ÜÇ beş gün önceydi.
Ekrem İmamoğlu Boğaz'da kameraların karşısına geçerek YALILARLA ilgili konuşuyordu.
Kendilerine uygulanan bir KUŞATMA olduğundan söz ediyor ve "Son olarak belediyenin en değerli gayrimenkullerinden Hatice ve Fehime Sultan yalıları Hazine'ye devredilmek istendi. Mülk sahibi içeri alınmıyor, yargıda hüküm verilmiyor. Tam bir komedya..." diyerek tepkisini gösteriyordu. Başkan İmamoğlu şehrin sıkıntılı anlarında yaptığı tatillerle anılsa da sık sık DIŞARISI ile de temas kurmaya özen gösteren bir siyasetçiydi.
Başkan seçildikten sonra tebrik etmeye ilk gelen İSTANBULSERMAYESİNİN simge isimleri oluyordu.
Ancak hemen peşinden DIŞARIDAN önemli isimlerin de yolu SARAÇHANE'ye düşüyordu. Alman eski Cumhurbaşkanı Christan Wulff, Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann ve İstanbul Başkonsolosu Michael Reiffenstuel TEBRİK için geliyordu. Wulff, ALMANTÜRK dostluğuna vurgu yapıp "Her zamanTürkiye'nin yanındayız" diyordu. İmamoğlu da İstanbul üzerinden AVRUPA ile ilişkilerin ne kadar önemli olduğu konusunda saptamalar yapıyordu. AK PARTİ sonrası İSTANBUL yönetiminin eldeğiştirmesi bazıkoordinatlardamutluklakarşılanıyordu...
İmamoğlu'nun gelmesinden sonra özellikle muhalif kesimde büyük iştah belirdi. 2023 seçimleri için "İMAMOĞLU" diyenler çoktu. Ancak KARADENİZ gezisiyle başlayan tartışmalarda kendi mahallesi İMAMOĞLU'nu çizdi. Fazıl Say gibi isimler tepkilerini açıktan dile getirdi. Bunu pek çok sanatçı da izledi. Ancak İmamoğlu geri adım atmadı. Bildiği yoldan giderek eleştirilen yakınlaşmalarına DEVAM etti.
Adaylığını açıklamasa da Kemal Bey de İMAMOĞLU'ndan rahatsızdı. Söylemiyordu.
Ancak hissettiriyordu. CHP lideri hükümete yüklenmekiçin ne zaman SOSYAL medyayı kullanmayakalksa içeriden gol yiyordu. "100 bin TL'lik odadan yayın yapıyor" sızıntısıgibi... Kemal Bey hemİmamoğlu için hem MansurYavaş için "Görevlerini yapsınlar. Belediyeler ile ilgilensinler" diyerekönlerini kapatıyor vebiraz da BAŞKANLARI küçültüyordu. 6'lı masayaisimlerinin hiç gelmediğini deısrarla söylüyordu...
Neyse... İşte bu iklimde YALI MESELESİ bir anda BAZI KÜÇÜK ANCAK ETKİLİ NÜFUSUN GİZLİ GÜNDEMİ OLDU!
İmamoğlu, Hatice ve Fehime Sultan yalılarının ellerinden alınmak istediğini haykırdı. Mesele sadece İKİYALI MIYDI? Yalıların taşıdığı fakat sıradan insanların görmediği başka bir anlamı var mıydı? İKİYALI mesele haline gelince İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekremİmamoğlu'nu Saraçhane'deki makamında ziyaret etti.
Kırmızı halıyla karşılanan Akşener görüşmeye ilişkin şunları söylüyordu: "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'mızla çok görüştük çeşitli vesilelerle. Ama ilk defa makamında ziyaret ediyorum. Bugüne kadar ziyaret etmemiştim. Ziyaret ettik, makamında kahvesini içtik. Özellikle kahve içtik, 'Çünkü bir kahvenin 40yıl hatırı vardır' dedik.
Kendisine başarı dileklerimizi tekrarladık. Ve biliyorum ki YALILAR gidiyor, o oluyor, bu oluyor. O tür mevzularda da bilgi aldık. Hem çalışmalar hakkında bilgi aldık hem de kendisine karşı yapılan pek çok zorlamalar var, çıkarılan zorluklar var.
İstanbul'a yapılan, yapılacak hizmetlerin engellenmesi pahasına çıkarılan zorluklar var. Onları konuştuk.
Bilgilendik. Tekrar teşekkür ediyorum..." 6'lı masanın Başkan Erdoğan'a karşı bir AVRUPA dayanışması olduğunu daha önce de yazdım. SIR da değil zaten. 6 siyasi partinin lideri geleceği AVRUPA'da arıyordu. Doğal mı? Elbette...
Ancak siyaset artık SİMGELERLE de yapılıyordu. Çok kişi söylenenden, yapılandan bazen bir şey anlamıyordu.
Meral Hanım'ın açıklamasını okuyunca YALILAR için DESTEK vermeye geldiğini anladım. Hatice ve Fehime Sultan yalıları bir şekilde OSMANLI PADİŞAH'ı V. Murad'a kadar uzananbir tartışmayı içten içebaşlatıyordu. İKİ SULTAN da V. MURAD'ın kızıydı. YALILAR AVRUPA'yı simgelese de İSTANBULSERMAYESİNİN elinin altında olsa da V. MURAD değişik ilişkileri olan tahtta az bir süre kalan padişahtı. KÜRESEL İLİŞKİLERİ TAŞIYAN EKOLLE ilk tanışan SULTAN olarak biliniyordu.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.