GARİP bir şekilde Türkiye ile Brezilya arasında benzerlikler vardı. Yakın geçmişte bizde yaşanan operasyonların benzerleri orada da yaşandı. Orada hedefe ulaşılırken burada olmuyordu.
Asıl amaç hep gizlense de ÜLKENİN kontrolünü ele geçirmekti. Elbette bu hiç söylenmez ve dillenmezdi.
Gazeteler televizyonlar olaylara KURGUNUN etrafında toplanmış isimlerin gözlüğüyle bakarlardı.
Durum böyle olunca hem içerisini hem dışarısını anlamak zorlaşıyordu… Örnek olsun diye bir iki gündür VİTOL GROUP ve arkasındaki gücü buraya taşıdım. Ne "İYİ" diye ne de "KÖTÜ" diye yazdım. Fotoğrafı ortaya getirmeye çalıştım… MOTTOSU bile hiçbir şirkete benzemiyordu. Çalışanlar ve patronlar için bilgi bulmak oldukça zordu. Kapalı bir kutu gibiydiler… VİTOL'e karşı olan güç var mıydı? Elbette vardı.
Bunu da BREZİLYA'da gördük.
Açalım… Vitol Group'a operasyon yapmak isteyenler yok muydu?
Vardı. Brezilya örnek alan seçildi.
Plan yapıldı. Düğmeye basıldı… Ve ortalık karıştı… Çünkü Latin Amerika'da da en güçlü şirket artık Vitol'dü. Brezilya, Güney Amerika'nın en güçlü ve en stratejik ülkesiydi. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir güç, başta Londra olmak üzere Paris ve Hamburg'da yaşayan iş adamlarıyla ortak bir plan yaptı.
Hedef VİTOL'dü… 23 Ağustos'ta Vitol'e operasyon kararı alındı. Ancak bir sorun vardı. Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, petrol gelirleri nedeniyle Vitol'e karşı çıkmıyordu. Dilma Rousseff devrilmeliydi. Bütçe açığını gizlediği kurgusuyla Dilma Rousseff, 31 Ağustos 2016'da görevden alındı. Patronların adamı Michel Temer, birkaç saat sonra Brezilya Devlet Başkanı oldu.
Dilma, efsane isim olarak bilinen LULA'dan sonra koltuğa gelmişti. Öncesinde de PETROBRAS'ın yöneticisiydi!
Michel Temer'in gelmesi Londra, Paris ve Hamburg'da büyük kutlamalara yol açtı. Garip ama DIŞARIDAKİ sevinç içeride yoktu… Temer göreve geldikten sadece 14 gün sonra Vitol'a karşı operasyonun startı verildi.
Brezilya eski Devlet Başkanı Lula da Silva'yı da içine alan "Araç Yıkama" (Car Wash) Operasyonu gündemin ilk sırasına çıkıyordu.
Brezilya'nın devlet şirketi Petrobras'ta yolsuzlukla, Vitol Group eşleştirildi. Amerikan Adalet Bakanlığı, kısa süre içinde Vitol'le bazı Amerikalı iş adamlarını aynı torbada gösterip 'yolsuzluk oldu' açıklamasını yaptı. Birçok devlet başkanı, bakanlar, milletvekilleri ve iş adamları yolsuzlukla suçlanıyordu. Brezilya çalkalanıyordu. Dilma ise zengin biri değildi ama gitmesi gerekiyordu. Gidince ilk yaptığı açıklamada "BU BİR SİYASİ DARBE" diyordu… Amerikan Adalet Bakanlığı'nın desteğiyle kurgu çok ama çok etkili oluyordu.
Hatta 853 milyon DOLAR ceza bile kesiyordu… Ancak Vitol Group, Brezilya'da güçlüydü. Hukuk sistemini yavaşlatmayı başarıyordu.
Dilma'dan sonra koltuğa oturan TEMER 2015'te startı verilen soruşturmayı alevlendiriyordu… Bu operasyona karşı ülke içinde sessiz bir kampanya yürüten biri vardı. Jail Bolsonaro... Brezilya'yı zor durumda bırakmak için ABD ve Avrupalı bir sarmalın hazırlandığını iddia eden Bolsonaro, 28 Ekim 2018'de yapılan Başkanlık seçiminde yüzde 55.1 oy alarak zafer kazandı. Seçim kampanyaları sırasında BIÇAKLI saldırıya uğradı. Yaralı olarak zor kurtuldu!
DİLMA döneminde alttan alta başlatılan "Araç Yıkama" (Car Wash) operasyonları TEMER'le vites büyüttü.
Oysa kavga çok ama çok yukarılardaydı… Temer operasyonları yaparken bir süre sonra sese kayıtları sızıyor ve suçlu duruma düşüyordu.
Temer'in Angra 3 adlı nükleer santralin yapımında rüşvet aldığı gerekçesiyle başı derde giriyor ve sonrasında tutuklanıyordu… Kendisine yapılan hamleye hamle ile cevap veren VİTOL'dü… Birçok hukukçunun işine son verilecek tutuklu sanıkların önemli bir bölümü serbest kalacaktı… Bugün Brezilya'da en büyük hedef Jail Bolsonaro... Vitol Group, Bolsonaro'yu satın almadı.
Ortada hiçbir yasa dışı faaliyet yoktu. Vitol Group, Brezilya petrolünü tüm şirketlerden daha yüksek rakama pazarlama vaadinde bulundu. Bolsonaro da, Vitol Group'un etkisini bildiği için petrol ticaretinde aksamaları engelleme düşüncesiyle tarafını seçti. Aslında doğru olanı yapıyor MİLLİ ÇIKARLARI düşünüyordu. Ama bundan birileri rahatsız oluyordu… Şimdi Beyaz Saray'da gücü kaybeden taraf, Londra, Paris ve Hamburg üzerinden Akdeniz'de Vitol Group'u bitirmek istiyor.
Bunu başarabilir mi? Pek değil, hiç kolay değil. Çünkü Vitol Group, petrolün satışında tek güç. İstediğin kadar petrol çıkart. İstediğin kadar doğal gaz rezervin olsun. O yoksa işin zor! Vitol Group, sistemin en büyük oyuncusu yani alıcısı. Vitol Group aracı olmadığı takdirde, Venezuela veya bugünkü İran durumuna düşersin.
Venezuela'da İran'da da petrol çok. Ancak Vitol Group, geçen yıl İran'dan biraz geri çekilme kararı aldı. Vitol Group, ambargo sonrasında İran'dan alımlarını tamamen sonlandırmadı ama yüzde 60 azalttı. Eğer Vitol Group, İran'la eski sisteme dönmeye karar verirse, o zaman ABD'nin ambargosu tamamen sistem dışı kalır. ABD ne kadar ambargo uygulasa da Vitol Group, İran'la çalışacağını defalarca deklare etti. Burada İran'a ambargo koyan büyük güç bile Vitol Group'tan üstün değil.
Angra 3 Nükleer Santralinin üstlenici firmalarından Engevix mühendisliğin sahibi Jose Antunes Sobrinho, "Arındırma operasyonu" kapsamında başsavcılık makamına, albay Lima'ya Michel Temer'in bilgisi dahilinde 250 bin dolar rüşvet verdiğini söylemişti. Brezilya'da eski devlet başkanları Lula da Silva ve Dilma Rousseff hakkında açılan davalar da bitmiyordu. 2002'den 2016'ya kadar PETROBRAS'tan zimmete para geçirmeye devam ettikleri iddia ediliyordu... UTC Participações ve Odebrecht firmalarının PETROBRAS'la kirli ilişki içinde olduğu gerekçesiyle ülke çalkalanıyor ve huzur bulamıyordu… Brezilya'nın iç işleri tamamen DIŞARIDAN karıştırılıyordu. Ülke nefes alamaz hale getiriliyordu… Devlet Başkanı olmak ateşten gömlek giymek demekti.
Kimsenin garantisi yoktu… En tepedeki kurgudan fırtınadan örnek vermek istedim sadece... AKDENİZ artık manşetlerde ve inmeyecek.
yazının devamı
Asıl amaç hep gizlense de ÜLKENİN kontrolünü ele geçirmekti. Elbette bu hiç söylenmez ve dillenmezdi.
Gazeteler televizyonlar olaylara KURGUNUN etrafında toplanmış isimlerin gözlüğüyle bakarlardı.
Durum böyle olunca hem içerisini hem dışarısını anlamak zorlaşıyordu… Örnek olsun diye bir iki gündür VİTOL GROUP ve arkasındaki gücü buraya taşıdım. Ne "İYİ" diye ne de "KÖTÜ" diye yazdım. Fotoğrafı ortaya getirmeye çalıştım… MOTTOSU bile hiçbir şirkete benzemiyordu. Çalışanlar ve patronlar için bilgi bulmak oldukça zordu. Kapalı bir kutu gibiydiler… VİTOL'e karşı olan güç var mıydı? Elbette vardı.
Bunu da BREZİLYA'da gördük.
Açalım… Vitol Group'a operasyon yapmak isteyenler yok muydu?Vardı. Brezilya örnek alan seçildi.
Plan yapıldı. Düğmeye basıldı… Ve ortalık karıştı… Çünkü Latin Amerika'da da en güçlü şirket artık Vitol'dü. Brezilya, Güney Amerika'nın en güçlü ve en stratejik ülkesiydi. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bir güç, başta Londra olmak üzere Paris ve Hamburg'da yaşayan iş adamlarıyla ortak bir plan yaptı.
Hedef VİTOL'dü… 23 Ağustos'ta Vitol'e operasyon kararı alındı. Ancak bir sorun vardı. Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, petrol gelirleri nedeniyle Vitol'e karşı çıkmıyordu. Dilma Rousseff devrilmeliydi. Bütçe açığını gizlediği kurgusuyla Dilma Rousseff, 31 Ağustos 2016'da görevden alındı. Patronların adamı Michel Temer, birkaç saat sonra Brezilya Devlet Başkanı oldu.
Dilma, efsane isim olarak bilinen LULA'dan sonra koltuğa gelmişti. Öncesinde de PETROBRAS'ın yöneticisiydi!Michel Temer'in gelmesi Londra, Paris ve Hamburg'da büyük kutlamalara yol açtı. Garip ama DIŞARIDAKİ sevinç içeride yoktu… Temer göreve geldikten sadece 14 gün sonra Vitol'a karşı operasyonun startı verildi.
Brezilya eski Devlet Başkanı Lula da Silva'yı da içine alan "Araç Yıkama" (Car Wash) Operasyonu gündemin ilk sırasına çıkıyordu.
Brezilya'nın devlet şirketi Petrobras'ta yolsuzlukla, Vitol Group eşleştirildi. Amerikan Adalet Bakanlığı, kısa süre içinde Vitol'le bazı Amerikalı iş adamlarını aynı torbada gösterip 'yolsuzluk oldu' açıklamasını yaptı. Birçok devlet başkanı, bakanlar, milletvekilleri ve iş adamları yolsuzlukla suçlanıyordu. Brezilya çalkalanıyordu. Dilma ise zengin biri değildi ama gitmesi gerekiyordu. Gidince ilk yaptığı açıklamada "BU BİR SİYASİ DARBE" diyordu… Amerikan Adalet Bakanlığı'nın desteğiyle kurgu çok ama çok etkili oluyordu.
Hatta 853 milyon DOLAR ceza bile kesiyordu… Ancak Vitol Group, Brezilya'da güçlüydü. Hukuk sistemini yavaşlatmayı başarıyordu.Dilma'dan sonra koltuğa oturan TEMER 2015'te startı verilen soruşturmayı alevlendiriyordu… Bu operasyona karşı ülke içinde sessiz bir kampanya yürüten biri vardı. Jail Bolsonaro... Brezilya'yı zor durumda bırakmak için ABD ve Avrupalı bir sarmalın hazırlandığını iddia eden Bolsonaro, 28 Ekim 2018'de yapılan Başkanlık seçiminde yüzde 55.1 oy alarak zafer kazandı. Seçim kampanyaları sırasında BIÇAKLI saldırıya uğradı. Yaralı olarak zor kurtuldu!
DİLMA döneminde alttan alta başlatılan "Araç Yıkama" (Car Wash) operasyonları TEMER'le vites büyüttü.
Oysa kavga çok ama çok yukarılardaydı… Temer operasyonları yaparken bir süre sonra sese kayıtları sızıyor ve suçlu duruma düşüyordu.Temer'in Angra 3 adlı nükleer santralin yapımında rüşvet aldığı gerekçesiyle başı derde giriyor ve sonrasında tutuklanıyordu… Kendisine yapılan hamleye hamle ile cevap veren VİTOL'dü… Birçok hukukçunun işine son verilecek tutuklu sanıkların önemli bir bölümü serbest kalacaktı… Bugün Brezilya'da en büyük hedef Jail Bolsonaro... Vitol Group, Bolsonaro'yu satın almadı.
Ortada hiçbir yasa dışı faaliyet yoktu. Vitol Group, Brezilya petrolünü tüm şirketlerden daha yüksek rakama pazarlama vaadinde bulundu. Bolsonaro da, Vitol Group'un etkisini bildiği için petrol ticaretinde aksamaları engelleme düşüncesiyle tarafını seçti. Aslında doğru olanı yapıyor MİLLİ ÇIKARLARI düşünüyordu. Ama bundan birileri rahatsız oluyordu… Şimdi Beyaz Saray'da gücü kaybeden taraf, Londra, Paris ve Hamburg üzerinden Akdeniz'de Vitol Group'u bitirmek istiyor.
Bunu başarabilir mi? Pek değil, hiç kolay değil. Çünkü Vitol Group, petrolün satışında tek güç. İstediğin kadar petrol çıkart. İstediğin kadar doğal gaz rezervin olsun. O yoksa işin zor! Vitol Group, sistemin en büyük oyuncusu yani alıcısı. Vitol Group aracı olmadığı takdirde, Venezuela veya bugünkü İran durumuna düşersin.
Venezuela'da İran'da da petrol çok. Ancak Vitol Group, geçen yıl İran'dan biraz geri çekilme kararı aldı. Vitol Group, ambargo sonrasında İran'dan alımlarını tamamen sonlandırmadı ama yüzde 60 azalttı. Eğer Vitol Group, İran'la eski sisteme dönmeye karar verirse, o zaman ABD'nin ambargosu tamamen sistem dışı kalır. ABD ne kadar ambargo uygulasa da Vitol Group, İran'la çalışacağını defalarca deklare etti. Burada İran'a ambargo koyan büyük güç bile Vitol Group'tan üstün değil.Angra 3 Nükleer Santralinin üstlenici firmalarından Engevix mühendisliğin sahibi Jose Antunes Sobrinho, "Arındırma operasyonu" kapsamında başsavcılık makamına, albay Lima'ya Michel Temer'in bilgisi dahilinde 250 bin dolar rüşvet verdiğini söylemişti. Brezilya'da eski devlet başkanları Lula da Silva ve Dilma Rousseff hakkında açılan davalar da bitmiyordu. 2002'den 2016'ya kadar PETROBRAS'tan zimmete para geçirmeye devam ettikleri iddia ediliyordu... UTC Participações ve Odebrecht firmalarının PETROBRAS'la kirli ilişki içinde olduğu gerekçesiyle ülke çalkalanıyor ve huzur bulamıyordu… Brezilya'nın iç işleri tamamen DIŞARIDAN karıştırılıyordu. Ülke nefes alamaz hale getiriliyordu… Devlet Başkanı olmak ateşten gömlek giymek demekti.
Kimsenin garantisi yoktu… En tepedeki kurgudan fırtınadan örnek vermek istedim sadece... AKDENİZ artık manşetlerde ve inmeyecek.
yazının devamı
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
441 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
485 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1513 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
634 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.