Sesli Makale

KATAR meselesi bitmeyecek. Bu çok net ortada. Ve yine anlaşılan arkasından çok şiddetli gelişmeler yaşanacak... Katar, Türkiye'ye yatırım yaptı, para getirdi, ortaklıklar kurdu hisseler aldı... Sadece Türkiye'de de değildi yatırımları. Ama burada adımlar büyütülüyordu. Çünkü PERDE GERİSİNDE ne olup bittiğini bilen de yoktu söyleyen de... Konu buydu... Birkaç gün KATAR'ı yazdım. Dün yemekte bir kardeşimiz tekrar sorunca "Farklı pencereden tekrar ele almak şart" diye düşündüm... İçeriden dışarıya doğru açılalım...

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu ile ilgili suikast iddiası ortaya atıldı. İmamoğlu dün "AK Parti dönemiyle ilgili 40'tan fazla yolsuzluk ve usulsüzlük dosyası üzerinde çalışıyoruz" dedi. Katar konusunda bayrağı kimseye bırakmayan CHP lideri dün yine sert çıktı. Kılıçdaroğlu AK Partili eski bir milletvekilinin "Katar, Türkiye'yi besliyor" sözlerine tepki gösterdi: Ya ne zamandan beri Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Katar'ın beslemesi oldu?

Kılıçdaroğlu devam etti: Katar ordusuna TSK'nın en önemli fabrikasının bedelsiz verilmesini asla kabul edemeyiz. Arkasında kim olursa olsun, kimi arkalarına alırlarsa alsınlar, Tank Palet fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilmesi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve ordusuna ihanettir...

Haliyle Başkan Erdoğan da gecikmeden cevabı verdi: Her şeyi vesikalarıyla ortaya koyduğumuz halde hala bunu konuşuyor. Buradan ekmek çıkmaz, boşuna konuşma. Bu arada Başkan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na önceki gün söylediği "KATAR FİRMASINDAN TALİMAT ALMAK", "TEFECİLERE PARA YEDİRMEK", "DEVLETİ ESİR ALMAK", SÖMÜRGECİ OLMAK" sözlerinden dolayı 500 bin liralık tazminat davası açtı... Mahkeme de hesap ver diyerek...

Tüm bunlar olurken çok garip bir olay daha gerçekleşti. Denizli'de bir otomobile düzenlenen operasyonda 50 adet kalem suikast tabancası ve bu silaha ait 175 adet mermi yakalandı! Peki neler oluyordu? Neden içeride basınç yükseliyordu? Bilinmeyen neydi?

Açalım...

24 Mart 2016'da CBS'te son dakika haberi olarak geçiyordu... 146 yıllık rüya bitiyor... Haber ROCKEFELER AİLESİ'nin PETROL işinden çıkacağını aktarıyordu. STANTARD OIL'i 1870'de kuran John D. Rockefeller'in meydana getirdiği imparatorluk başka bir sahaya yöneliyordu. Aile EXXON-MOBİL hisselerini de satıyordu... Rockefeller'ın bırakıp gittiği Exxon-Mobil KATAR GAZ ile ortaktı. Birlikte sağlıklı bir organizasyonları vardı. KATAR'ın LNG şirketi Qatargas, Çin'li PetroChina ile 22 yıllık doğalgaz anlaşması imzaladı. Çin'in ASYA-PASİFİK'te İNGİLİZ AKLININ ÖNERMESİYLE kurduğu ASYA-PASİFİK Ağı'na 15 ülkeyi katıyordu. İçlerinde Güney Kore, Yeni Zelanda ve Avustralya da vardı.

Peki Exxon-Mobil nereye düşüyordu? Elbette LONDRA tarafına... Hisseler satılıyor, Rockefeller PETROL işinden uzaklaşıyordu. Sahne önünde ROTSCHILDLER'in ancak arkada başka güçlü ailelerin olduğu taraf EXXON-MOBİL'i kapıyordu! Kaptıkları için de LONDRA'nın kumandasıyla yürüyen İPEK YOLU-ÇİN kurgusuna destek çıkılıyordu... Azerbaycan, Türkiye'nin büyük desteği ile NAHÇIVAN'dan KORİDOR açıyordu. Bu koridor Türkiye'yi NAHÇIVAN'dan AZERBAYCAN'a oradan HAZAR DENİZİ üzerinden TÜRKİ CUMHİRİYETLERE ve sonra da ASYA-PASİFİK'e bağlıyordu. Tersten okunursa da PASİFİĞİ TÜRKİYE üzerinden AVRUPA'ya kadar getiriyordu. Aynı zamanda AFRİKA'ya kadar...

Biraz vitesi artıralım...

İstanbul'a gelen ve burada sadece FENER RUM PATRİĞİ ile görüşen Pompeo'ya bakalım... NATO toplantısında Türkiye karşıtı tavrı ile net olarak dikkat çeken ABD DIŞİŞLERİ BAKANI'na... 7 ülkeyi kapsayan VEDA TURUNDA önce Fransa'ya uğrayan Pompeo orada "Erdoğan'ı eylemlerinin halkının yararına olmadığına ikna etmek için, Avrupa ve ABD'nin birlikte çalışması gerekiyor. Türk askeri kapasitesinin, artan şekilde kullanılması bizi endişelendiriyor" dedi. Sonra İstanbul'a geldi... Pompeo KOCH AİLESİNİN sahip çıktığı büyüttüğü bir isimdi. West Point'i bitirdikten sonra KOCH AİLESİ para vermiş şirket kurdurmuştu. Sentry International'ın Başkanı ve Koch'un da ortağıydı yani... Sentry International petrol sahalarında kullanılacak özel araçlar üreten bir şirketti. AİLE BOYU MİT (Massachusetts Institute of Technology) mezunu olan KOCH'lar PETROLÜN SİHİRBAZLARIYDI ve rakipsizdiler. Kimyada da aynı şekilde...

Pompeo'ya da destek vererek önünü açıyorlardı... Mesela TRUMP'ın DEAŞ ve SURİYE politikalarını son hamleyle değiştiren her zaman POMPEO-PENTAGON hattı oluyordu! Alexander Bortnikov ve Sergey Naryshkin gibi çok önemli isimler Amerika Birleşik Devletleri'ne geldi. Pompeo ve Ulusal İstihbarat Direktörü Dan Coats ile 'gizli' bir toplantı yaptı. Bu nedenle bu ekip RUSYA'da Biden sonrası PUTİN'i devirmek için düğmeye basmıştı bile... Aynı ekip Türkiye'ye ve aynı zamanda LONDRA'ya yakın olan Rex Tillerson'u da DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI görevinden alıyordu. Tillerson, EXXON-MOBİL eski CEO'suydu! NSA'deki DEMİR LEBLEBİ James Kelly, Tillerson'un ilişkilerini ortaya çıkarıyor ve saf dışı edilmesini sağlıyordu... Tillerson KATAR ile çok yakından ilgileniyor ve KÜRESEL ölçekte zarar görmesini engelliyordu...

Tweet'le görevden alınan ilk ABD DIŞİŞLERİ BAKANI oluyordu...

Şimdi gelin biraz geriye gidelim... Bir ödül törenini hatırlayalım... Sanırım yıl 2009'du... Koç ailesine, 'Hayırseverlik' alanında ABD'nin en prestijli ödülü Carnegie Medal of Philanthropy verildi. Koç ailesi, o yıl ödül alanlar arasında Amerikalı olmayan tek aile oldu. Daha önce bir Hintli (Tata), bir İngiliz (Sainsbury) bir de Japon aile (Inamori) Amerika dışından bu ödüle sahip olmuştu. Koç ailesi adına ödülü, ABD'de iş dünyasının ve hayırseverliğin sembol isimlerinden David Rockefeller'in elinden alan Rahmi Koç'un, konuşmasının son cümlesi şöyleydi: Bu ödülü sadece ailem için değil, ülkem için de alıyorum...
Rahmi Koç'u uzun zamandan bu yana tanıdığını belirten David Rockefeller de, Koç ailesinin yaptıklarının çok değerli olduğunu, Türkiye'nin geleceğinde bu yardımların önemli rol oynayacağını söylüyordu.

KATAR üzerinden dikkatlice bakarsanız da DÜNYANIN TEPESİNDEKİ KAVGAYI görürsünüz. Bu bütün ülkeleri içine alır. Kimse dışında kalamaz. NET! AÇIK! KESİN!