EVEEEET! 7 Ekim'den bu yana yazdıklarım tek tek sahne alıyor, almaya da devam edecek... Başkan Erdoğan'ın 50+1 açıklaması, Ogün Samast hakkında verilen karara bir başka adımla karşı çıkılması, Meral Hanım'ın parti içinde sarsılması, CHP'de Kemal Bey'in ofislerle işe soyunması, fenomenler üzerinden GRİ LİSTEDEN çıkmak için çabalayan hükümetin operasyonlara hız vermesi, mafyanın en azından belli bölümünün tasfiye edilmesi, Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay'ın savaşının sürmesi, Can Atalay- Osman Kavala-Selahattin Demirtaş konularının hala açıklığa kavuşturulamaması... Bunlar hepsi bir zincirin halkaları. Yazdım! Bugün daha da açacağım... Çin lideri Cinping, San Fransisco'da ABD Başkanı Biden ile bir araya geliyor, aynı zaman diliminde Başkan Erdoğan da Berlin'e gidiyordu. Peki neler oluyordu? Maalesef cevapları bizden başka yazan çizen yoktu.
Anlamıyorlardı. Anlatılmıyordu!
Açalım... Vitesi artıralım...
Türkiye'de olan biteni anlamak için Londra ile Washington'a bakmak şarttı.
Kesinlikle bu kaçınılmazdı. Aksi hikaye...
İçerisini anlamak için DIŞARISINI bilmek gerekiyordu!
ABD Başkanı Joe Biden ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasındaki nadir görüşmelerden birisi ABD'nin California eyaletinde gerçekleşti. 15 Kasım'da bir araya geldiler. İki saat baş başa görüştüler. Bu konuyu daha çok yazacağım. Bugün öne çıkan noktaları ve bizi ilgilendiren kısmına bakalım... BRİTANYA İMPARATORLUĞU'nun önemli virajlarından biri AFYONSAVAŞLARI'ydı. 1830'larda ÇİN'e karşı yapılan mücadeleydi. Savaştan önce İNGİLİZ AKLI OSMANLI mensubu iki aile tarafından Çin'i uyuşturucuya boğuyordu. Sason'lu ve Kerkük'lü iki aile Hindistan'dan Çin'e akıl dolu bir harekat düzenliyordu.
İngiliz kraliyetinin özel izniyle! Çin de içeriden çürüyor, kaçınılmaz olarak kaybı yaşıyordu. Bu zaferle birlikte İNGİLİZFİNANS İMPARATORLUĞU HSBC'yi kuruyor zirveye yerleşiyordu. Biden-Cinping görüşmesinde iki önemli konudan biri ÇİN'den operasyonlarla ABD'ye sokulan fentanil'di! Fentanil ABD'nin yaşadığı en büyük uyuşturucu sorunuydu. Tüm ülkeye yayılan ve ABD'yi içeriden bitirme operasyonuydu.
İngilizler ÇİN'e yaptıklarının aynısını, Pekin üzerinden ABD'ye yapıyorlardı, yaptırıyorlardı. FENTANİL küresel zinciri, Çin'deki kimya şirketlerinden başlıyordu. CIA raporları netti. Biden bu konuyu masaya getirdi CİNPİNG "tamam haklısınız" dedi. Konu kapandı... Yani hem Pekin hem Londra artık bu konuda adım atamayacaktı.
Geçelim ikinci meseleye. Bu çok daha önemliydi. Bizi ilgilendiriyordu.
Cinping arkasında Londra da olsa zor bir dönemin içinden geçtiklerini biliyordu, görüyordu, yaşıyordu.
Yıllardır kırılmayan rekorlara imza atarak YÜZDE 10'dan aşağı büyüme göstermeyen ÇİN, artık yüzde 5'lere iniyordu ve grafik artık aşağı yönlüydü!
Çok kişi anlamasa da binlerce kez yazdım! ABD, gizli müttefiki Rusya'yı UKRAYNA'ya soktu. AB'nin soluğu kucağında almasının yolunu açtı. ABD, Rusya hamlesi üzerinden tüm BATI'yı yanında buldu! Kurgu buydu! Ve sonra hep birlikte ÇİN'e diş gösterildi. Çin denilen mucizenin imzası ABD'ye aitti. Mesela NİKE yani Stanfordlu Pihilip Knight, 70 milyar dolar yatırımla Çin'e gidiyor, üretime başlıyordu.
Çin de yatırım miktarı kadar ABD HAZİNESİNE ait kağıtlardan almakzorundaydı. Bu ABD'yi patron yapmaklabirlikte ÇİN'i büyütüyordu. Yani ÇİN YABANCI YATIRIM ALARAK BÜYÜYEN BİR FORMATTI. Bu nedenle sık sık "ABD kendi meydana getirdiği yapıya yenilecekse büyük sersemlik" diye not düşüyordum.
Neyse...
Tansiyon yükselince ABD, HAMAS üzerinden önce İsrail'e, sonra İngiltere'ye sonra da ÇİN'E işin ne kadar ciddi olduğunu gösterdi. AKDENİZ'e gelen DONANMASININ verdiği mesaj HAMAS'a değildi. Netanyahu'ya, Rishi Sunak'a, Cinping'e ve biraz da bizeydi...
Bu atmosferde Biden ile bir araya gelen Cinping "Çin, ne eski sömürgeciliği ve yağma yolunu izleyecek ne de güçlendikçe hegemonya arayışında olacak. İdeoloji ihraç etmeyecek, hiçbir ülkeyle ideolojik çatışmaya girmeyeceğiz.
Çin, ABD'yi geçmeyi veya onun yerini almayı amaçlamıyor. ABD de Çin'i bastırma ve çevreleme planı kurmamalı" dedi. Yani ÇİN "BENBÜYÜK OLMAYACAĞIM. OLAMAYACAĞIMI ANLADIM. PATRON ABD... Bizimle uğraşmayın. Operasyonlardan vazgeçin" diyordu!
Yani benim yıllardır yazdığımı ilan ediyordu.
Kim? Cinping! Oysa burada AK PARTİ dahil tüm partilerde, bürokraside, medyada iş dünyasında "ÇİN ABD'yi bitirdi" diyen pek çok isim vardı. Fırsat buldukça takip etmeye çalıştığım Cüneyt Zapsu bile bunu ilan ediyordu. Cüneyt Bey değişik kulvarlarda olabilen bir isimdi.
Buna rağmen Cinping'in aksine "ABD BATACAK" tezini savunuyordu.
Garipti ancak durum böyleydi. Oysa lise öğrencisi bile SAVAŞ olmadan ABD'nin batamayacağını kestirebilirdi!
Devam...
Çin'in uyuşturucu hamlesinin arkasındaki akıl City of London'du. Eski taktikti. ABD buna pabuç bırakmadı. ABD İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI'nı kazansa da kendi sistemini kursa da KARA PARA yani UYUŞTURUCU,KADIN TİCARETİ, SANAL BAHİS gibi işler LONDRA'dan dönerdi.
Son dönemde Türkiye'de yaşanılan fenomen fırtınasının arkasına bakın!
Londra'yı görürsünüz. MI6'e uzanan bir hat vardır. Ancak işin o tarafı hiç konu edilmez! Bir de bu hattın burada siyasi desteği bulunmaktadır.
Ankara'ya uzanan kolu bilinse de pek konuşulmamaktadır... Herkesin bildiği SIR olarak durmaktadır... Oysa sağlam bir siyasi destek mevcuttu.
Neyse... Çin büyük bir geri vitesle dengeyi korumak, zaman kazanmak istemektedir... Bakalım ABD buna inanacak mı, Pekin'in ihtiyaç duyduğu zamanı verecek mi? Çin lideri Cinping, Başkan Biden ile yaptığı zirveden sonra ABD'nin son dönemde çip sektöründeki ihracat kısıtlamaları, yarı iletkenler, kuantum, yapay zeka gibi ileri teknolojilerinde yatırım kontrollerinin ve tek taraflı yaptırımların Çin'in meşru çıkarlarına zarar verdiğine işaret ederek "Çin'in teknolojik gelişimini engellemek, yüksek nitelikli kalkınmayı bastırmak ve Çin halkını kalkınma hakkından mahrum bırakmaktır" dedi. Cümleler açık ve net! Yoruma gerek var mı!
Sanmıyorum...
İşte bu geri vites Türkiye'yi de etkileyecektir. Başkan Erdoğan'ın uluslararası arenadan ihtiyaç duyduğu yabancı yatırımcıyı bulmakta zorlandığı gizli bir bilgi değil! Arka planda ABD'nin baskısı var! Çin'i istediği kulvara sokan BEYAZ SARAY, ANKARA'nın konumunu değiştirmesini, ittifaklarını gözden geçirmesini istemekte. Sanırım GRİ LİSTEDEN çıkmak için Londra'ya yakın sisteme İçişleri Bakanı'nın operasyon yapması yine Londra'dan uzak düşünmeyen MHP'yi de olumsuz etkileyecektir. Cinping'in Biden'a gitmesi ile Erdoğan'ın Scholz'a gitmesi farklı şeyler değildi. Bence BAŞKANERDOĞAN içeride 7 Ekim'den sonra dünyaya yayılan yeni formata uygun adım atacak, ittifaklarını gözden geçirecekti. NET! Zaten ANAYASAMAHKEMESİ ile Yargıtay savaşını benden başka "ABD ve İNGİLİZMÜCADELESİ" diye yorumlayan yoktu! Mesela Devlet Bey, HAMAS'a GAZZE'ye sahip çıkarken, İsrail'e ateş püskürürken Çin'i karşısına alıp UYGURLAR hakkında tek kelime etmemiştir! Londra ve Pekin ABD karşısında geri adım atmıştır. Mevzi kaybetmiştir.
Bugün bilinmesi gereken gerçek budur!
Buna rağmen tansiyon düşmeyecektir.
Amerika Birleşik Devletleri, Çin'i hala arkasında City of London'un bulunduğu büyük rakip olarak görmektedir.
Ankara manevrayla ABD ve BATI ittifakının yanına geçmeye çalışacaktır.
Londra'dan uzak düşünmeyen Londra'nın küresel politikalarına ters bakmayan Bahçeli de buna tepki verecektir. Vermeye kalkacaktır. Uzun zamandır bu belliydi. Bu nedenle sık sık "ANKARA'DA BÜYÜKTEKTONİK HAREKETLER OLACAK" diye yazmaktayım...
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.