Proje ilk olarak İstanbul’un “zorla” müstafi Belediye Başkanı Mimar Kadir Topbaş tarafından gündeme getirildiğinde yıl 2009’du.
“Kabataş Meydan Düzenlemesi” adı altında…
O sırada bazı itirazlar oldu ve çok da ısrar edilmedi projeyi uygulamaya koymak için.
Sonra aradan birkaç yıl geçti.
2009’da hafiften önümüze sürülen aynı proje bu kez “kesin” olarak ortaya çıktı.
Kabataş’ta trafik yer altına alınacak, raylı sistem ve metro yer altındaki istasyonlarda buluşacak, gelir amaçlı bir yer altı çarşısı oluşturulacak, trafiğin olmadığı sahil hattında ise bir meydan, yeni iskeleler ve martı formunda bir “deniz terminali” inşa edilecekti.
İşi bilenler itiraz ettiler.
“Olmaz. Doğru değil. Sahilde böyle bir şey yapılamaz. Kentin doğasına ve dokusuna aykırı. Martı da neyin nesi” şeklinde itirazlar geldi.
Ancak bu itirazları fazla takan olmadı.
İtiraz edenlere ise iktidar yanlısı olduğunu iddia eden kalemler saldırıya geçti.
Projenin şahane olduğunu, itiraz edenlerin Türkiye’nin gelişmesine karşı olan “cehape” kafalılardan oluştuğunu, “buradan yeni bir Gezi çıkarmak isteyenlerin gürültü yaptığını” falan söylediler.
Cılız sesler de kesildi.
Aradan üç yıla yakın bir zaman geçti.
Denize kazıklar çakıldı ama proje bir türlü ilerlemedi.
Ben de her geçişimde “Bu martı ne zaman konacak” diye baktım baktım ama bir şey göremedim.
Sonra duyduk ki, trafiğin yer altına alınmasından vazgeçilmiş.
Ardından yer altına yapılacak çarşı ve duraklardan da vazgeçildiğini öğrendik.
Ve son olarak martı formundaki deniz terminalinden dahi vazgeçildiği açıklandı.
Eeee, ne oldu şimdi!
Hani “cehape” kafalılar bu projeye karşıydı.
Hani bu proje şahaneydi.
Hani İstanbul’a yakışacak bir eser yapılıyordu. Ne oldu birden! Moda mı değişti?
O günkü destekçilerden bugün bir ses, bir satır duymak, görmek istiyor insan.
O gün itiraz edenlerin günahı neydi?
En azından onu söyleyin bari.
yazının kaynağı
YORUMLAR
717 kez izlendi
781 kez izlendi
556 kez izlendi
2080 kez izlendi
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.