Çok sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Elbette yazılmayı bekleyen çok ama çok şey var. Böyle durumlarda bizler hemen isimlerin üzerinden gidip sonuç almak istiyoruz. İsimleri bilmek OYUNU çözmek anlamına gelmiyor. İsimlere de gireriz. Ama 1971'de ve 1960'ta olduğu gibi KAPALIKAPILAR ARKASINDA kesinlikle vekesinlikle haberalınamayan saatlerde PAZARLIK vardı. Kimler kiminle ne konuştu? Kimne istedi, kim "olmaz" dedi? Darbenin sonunda göreceğimiz fotoğrafta kimler vardı? Son tahlilde üç genç pilot kendi kafasına göre havalanıp bomba yağdırmadı! Arkada kim vardı? Herkesten iyi biliriz ki bu DARBE gerçekleşseydi, yani Erdoğan gitseydi, kim gelecekti? Bu AK PARTİ'nin içinden mi çıkacaktı? Parayı verecek olanlar, vaatlerde bulunanlar kimdi? Ekranlara baktığımız zaman DARBENİN arkasında SİVİLLER yok! Ama DARBENİN lideri de yok! Olur mu böyle saçma sapan şey! Yazdık, yine yazacağız. DARBE Amerika'nın işi. Onlar istedi, içimizdeki çocukları kalkıştı! Konu hep böyle değil mi! Neden kimse bunu değiştirmek istemiyor? Neden kimsenin buna gücü yetmiyor? Paralel Yapı sadece AK Parti'nin meselesi değil. Cemal Tural Paşa'dan beri varlar. Her yerde. İzmir'de daha çocukken bunu gördüm. İnanılmaz bir organizasyondu. Gönül ve inanç vardı. Geçtiğimiz gün bir ASKER DOSTUM, "Bizim arkadaşların 7 bin sterline yapmadığı işi bunlar üç kuruşa yapıyor, kalan parayı da iade ediyorlardı..." dedi. Ortadabizim anlamaktazorlandığımız bir İNANÇ meselesivardı. Gazeteciyiz. İşimiz anlamak. Düşmanlık, kin değil... Böyle türbülanslı günlerde isim isteyen çok. Özellikle benden galiba... Devletin bilip destek verdiği olayların deşifresi bizden bekleniyor. Okuyucu haklı tabii... Bakın! 1994-1995-1996- 1997-1998 mezunlarını incelediğiniz zaman fotoğrafın büyük bölümünü görürsünüz. Bu dönemdeki MEZUNLARIN tamamına yakını malum yapınıniçinden gelen isimlerdi. Kurmaylarınise yüzde 80'inden fazlası bunlardandı. Bunlar şimdi ALBAY... Zaten mesele KURMAYLIKTAN geçiyordu. Ne kadar başarılı ve zekiolursan ol başka bir şey daha olmangerekiyordu! 2008-2009-2010-2011- 2012-2013-2014-2015-2016 sınavlarıyla orduya girenlerde de büyük sıkıntı vardı. Bu sınavlarda SORULAR ÇALINIYOR ve ilgili kişilere veriliyordu. HerkesŞIKLARA çalışıp hata yapmadansınavları geçiyordu. Sistem buydu! Peki siz ya da ben ne kadar istesek bile böyle bir şeye gücümüz yeter mi? İmkansız! Başka bir sivilin, başka bir oluşumun gücü yeter mi? Kesinlikle hayır! Konuşulmuyor ama DEVLET işin arkasındaydı. Paralel Yapı, NATO yapılanmasıydı. Amerika 1980 darbesiyle Türkiye'nin ekonomik sistemini değiştirdi ve ülkeyi dışa açtı! Darbe yaptırdığı askerleri kenara alıp Özal'la gitti. Herkesin, kendisi bilmese de görevi vardı. Özal'ın ölümünden sonra bu yapı ASKERE hiç olmadığı kadar girdi. Önemli olmakla birlikte önemsemiyorum. Çünkü arkadaki gücün amacının ne olduğuna bakıyorum. Amaç orduyu ele geçirip ülkeyi başka bir yöne itmekti. Uzağa gitmeyin! Abdullah Gül'ün yaveri, Tayyip Erdoğan'ın yaverleri, Genelkurmay eski Başkanı emekli Org. Necdet Özel'in yaverleri, emir subayları, Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar'ın emir subayları, özel kalemleri, danışmanları, sekreteryasına bakın! Hepsi 1994 mezunu! İsimleri siz bulun! Orduda kimse bu yapıyla mücadele etmedi. Etme istekleri de yoktu. Yine olmayacak. Çünkü bu bir proje! Millet meydanları boş bıraktığı an yine gelecekler. Sorular çalınırken ya da elden bunlara verilirken bu sistem devam etsin isteniyordu. Hak eden çocuklar dururken bunlar yürüyordu. Kimsenin de 'GIK'ı çıkmıyordu. Generallerden askeri liselere kadar bu adamlar sistemini kurmuştu! Devam... Bakın! Bu DARBEYİ CIA ile birlikte içeridekiler düzenledi. Ama CIA böyle büyük yani sonucu etkileyecek hatalar yapmaz. Ortada cevap bekleyen çok soru var. Sabaha karşı planlanan bir DARBE asla ve kat'a başka bir nedenle öne çekilmez! Mümkün değil! Kimse bunu önleyemez. Binlerce askerin aylarca DARBEYE hazırlandığını gördük mü? Hayır! Peki 17 Aralık saldırısını hissettik mi? Öğrendik mi? Hayır! Böyledir! İletişimi var edenlerin Whatsapp'ı, Twitter'ı, Facebook'u kuranların hata yaptığını söylüyor birileri! Mümkün değil. Gökyüzü Amerika uydusu doluyken akıl dışı! Neyse... İNCİRLİK'ten 42 helikopter kayıp! Nükleer bombaların bulunduğu ÜS'ten 42 helikopter nereye gider? IŞİD'e mi? Bilemem! YPG'ye mi? Bilemem! Ama kayıp... Senaryo işliyor! Eğer CIA sonuca yüzde yüz gitmeyi isteseydi, ne uydu kalırdı, ne haberleşme, ne aydınlatma... Demek ki TEST ettiler. Böyle bir başarısız hareketin sonucunda elde ettikleri bir şeyler kesinlikle ama kesinlikle olmalı... Mesela şimdi TASFİYE rüzgarı var. Her yerde! Kimin nereye geldiğini kim net olarak biliyor! Emin değilim. Ya DARBEYE KALKIŞTIKLARI için alınan askerlerin yerine asıl oyuncular gelecekse! Bunu bilen var mı? Gariplikler bitmiyor! DARBE haber veriliyor, herkes düğünde! Bütün komutanlar! Kimse çıkıp işinin başına geçmiyor! Ülke elden gidiyor, birileri halay çekiyor! GARİP DEĞİL Mİ! Sadece gazeteci soruları bunlar! Kimseyi itham etmek istemem! Ama soru da bizim işimiz! Hep birlikte İKİNCİ SEANS OLUR MU? OLURSA NE YAPMALIYIZA KAFA YORMALIYIZ. Eğer ikincisi olursa işimiz bu kadar kolay olmayacaktır. Çünkü herkesin DAVRANIŞLARI not edildi. Herkesin yapacaklarıartık biliniyor. Kesinlikle toplumsalyönlendirmeyi ihmal etmeden gelirlergeleceklerse... Biz onları beklemeden meydanları dolduralım. ABD temsilciklerininönüne gidip HAKKIMIZIARAYALIM. TEPKİMİZİ GÖSTERELİM... Saygıyı fazlasıyla hak ettiğimizi haykıralım... Doğrudan onlarla temasa geçelim yani! Sesimizi duyuralım... Ölçülü ve bize yakışan bir şekilde... Bize ihtiyaçları çok fazla olduğu için içimizde büyüttükleri YAPILARLA geliyorlar. Hem temizliği yapmaya çalışalım hem de emin adımlarla gidelim... Onlar gelmeden biz kapılarını çalalım... Adamlar kendilerine itiraz eden bir Türkiye istemiyor. Biz onların kapıkulu değiliz. Kavga Washington'la... Değişen Yeni Dünya Düzeni'nde Ankara rahatsızlık veriyor. Ayağa kalkalım ve istediğimizi alalım... Unutmayın kim ne yaparsa yapsın hepsinin bize sonsuz ihtiyacı var! BizHANCIYIZ, onlar YOLCU! Bilelim, yürüyelim... Tehlikenin geçmesini istiyorsak tehlikenin farkında olalım... Bu ülke bizim, kimseyle paylaşmak zorunda değiliz... Bunu gösterelim... Gerisi inanın kolay
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.