POLEMİK

Fehmi Koru : Benim boyumu aşıyor

Tarih
23 Mart 2015
İzlenme
Kişi
Yazar
Fehmi Koru

23 Mart 2015

ACABA hangi tarafı tutsam?

“Kürt sorunu” için başlatılan “çözüm süreci”nin en kritik noktalarından birine geldik: Bir “izleme heyeti” oluşacak, bir de “yüzleşme komisyonu”... İlki için, daha önce kurulmuş “âkil insanlar heyeti” tercih havuzu teşkil ediyor, ikincisi için TBMM... Hükümetin heyet ile komisyon çalışmalarına paralel olarak, Kürt tarafı da, “silahlara veda” kararının alınacağı bir kongre toplayacak...

Gizlice edindiğim, kimsenin bilmediği bir bilgi değil bu; kamuoyuyla paylaşılan açık bir bilgi...

Süreci yürüten Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın, Dolmabahçe Sarayı’nda İmralı ziyaretleri ertesi görüştüğü HDP heyetiyle birlikte açıklanan 10 maddelik “yol haritası” da aynı minvalde...

Meğer kamuoyuyla haftalar öncesinden paylaşılan bu bilgi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan saklanmış... Son gezisini izleyen gazeteciler, yola çıktıklarında edindikleri bilgilerden hareketle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “izleme heyeti” fikrine karşı çıktığını yazdı.

Yurtdışı gezisinden dönerken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı’ndaki görüşmeye de, orada varılan mutabakata da, 10 maddelik yol haritasına da karşı olduğunu açıklamış...

İmralı’ya “izleme heyeti” adıyla 10-15 kişilik bir grubun gidecek olması “Adanın meşruiyetini artıran bir felaket”; Dolmabahçe Sarayı’nda verilen fotoğraf ve açıklanan 10 maddelik mutabakat metni ise “Demokrasi adına kabul edilemez” imiş...

“Hükümetle başbakan her an konuyu görüşüyor diye bir şey yok” demiş Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eklemiş: “Bu ancak başkanlık sistemine geçince olacak...”

Buradan benim çıkardığım, hükümetin, bütün kamuoyuyla paylaştığı bilgiyi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sakladığı... Başbakan, yardımcıları, ilgili bakanlar, kendisine bu konuda bilgi sunmadıkları gibi, anlaşılan o ki, Beştepe’deki danışmanları da karanlıkta bırakmış hükümet...

Onlar bizim gibi gazeteler ve televizyonlardan öğrenecek değiller ya... Cumhurbaşkanı Erdoğan olan-biteni sanki kendisiyle birlikte seyahat eden gazetecilerin soruları sayesinde öğrenmiş; açıklamaları buna işaret ediyor...

Dehşet verici bir durum bu.

“Tutayım da, hangi tarafı tutayım?” sorusunu sormamın sebebi olan ikinci taraf, hükümet...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürecin geldiği noktaya ilişkin itirazları, heyet henüz Kiev yolundayken öğrenen hükümet üyelerini şaşkınlığa sevk etmiş olmalı ki, daha önce hiç işitmediğimiz tarzda çıkışlarla karşılaşıldı. Başbakan Ahmet Davutoğlu adına konuştuğunu varsaymamız gereken yardımcısı Bülent Arınç’ın “Cumhurbaşkanı sürecin her aşamasından haberdardır” çıkışı sözgelimi.

Arınç yalnızca “Cumhurbaşkanı haberdar” demekle kalmadı, Erdoğan’ın itirazlarını “AK Parti’yi seçmen karşısında zayıflatacak” biçimde yapmasına karşı çıktı ve “Dünkü konuşma olmasaydı, bugün İmralı’dan Nevruz dolayısıyla verilen mesaj acaba nasıl olabilecekti?” sorusuyla bunun doğurduğu olası sonuca dikkat çekti.

Nasıl yani? Cumhurbaşkanı seçildikten sonra da AK Parti’nin başarılı olması için çabaladığını saklamayan Tayyip Erdoğan, kendisinin başlattığı “barış süreci”ni, hem de geldiği en kritik noktada, kendi eliyle baltalıyor mu? Onun “Kürt sorunu yoktur” ile başlayan ve uçakta devam eden çıkışları Öcalan’ın Nevruz mesajının içeriğinin ve tonunun değişmesine mi yol açtı?

Gerçek olabilir mi bütün bunlar?

Hükümet onun başlattığı süreçle ilgili en kritik adımlar atılırken, Cumhurbaşkanı’nı karanlıkta bırakmış mıdır? Ondan habersiz itirazına sebep olacak girişimlerde bulunmuş mudur?

Ya da, Cumhurbaşkanı kendi eliyle süreci baltalıyor olabilir mi?

Ben burada duruyorum arkadaşlar...

Habertürk

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;