Sesli Makale

4 Eylül 2015

PKK ya da PKK adına iş yapan istihbarat örgütleri yüzlerini gözlerini gizleyerek saldırıyor. Esad'ın yol açtığı vahşet denizlerde, kıyılarda tüm hızıyla sürüyor.
İngilizler'in elverdiği bazı ARAP KRALLARI ve ŞEYHLERİ, bu tabloyu sadece izliyor. İçeride malum yapıya yönelik operasyonlar sürüyor. IŞİD vuruluyor, Kandil bombalanıyor... Muhalefet ne yapacağını bilemez bir halde savruluyor. İran medyası bir anda Türkiye'yi hedefe koyuyor.
Aydın Bey ve arkasındaki güçlerin destek verdiği medya "BASINA ÖZGÜRLÜK!" diyerek Erdoğan'a karşı net tavır alıyor. Yazarlar tansiyonu yükseltecek hamleleri peş peşe yapıyor. İslamcı'sı, Sol'cusu, muhafazakarı, Kürtçü'sü, Türkçü'sü birleşerek yürüyor! NELER OLUYOR? Geçtiğimiz hafta yazdım! Bir el AYAKLANMA ve KALKIŞMA planlıyor. Türk ve Kürt'ü sokağa dökecek işler peşinde koşuyor. MEDYA bunun komuta merkezi! Cemaate bağlı bir işadamının şirketlerine baskın yapılıyor, daha ortada bir şey yokken MERKEZ MEDYA ülkeyi ateşe veriyor. ASKERLER, GAZETECİLER, YAZARLAR alınırken "GIK"ları çıkmayanlar, manşetlerden vuruyor. Kimse alınmasın ama ortada İKİ YÜZLÜ bir durum var. Eğer birini "SUÇSUZ" diye savunacaksak, daha öncekileri unutmamak gerekir!
Ama manşetler bize SAVAŞIN TAMAMINI göstermiyor...
Açalım biraz...
İkiz Kuleler'e saldırıdan sonra EL KAİDE hayatımıza girdi. Şimdi de IŞİD!
Bir anda gelip gündemimize oturdular. Kafa kesiyorlar, adam kaçırıyorlar, yakıyorlar, yıkıyorlar, tehdit ediyorlardı...
Devletlerle boy ölçüşecek kadar ileri gidiyorlardı. EL Kaide gibi IŞİD'in de nereden nasıl adam topladığı ve koca ORTADOĞU'da nasıl eline kolunu sallayıp operasyon yaptığını bilen yoktu!
Binlerce GÖÇMENİN Avrupa'ya doğru hareketlendiren neydi?
Bunu da bilen yoktu! Ama günlük olarak yaşadığımız her şey, AYNI OPERASYONUN parçasıydı. Hiçbiri diğerinden bağımsız ve habersiz değildi.
Küçük Aylan'ın ölümüyle PKK'nın şehit ettiği asker-polis aynı oyunun sonucuydu!
IŞİD'in başında kim vardı, bilen yoktu.
Bu kadar adam, bu kadar silah, bu kadar mühimmat bu kadar para nereden geliyordu! El Kaide'nin başındayken Ladin de böyleydi. Bir KASET yapıyor, İngiltere, Etiyopya ya da İtalya'da bombalar patlıyordu! Amerika'nın yukarıda binlerce UYDUSU vardı ama IŞİD'in liderlerini de El Kaide'yi de bulamıyordu!
El Kaide mağaradan, IŞİD çölün ortasından, PKK ise DAĞ'dan yönetiliyordu ama kimse bu adamlara ulaşamıyordu!
Aslında ortada büyük bir TÜRBÜLANS vardı. Sınırları dağıtıp yeniden kuracak olan bir etki... Ama görmüyor ve kısır tartışmalarla gidiyorduk. Nasıl Ladin'in ya da IŞİD'in bir TERÖR ÖRGÜTÜ olarak siyaseti belirleme gücü yoksa, PKK'nın da olmaması gerekiyordu. İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİN taktığı isimlerdi bunlar. AKIL onların, oyun onların ancak topraklar MÜSLÜMANLAR'ındı!
EL Kaide ve IŞİD kardeşti. CIA kurdu.
Amerikalılar, özellikle İngilizler'in ve Baronlar'ın İSLAM üzerindeki ve içindeki etkisini biliyordu. Hem İslam'a hem de İslam topraklarındaki gelirlere hakimdiler.
Modelleri içimizde yaşıyor ama onlara çalışanlar Tom, John ya da Edward olmadığı için göremiyorduk. Onlar için çarpan kalp taşıyanlar, aramızdaydı.
Çoğunun da peşinden gidiyorduk. Zaten operasyonlar böyle yapılırdı. İngiltere ve Baronlar, ILIMLI İSLAM'ın mucidiydi.
Siyaseten buna ihtiyaçları vardı. Sistemlerini böyle ayakta tutuyorlardı. CIA ise El Kaide ve IŞ��D'i kurarak MÜSLÜMAN eşittir TERÖRİST denklemine oynuyordu. Onlar için İslam'ın ılımlısı, serti, yumuşağı olmaz, hepsi tehlikeliydi. Ve bütün İslami akımlar bir an önce tasfiye edilmeliydi. Siyaseten ömürleri bitmeliydi!
Çölün ortasında yaşayan ancak kim olduğunu bilmediğimiz IŞİD'le devletlerin mücadelesi değildi yaşanan.
CIA ve ABD'nin Avrupa ile savaşıydı.
Göçmenlerin de Avrupa dışında başka bir yere gitmemesi, bunun sonucuydu.
Rusya'ya, Ukrayna'ya, Madagaskar'a, Güney Afrika'ya, Malezya'ya, Singapur'a giden GÖÇMEN YOKTU! Hepsi İtalya, İspanya, Almanya, Macaristan, Hollanda, İsviçre ve Yunanistan gibi Avrupa ülkelerini seçiyordu. Ve bir güç dönmelerine engel oluyordu. Birileri, Avrupa'nın İSLAM COĞRAFYASINDAKİ etkisini bitirmek ve MÜSLÜMAN sorunuyla onları baş başa bırakmak istiyordu. 150 yıldır geldikleri İSLAM TOPRAKLARINDAN istediklerini alanlar şimdi istemedikleriyle mücadele ediyordu! Esmer tenli insanların akınlarıyla uğraşıyorlardı!
EL Kaide, IŞİD, PKK gibi bu da operasyondu!CIA, İSLAMİ TERÖR (!) örgütleri üzerinden Müslümanlar'ı sıkıştırıyor ve siyasal İslam'ı bitirmek istiyordu. Rusya da buna destek veriyordu.
Sermaye ise ILIMLI İSLAM üzerinde ısrar ediyordu. Vahşi terör örgütlerinin ortaya çıkıp her yerde operasyon yapması bir gücün eseriydi. Bu CIA'dı. Amaç Müslümanlığı evde yaşanır bir hale getirmekti. Siyaseten öne çıkarılması istenmiyordu. Bütün ALGI mekanizmaları bunlarda olduğu için çıkıp "Müslüman asla terörist olamaz!" deseniz bile bunu anında terse çevirirlerdi. Ki yaptılar da!
Bu tabela örgütlerle İSLAM COĞRAFYASINI, PKK ile de bizi terbiye etmek istediler. BARONLAR, Ilımlı İslam ile Müsümanlar'ı KÜRESEL EKONOMİNİN içine çekip etkisiz hale getirdi. Tehlike olmaktan çıkardı. Cemaatler burada büyük rol oynadı. CIA bu nedenle "İslam'ın ılımlısı olmaz" diyordu. PKK ile de Müslüman mahallesinin en büyük oyuncusunu değişime zorluyordu. Türk, Kürt muhafazakar, laik-laikçi kim varsa kaynaşsın istiyordu. Bu nedenle insanlar dünyanın her yerinden savaşmak için IŞİD'e geliyor, aynı anda GÖÇMENLER Avrupa'ya akın ediyordu. İKİ YÜZÜ OLAN BİR OPERASYONDU BU! ILIMLI İSLAM'ı destekleyen cemaat, Aydın Bey'in medyası, Simaviler, İstanbul sermayesi, Avrupa, İsrail ve ABD'nin bir kolu şimdi GÜÇ TOPLUYORDU!
Kurdukları sistem "TASFİYE OLMASIN" diye geleceklerdi. Büyük bir hamle yapmak isteyeceklerdi. ABD'nin bölgenin ve İslam coğrafyasının kod'larıyla oynamasını engellemek için adım atacaklardı.
Mücadele yine Türkiye merkezli olacaktı. 1 Kasım'a kadar bunu görecektik.
Hem siyasi olarak hem toplumsal olarak geleceklerdi. Onlar için en son KALE Türkiye idi. Tamamen düştüğü anda yok olurlardı. Bunu durdurmak için hazırlıkları sürüyordu. Erdoğan'ın iktidarını bitirmek için her yerde adamları vardı. AK Parti içinde bile "TEK BAŞINA İKTİDARA GELMEYELİM" diyen çok isim vardı!
Burası Türkiye idi. Her şey bolca bulunurdu!
Ya MAVİ KANLILARIN kurduğu içine muhafazakar yapıları da alan sistem çökecekti ya da sistemi değiştirmeye kalkışanlar gelmemek üzere gidecekti! KAVGA BU! Son raund oynanmasa da gidenler hep BARONLARIN adamı... Gelirler mi bilmem! Ama şimdilik karanlıkta kalanlar onlar... GÖÇMENLER gelirken onlar kaçıyordu! PKK saldırırken, masum yavrular boğuluyordu. Türkiye üç milyon Suriyeli kardeşini alırken onlar "Gelmesinler de para verelim!" diyordu. Balina için ayağa kalkanlar AYLAN'ın kardeşlerini COP'la geri gönderiyordu. "Kürtler'e zulüm yapmayın!" diyenler AYLANLAR'ın botunu patlatıp onları ölüme atıyordu.
Kavga İSLAM TOPRAKLARI içindi!
Canı yananlar hep bizdik!
Bunu en son görenler ise her zaman olduğu gibi içimizdeki YABANCILARDI.
Şimdi medyadan alev topu atmaya başladılar.
Kimin ne yapacağına karışamam! Ama oyunu görelim ve içimizden kimsenin burnu bile kanamasın!
Uyanık olalım. BÜYÜK OYNARKEN içerideki küçük taşa takılıp sarsılmayalım...

Takvim