Sesli Makale

Bugün biraz daha açarak gidelim...
ABD'de bir güç Türk-Rus yakınlığına itiraz etti. Bizi terörle havalimanı baskınlarıyla Reina katliamıyla bombalarla uyardılar! Onları da diplomatlarını öldürerek, uçaklarını düşürerek... İlk kıvılcım Ruslar'ın düşürülen savaş uçağıydı. İçimizdeki yabancılar yaptı. Kriz baş gösterdi. İki ülke arasındaki temasa itirazı olanlar vardı. Ancak Türkiye hedef ülkeydi.
Kendisine, kendi milletine bırakılmak istenmiyordu. Aynısını BREZİLYA'da yaptılar. Ancak önce Rusya ile ilgili parantezi kapatalım...
Geçtiğimiz hafta YANLIŞLIKLA RUS uçakları EL BAB'da askerlerimizi vurdu! Açıklamalar yanlışlığın nereden kaynaklandığını ortaya koyamadı. ABD'de bir iddia ortaya atıldı! Doğru mu bilemem!
Ama önemli! "...Rus SU-34 tipi savaş uçakları, ABD'nin yeni geliştirdiği bir sistemin devreye sokulması nedeniyle Türk askerlerini vurdu! Bu yeni sistemin ismi CHAFF...
Amerika'nın ilk kez Suriye'de denediği bu CHAFF ile Rus uçaklarının hafızaları kilitlendi. Yanlışa sürüklendi. Amaç yeni bir Rus-Türk kavgasıydı. Gerginliğiydi. Olmadı.
Türkiye sınırında düşürülen Rus jeti ve Karlov suikastları gibi bu da yeni bir oyundu.
Önümüzdeki günlerde Rusya'ya karşı bir saldırı göreceğiz. Bu suikast da olabilir, Suriye'de Rus askerlerinin bulunduğu çadır da vurulabilir. Türkiye ile Rusya yakınlaştıkça bu saldırılar artacak. Moskova'da patlayan bir metrodaki canlı bombanın Türkiye ile yakınlığı ortaya çıkabilir. Aynı şekilde Rusya ile bağlantılı biri, Türkiye'de önemli bir devlet yetkilisini öldürebilir. EL Bab'da Türk askerlerinin vurulduğu binanın sadece 4 kilometre uzağında IŞİD'in kontrolünde bir CIA Operasyon Merkezi var. Son derece teknolojik aletlerin bulunduğu bu noktadan CHAFF sisteminin harekete geçirilmediğini ispatlamaları gerek..." Bunları yazan AMERİKALI... Üzerinde durmakta fayda var!
Geçelim Brezilya'ya... Asıl benzerlik şimdi tükenen Brezilya ile... Buralarda bunları kimse yazmaz, yazamaz...
Latin Amerika'da Rousseff/Lula, dünyaya 'Batı dışı' liderlik tarzını gösterdi. Muazzam bir örnekti. Bu, dünyayı yönettiğini iddia eden aileleri çılgına çevirdi. Çünkü Lula, Bolsa Familia (Aile Yardımı) ile krizleri tersine çevirdi. Lula döneminde, dünya genelinde yaşanan ekonomik krizler Brezilya'da etkili olamadı. Aile yardımının temelinde yatan ise zengin ailelerden alınan vergilerdi... Brezilya, dünyaya örnek olabilirdi. Halka yardım, zenginler için olumsuz bir adımdı. Lula sadece Bolsa Familia'yı (Aile Yardımı) hayata geçirmedi. Ardından Bolsa Escola (Okul Yardımı) ve 3 diğer sosyal sorumluluk projesi ile birleştirilerek Fome Zero (Sıfır Açlık) adımlarını da attı. Lula aslında kendi ipini çekmişti. Bu adımlar Robin Hood tarzıydı. Zenginler daha cimridir. Lula bunu unutmuştu. Brezilya'da yaşayan her 10 kişiden 9'u refaha kavuştu. Üç danışmanı da TÜRK olan Lula döneminde ekonomi yüzde 60 oranında büyüdü, 50 milyon kişi yoksulluktan kurtuldu. Tabii bunlar operasyon için sinyaldi! Fazla beklemediler!
O günlerde Lula'ya karşı dolar operasyonu yapıldı. En iyi bildikleri yerden geliyorlardı!
Dolar ülkede yüzde 30 değer kazandı.
Bizdeki gibi... Ardından Lula'ya yolsuzluk suçlaması yapıldı. Dünya medyasının hedefinde 4 parmaklı başkan vardı.
Rothschild ailesi, Lula için, "Kalan 4 parmağını da kesin" emri vermişti.
Başaramadılar. Lula, yerini Dilma Rousseff'e bıraktı. Lula'nın kadın versiyonuydu. Gerillaydı, çılgındı ve korkusuzdu. Vesayete karşıydı! Aynı Lula gibi 'Batı dışı' politika taraftarıydı.
5 yıl yaptığı başkanlık görevinde yolsuzluk, sokak gösterileri, üniversite ayaklanmalarıyla zor günler geçirdi.
Brezilya'yı ailelerin yönetemeyeceğini iddia ediyordu. Ancak 12 Mayıs 2016 itibariyle geçici bir süre görevinden uzaklaştırıldı.
Yerine yardımcısı Michel Temer başkan oldu.
Michel Temer'in Rothschild ailesinin üyesi olduğunu da 31 Ağustos 2016 Çarşamba günü anladı. O gün Brezilya Senatosu, oylamayla Dilma'yı yolsuzluktan dolayı görevinden aldı.
Bizde sokaklar AĞAÇ NEDENİYLE, orada ise otobüslere yapılan 5 CENT'lik zamdan dolayı karışıyordu. Sonuçta bir neden gerekiyordu! Bulurlardı!
İki ülke de IMF'yi kovmuş, gelir dağılımı düzelmek için elinden geleni yapmış, sokakta aç bırakmamıştı...
Tarihler 2008'in ortalarını gösteriyordu!
Parana eyaletinin Londrina şehrinde bir otomotiv elektronik parça fabrikasında çalışan Hermes Freitas Magnus, patronunun Dunel isimli şirket üzerinden kara para akladığını iddia ederek suç duyurusunda bulundu. İlk başta basit bir suç olarak görülen bu davada Dunel isimli şirketin patronu, tanınmış bir vekil olan Jose Jannani'nin kardeşiydi. Polis bu bağlantıyı kurarak 6 yıl boyunca neredeyse ülkedeki tüm işadamları ve politikacıları kapsayan bir teknik takip listesi oluşturdu.
Dinlenen her isim beraberinde dosyaya yeni ve tanınmış isimler getiriyordu. Bizdeki çete suçlamasının benzeri olan yapının zirvesinde Jose Jannani ile onun döviz bürosu sahibi arkadaşı Alberto Youssef vardı.
2010'da Jannani öldüğünde emniyetin elinde binlerce kişilik liste çoktan oluşmuştu bile...
Tüm ülkeyi ağına alan teknik takiplerde, şartlar olgunlaşınca hikayenin başladığı Londrina'ya geri dönüldü. Ve Mart 2014'te yine bizdeki tabirle özel yetkili savcı Rodrigo Janot (Zekeriya Öz) düğmeye bastı.
Polis, bir araba kiralama ve oto yıkama şirketi olan Renacar'a baskın yaptı. Sokak arasındaki basit bir ofisten kolilerce belge çıktı. Belgelerde ise Londrina'nın küçük çaplı oto yıkama firmasından dünyanın en büyük şirketlerinden biri olan Petrobras'a kadar uzanan yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama zincirinin tüm detayları yer alıyordu. Davaya bu nedenle Lava Jeto (Jet Yıkama) adı verildi. On binlerce sayfalık belgeleri hızla inceleyen emniyet ilk etapta 17 farklı şehirde 81 farklı şirkete baskın yaptı. İşadamları ile başlayan tutuklamalar kısa sürede Meksika'daki uyuşturucu kartellerine kadar ilerlerken hem hükümet hem de muhalefet nasibini aldı. Herkes mercek altındaydı! Aynı dönem içinde Brezilya ekonomisi doların hızlı artışı ve uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının puan düşürmeleriyle sarsılıyor;
Economist, Financial Times gibi ekonomik tetikçilik yapan medya organları Başkan Rousseff ve iktidar için 'Halk onların yerine 1985 öncesindeki cunta yönetimini istiyor.
Brezilya, Küba olma yolunda ilerliyor.
Rousseff dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birini hızlı çöküşe taşıyor' gibi manşetler atıyordu. Rousseff ayrıca ülkede çok sayıda hidroelektrik santral yaptırmakla, işçi haklarını ve güvenliğini ihmal etmekle, ülkeyi şantiyeye çevirmekle ve gençlerin özgürlüklerine karışmakla da suçlandı. 2015 Mart ayına gelindiğinde HSBC'nin İsviçre şubesindeki kara para aklama skandalıyla da birleşen davada yüzlerce politikacının adı da anıldı. Savcı Janot'un listesindeki 48 kişi için ise 6 Mart günü yüksek yargının başındaki Teori Zavascki tarafından yargılanma onayı verildi. Daha sonra ülke çapında yaklaşık bir milyon kişi, skandalın odağındaki Petrobras'ın 2003-2010 yılları arasında yönetim kurulunda yer aldığı için Rousseff karşıtı gösterilerin bir yenisini başlattı.
2008'de bir atölyede başlayan hikaye, başkanlık ofisine dayandı... Hem Brezilya kaybediyor, hem Dilma eriyor, hem ekonomi batıyor, hem de HALKIN EGEMENLİĞİ sarsılıyordu! Ve sokaklara çıkanların hiç biri gerçeği tam olarak bilmiyor, görmüyor ve duymuyordu! OPERASYONLAR BÖYLE YAPILIRDI! Türkiye'de bunların tıpkısı yıllardır yapıldı! Fark, Erdoğan'ın direnmesi ve ayakta kalmasıydı. Milletin daha uyanık çıkması ve olaylara intibak etmesiydi. Zaten yıkılmadığı için 15 Temmuz'a gidildi! Bu oyunlar asla ve kat'a bitmeyecek. Yazılacak, çizilecek çok şey var. Ama her şeyden önce ülkemiz için UYANIK OLMALIYIZ. Şu an da üniversitelere bir el girmiş durumda.
Sınırımızın aşağısında karışık ve kirli pek çok el devrede. Şehirlere sızmaya çalışan TERÖRİSTLER sırada... Bütün operasyon ülkeyi devralmak içindir...
Aldıkları an zaten konuşulacak pek bir şey kalmayacaktır geriye... Bu nedenle şeytanın aklına gelmeyecek metotlarla saldıracaklardır.
Bu saatten sonra her yerden gelirler.
Şaşırmayalım. Hazırlıklı olalım. Ve geleceğe doğru hep birlikte adım atalım... Kimsenin gelip ülkemizi kurtaracağını düşünmeyin!
Güç biziz! Ya kaderimizi biz çizeceğiz ya da gelip birilerinin istediklerini çizmesini izleyeceğiz...
Karar bizim! Brezilya gibi olmayıp ayakta kalacağımızı biliyorum. Sizler de bilin!
Bilin ki birlikte yürüyelim. Birlikte ülkemizi büyütelim... UYANIK OLUN. Aranıza karışan kişilere dikkat edin! Hepimiz bir olduğumuz an bizi kimse yıkamaz.
Ayrılmayın. Omuz omuza yürüyün. Görmek isteyen için örnek çok! Rusya ile neden yakınlaşma istenmiyor! Çünkü ANKARA tek başına bir MODEL olur tezi bunları çıldırtıyor... Ne kadar karışıklık, ne kadar kaos, ne kadar ayrılık o kadar kolay ele geçirilir bir TÜRKİYE demektir... Bu ülkenin çocukları ülkesini koruyacaktır...
BARONLARA değil bu topraklara güvenenler galip gelecektir...

NOT: Kolu bacağı alçıda olduğu halde kalabalıklara karışanlara dikkat edin!

Takvim
15 Şubat 2017