KAÇ zamandır anlatmaya çalıştığımı hatırlamıyorum inanın. Ama gerçekte olanlar ile sahne önünde yaşananların farklı olduğunu çok küçük yaşlarda gördüm. İZMİR bir laboratuvardı!
Şifresi çok olan bir şehirdi!
Gördük. Onlarla büyüdüğümüz için SIRADAN olmayan olayları hep not ettim.
Zihnimde hiçbir zaman tazelikleri kaybolmadı.
Aksine hep üzerlerine koyarak gittim. Hiçbir olayı sunulduğu gibi almadım, algılamadım. NEDEN-SONUÇ ilişkilerinde sorun gördüğüm her şeyi araştırdım... Yapılması gereken de bu...
Ama hepimiz biliriz ki TÜRKİYE'de İKİ EKOL VARDIR! Biri İSLAM üzerinden diğeri ise ATATÜRK üzerinden gider. Gitmeye çalışır. Çoğu ticaridir! İnsanlara vermek istedikleri ya da verecekleri çok bir şey yoktur. Ama giderler.
Sözümüz yok. Herkes istediğini yapar, yapmalıdır da...
Bu eksenden bakınca ABD'nin, İNGİLTERE'nin, TÜRKİYE'nin yaşadıklarının NORMAL olmadığı ortaya çıkmakta. Son 60 yıla bakın bakalım! Mantıkla izah edeceğiniz kaç olay var!
1960-1971-1980 DARBESİ niye oldu? Kim yaptı? Neden yaptırıldı? Suikastlar, sağ-sol eylemleri, çatışmalar, idamlar, kaos ve ekonomik operasyonlar...
DIŞARIDAN MÜDAHALE olduğu açık net ortadaydı.
Anlayan için! 15 Temmuz'a bakın, çok asker PENTAGON'un sığınaklarında hala. Nasıl oluyordu bu? Kim yapıyordu?
Kimle kim çatışıyordu? Bunu anladığımız zaman ÜLKEMİZİ de geleceğimizi de koruyabilirdik...
Açalım biraz...
Pentagon'la AİLE, yani ROTHSCHILDLER, arasındaki kavga eskiye dayansa da bu boyutta yeni başladı... Artık kavgadan dönülme imkanı yok gibi. İnşallah dönülür ama zor!
Asya, deniz yolları, boğazlar, AKDENİZ, Süveyş, Afrika her yer kavgaya dahil... İPEK YOLU da... AVRUPA ORDUSU, Fransa-Almanya-Rusya'nın tepkileri doğrudan ABD'ye.
Türkiye ortada ama biz de tepkiliyiz. Herkesten çok daha geçerli nedenimiz var çünkü...
Bu iklimde önceki akşam PARİS'TE ÇOK ÖNEMLİ BİR GECE DÜZENLENDİ! Gecenin organizatörü yani düzenleyeni David de Rothschild'di! BM desteği de vardı! Ancak o gecenin ilerleyen saatlerinde çok önemli buluşma gerçekleşti.
Dünyanın en güçlü ailesi olarak gösterilen Rothschildler, ilk kez bu kadar önemli üyesiyle bir araya geliyordu. Yanlış bir şey yazmak istemem ama hepsinin bir araya geldiği an çok azdır!
Demek ki gece sanılandan çok daha önemliydi! 4. Baron Jacob Rothschild, David de Rothschild, Nat Rothschild ve Lynn Forester de Rothschild'in dışında Ronald S. Lauder de bu önemli toplantıda yer aldı.
4. Baron Jacob Rothschild'e saygısını gösterdikten sonra sözü alan David de Rothschild'in hedefinde ABD vardı. David de Rothschild, ABD'nin Avrupa ve Asya kararlarının Ortadoğu ve Afrika'da büyük bir tıkanıklığa yol açacağını söyledi. Dünyanın sürekli bir düşüş içinde olduğunu belirten ve hızla artan nüfusun da en büyük sorun olduğunu anlatan David de Rothschild, "Dünya, Washington'dan veya New York'tan yönetilmez. Çünkü 8 milyar kişinin olduğu ve toprak verimliliğin sürekli düştüğü bir dünyayı yönetmek tek merkezden olmaz. Bunu Amerikalı dostlarımız da biliyor ama bugün onların etkisiz kalmalarına üzülüyoruz. Biz aile olarak hep barışı destekledik.
Dünyada en çok zulüm gören kimliğin sahibi olarak hep barışı savunduk. Ancak bu korktuğumuz için olmadı. Şimdi barışı bitirmek isteyenlere karşı da sessiz kalmayacağız. Dünya için attığımız ve atabileceğimiz adımlar var.
O nedenle ciddi düşünüyoruz.
Bugün burada tarihi bir toplantıya ev sahipliği yaparken, geçmişte uğradığımız zulümleri bir kez daha anlatmamıza gerek yok" dedi.
Ronald S. Lauder de ailenin büyüttüğü bir Yahudi olarak konuştu. Dünyanın belli kurallarının çiğnendiğini ve para politikalarının bilinçsizce yönlendirildiğini söyledi. Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Ronald S. Lauder, ABD'nin Kudüs kararını eleştirdi.
Bu Yahudiler için biraz şaşırtıcı olsa da İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözümün dışında hiçbirinin gerçekleşmemesi gerektiğini söyledi. ABD'nin kararları kendilerine sormadan aldığını anlattı. Filistin'le İsrail'in iki devletli çözüm istediğini aktardı. Lauder, İsrail-Filistin sorununun çözülmesi halinde, dünyaya da barış gelebileceğini ifade etti.
Paris'te ailenin farklı şirketlerinde görev yapan 72 CEO da vardı. Onlar da dünyanın 'yanlış yol'da gittiğini söyledi. Son olarak konuşan isim Jacob Rothschild'di... AİLENİN BÜYÜĞÜNÜN kısa konuşması da çok mesaj içeriyordu: "Ne yaptığımın farkında değilsem, onu yapmaya devam etmekten başka şansım olamaz. Maalesef birçok ülkeyi yönetenler de bu girdapta savruluyor. O nedenle sessiz başlayan düşüş çok büyük bir patlamayla son bulacak. Biz bu patlamanın dışında olacağız..." Açık ya da kapalı hedefte Amerika Birleşik Devletleri bulunmakta... Özellikle David de Rothschild, "Dünya, Washington'dan veya New York'tan yönetilemez" diyerek resmen BEYAZ SARAY'a tepki gösteriyordu. "GİTTİĞİNİZ YOL YOL DEĞİL" diyerek mesaj veriyordu. "Barışı bildiğimiz kadar savaşmayı da biliriz" sözleriyle son uyarıyı da yapıyordu... Gerçekten AİLE FRANSA-ALMANYA-RUSYA'da ve Çin'de güçlüydü.
Büyük ilişkileri yönetiyorlardı.
Para zaten onların işiydi. Karşıda da ABD vardı! Trump'ın ABD'si değil PENTAGON ve silah şirketleri vardı. ORTAKLIK BOZULMUŞTU VE SAVAŞ
AÇIĞA ÇIKMIŞTI... Bilmesi gereken herkes bunu biliyordu.
PARA ve SİLAH'ın kavgası, merkezinde TÜRKİYE olan coğrafyada görülecekti.
ENERJİNİN TAŞINDIĞI DENİZ YOLLARI, AKDENİZ, KANALLAR, BOĞAZLAR HER YER KAVGAYA DAHİLDİ. Avrupa ve AİLE bunu gördüğü için AVRUPA ORDUSU fikrini ortaya attı ve hızlandırdı... Ufukta görünen şey ŞİDDET çünkü! Ve her ülke bu kavgadan etkilenecek ve taraf seçmek durumunda kalacak.
Türkiye'de ne olur peki?
Eğer iki güç burada İÇERİDEN KAVGA ETMEYİ düşünürse siyasette farklı rüzgar esmeye başlar. Bunun için HDP'ye, İYİ PARTİ'ye ve CHP'ye bakmak yeterli...
Buradaki oyuncuların bazı önemli isimleri SOROS üzerinden ABD'ye bağlı olarak siyaset yapmak ister. Dünyayı böyle okudukları için bunun iyi bir yol olduğunu düşünürler.
SOROS'un etkisi vardır yani...
Arkadaki ROCKEFELLER ve PENTAGON'un da... TEK MERKEZDEN DÜNYAYI YÖNETMEK İSTEYENLERLE bunlara "HAYIR" diyenlerin kavgası bu. AİLE- Rusya-Çin- Fransa-Almanya'nın cevabı bu...
yazının devamı
Şifresi çok olan bir şehirdi!
Gördük. Onlarla büyüdüğümüz için SIRADAN olmayan olayları hep not ettim.
Zihnimde hiçbir zaman tazelikleri kaybolmadı.
Aksine hep üzerlerine koyarak gittim. Hiçbir olayı sunulduğu gibi almadım, algılamadım. NEDEN-SONUÇ ilişkilerinde sorun gördüğüm her şeyi araştırdım... Yapılması gereken de bu...
Ama hepimiz biliriz ki TÜRKİYE'de İKİ EKOL VARDIR! Biri İSLAM üzerinden diğeri ise ATATÜRK üzerinden gider. Gitmeye çalışır. Çoğu ticaridir! İnsanlara vermek istedikleri ya da verecekleri çok bir şey yoktur. Ama giderler.
Sözümüz yok. Herkes istediğini yapar, yapmalıdır da...
Bu eksenden bakınca ABD'nin, İNGİLTERE'nin, TÜRKİYE'nin yaşadıklarının NORMAL olmadığı ortaya çıkmakta. Son 60 yıla bakın bakalım! Mantıkla izah edeceğiniz kaç olay var!
1960-1971-1980 DARBESİ niye oldu? Kim yaptı? Neden yaptırıldı? Suikastlar, sağ-sol eylemleri, çatışmalar, idamlar, kaos ve ekonomik operasyonlar...
DIŞARIDAN MÜDAHALE olduğu açık net ortadaydı.
Anlayan için! 15 Temmuz'a bakın, çok asker PENTAGON'un sığınaklarında hala. Nasıl oluyordu bu? Kim yapıyordu?
Kimle kim çatışıyordu? Bunu anladığımız zaman ÜLKEMİZİ de geleceğimizi de koruyabilirdik...
Açalım biraz...
Pentagon'la AİLE, yani ROTHSCHILDLER, arasındaki kavga eskiye dayansa da bu boyutta yeni başladı... Artık kavgadan dönülme imkanı yok gibi. İnşallah dönülür ama zor!
Asya, deniz yolları, boğazlar, AKDENİZ, Süveyş, Afrika her yer kavgaya dahil... İPEK YOLU da... AVRUPA ORDUSU, Fransa-Almanya-Rusya'nın tepkileri doğrudan ABD'ye.
Türkiye ortada ama biz de tepkiliyiz. Herkesten çok daha geçerli nedenimiz var çünkü...
Bu iklimde önceki akşam PARİS'TE ÇOK ÖNEMLİ BİR GECE DÜZENLENDİ! Gecenin organizatörü yani düzenleyeni David de Rothschild'di! BM desteği de vardı! Ancak o gecenin ilerleyen saatlerinde çok önemli buluşma gerçekleşti.
Dünyanın en güçlü ailesi olarak gösterilen Rothschildler, ilk kez bu kadar önemli üyesiyle bir araya geliyordu. Yanlış bir şey yazmak istemem ama hepsinin bir araya geldiği an çok azdır!
Demek ki gece sanılandan çok daha önemliydi! 4. Baron Jacob Rothschild, David de Rothschild, Nat Rothschild ve Lynn Forester de Rothschild'in dışında Ronald S. Lauder de bu önemli toplantıda yer aldı.
4. Baron Jacob Rothschild'e saygısını gösterdikten sonra sözü alan David de Rothschild'in hedefinde ABD vardı. David de Rothschild, ABD'nin Avrupa ve Asya kararlarının Ortadoğu ve Afrika'da büyük bir tıkanıklığa yol açacağını söyledi. Dünyanın sürekli bir düşüş içinde olduğunu belirten ve hızla artan nüfusun da en büyük sorun olduğunu anlatan David de Rothschild, "Dünya, Washington'dan veya New York'tan yönetilmez. Çünkü 8 milyar kişinin olduğu ve toprak verimliliğin sürekli düştüğü bir dünyayı yönetmek tek merkezden olmaz. Bunu Amerikalı dostlarımız da biliyor ama bugün onların etkisiz kalmalarına üzülüyoruz. Biz aile olarak hep barışı destekledik.
Dünyada en çok zulüm gören kimliğin sahibi olarak hep barışı savunduk. Ancak bu korktuğumuz için olmadı. Şimdi barışı bitirmek isteyenlere karşı da sessiz kalmayacağız. Dünya için attığımız ve atabileceğimiz adımlar var.
O nedenle ciddi düşünüyoruz.
Bugün burada tarihi bir toplantıya ev sahipliği yaparken, geçmişte uğradığımız zulümleri bir kez daha anlatmamıza gerek yok" dedi.
Ronald S. Lauder de ailenin büyüttüğü bir Yahudi olarak konuştu. Dünyanın belli kurallarının çiğnendiğini ve para politikalarının bilinçsizce yönlendirildiğini söyledi. Dünya Yahudi Kongresi Başkanı Ronald S. Lauder, ABD'nin Kudüs kararını eleştirdi.
Bu Yahudiler için biraz şaşırtıcı olsa da İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözümün dışında hiçbirinin gerçekleşmemesi gerektiğini söyledi. ABD'nin kararları kendilerine sormadan aldığını anlattı. Filistin'le İsrail'in iki devletli çözüm istediğini aktardı. Lauder, İsrail-Filistin sorununun çözülmesi halinde, dünyaya da barış gelebileceğini ifade etti.
Paris'te ailenin farklı şirketlerinde görev yapan 72 CEO da vardı. Onlar da dünyanın 'yanlış yol'da gittiğini söyledi. Son olarak konuşan isim Jacob Rothschild'di... AİLENİN BÜYÜĞÜNÜN kısa konuşması da çok mesaj içeriyordu: "Ne yaptığımın farkında değilsem, onu yapmaya devam etmekten başka şansım olamaz. Maalesef birçok ülkeyi yönetenler de bu girdapta savruluyor. O nedenle sessiz başlayan düşüş çok büyük bir patlamayla son bulacak. Biz bu patlamanın dışında olacağız..." Açık ya da kapalı hedefte Amerika Birleşik Devletleri bulunmakta... Özellikle David de Rothschild, "Dünya, Washington'dan veya New York'tan yönetilemez" diyerek resmen BEYAZ SARAY'a tepki gösteriyordu. "GİTTİĞİNİZ YOL YOL DEĞİL" diyerek mesaj veriyordu. "Barışı bildiğimiz kadar savaşmayı da biliriz" sözleriyle son uyarıyı da yapıyordu... Gerçekten AİLE FRANSA-ALMANYA-RUSYA'da ve Çin'de güçlüydü.
Büyük ilişkileri yönetiyorlardı.
Para zaten onların işiydi. Karşıda da ABD vardı! Trump'ın ABD'si değil PENTAGON ve silah şirketleri vardı. ORTAKLIK BOZULMUŞTU VE SAVAŞ
AÇIĞA ÇIKMIŞTI... Bilmesi gereken herkes bunu biliyordu.
PARA ve SİLAH'ın kavgası, merkezinde TÜRKİYE olan coğrafyada görülecekti.
ENERJİNİN TAŞINDIĞI DENİZ YOLLARI, AKDENİZ, KANALLAR, BOĞAZLAR HER YER KAVGAYA DAHİLDİ. Avrupa ve AİLE bunu gördüğü için AVRUPA ORDUSU fikrini ortaya attı ve hızlandırdı... Ufukta görünen şey ŞİDDET çünkü! Ve her ülke bu kavgadan etkilenecek ve taraf seçmek durumunda kalacak.
Türkiye'de ne olur peki?
Eğer iki güç burada İÇERİDEN KAVGA ETMEYİ düşünürse siyasette farklı rüzgar esmeye başlar. Bunun için HDP'ye, İYİ PARTİ'ye ve CHP'ye bakmak yeterli...
Buradaki oyuncuların bazı önemli isimleri SOROS üzerinden ABD'ye bağlı olarak siyaset yapmak ister. Dünyayı böyle okudukları için bunun iyi bir yol olduğunu düşünürler.
SOROS'un etkisi vardır yani...
Arkadaki ROCKEFELLER ve PENTAGON'un da... TEK MERKEZDEN DÜNYAYI YÖNETMEK İSTEYENLERLE bunlara "HAYIR" diyenlerin kavgası bu. AİLE- Rusya-Çin- Fransa-Almanya'nın cevabı bu...
yazının devamı
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
580 kez izlendi
Salih Tuna : Bıyık da yetmiyor
564 kez izlendi
Ergün Diler : Adidas
1479 kez izlendi
Zafer Şahin : AYM’de kimin dediği oldu?
2186 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.