor.

Konuşması asıl “AKP yargıda kadrolaşıyor” diye yaygara koparanlar açısından çok ilginç:

“Tekrar söylüyorum, Erdoğan bürokrasi içinde kendisine hâlâ bir kadro kuramadı. Bu nedenle de Avrasyacıların kadrolarına muhtaç durumda. Bana göre bugün hâkim ve savcılık için AKP üzerinden başvuranlar AKP’li değil. En azından AKP militanı değil Bugün geldiğimiz noktada dönüp yargıya baktığımda birilerinin Türkiye’nin ayağına çelme taktığını görüyorum. Ve bu çelme Erdoğan’ın dediği gibi dış mihraklar tarafından değil, kendisinin, yerli millî olarak gördüğü insanlar tarafından takılıyor. Ben bunu FETÖ olayına çok benzetiyorum. Bence Erdoğan, ikinci bir aldanmanın eşiğinde.  

DURSUN ÇİÇEK DE İTİRAF ETMİŞTİ ZATEN

Ve gelelim zurnanın zırt dediği yere. Yaklaşık 10 gün önce biz eski CHP milletvekili Dursun Çiçek’in bir konuşmasını çok tartıştık. Çiçek, yargıda konuştuğu pek çok savcının ve hâkimin kendisine “Onları iktidardan indirin, bakın biz nasıl yargılıyoruz” demişlerdi. Dursun Çiçek de bunu faş etmişti. Dolayısıyla Ergin Cinmen’in aşağıdaki sözleri bu itirafların ışığında daha da bir anlam kazanıyor:

Yarın öbür gün bu adamlar, Erdoğan’ı ve AKP’lileri de yargılar. Bence AKP iktidarı şu an sağlam bir zemin üzerinde oturmuyor. İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde hukuka meydan okuyan bir ağır ceza takımı var.

Evet, tüm bunların üzerine liderine “Yanıldık ve kandırıldık. Rabbim ve milletim bizi affetsin” sözünü tekrar ettirmemek için ihtiyaç duyulan altyapıyı kurma, önlemleri alma sorumluluğunu üstlenmesi gerekenleri yeni bir kış uykusuna geçmeden uyarmak da bu yazının kıssası olsun.

 …..
(*) https://www.sabah.com.tr/magazin/2018/10/01/irkciliga-karsiyim-kimseye-dini-dili-irki-yuzunden-ayrimcilik-yapilmamali

yazının kaynağı