Sesli Makale

6 Eylül 2015

Terör durmuyor, duracak gibi de görünmüyor. Şehir merkezlerinde poliseaskere kurşun sıkmaya devam ediliyor. Devlet özellikle hedef alınıyor. Sorunu bir HALK AYAKLANMASI şekline dönüştürmek için bu yol bilinçli olarak seçiliyor. MEDYAYA baktığınız zaman kurşunlarla, bombalarla, pusularla sürdürülen kirli oyunun uzantılarını görüyorsunuz. Satır aralarında öyle mesajlar veriliyor ki şaşırıp kalıyorsunuz!
Peki, nasıl oldu da bütün bu aktörler RENK değiştirdi.
Hürriyet ne oldu da Demirtaş'ı bağrına bastı? Önceki yıllarda üstü kapalı tehdit ettikleri Devlet Bey'e nasıl kapıyı açtılar? Laikliğin kalesi gibi görünüp de cemaatle nasıl elele verdiler? Kurulduğu günden bu yana ASKER 'i göklere çıkaranlar niçin askeri eleştirir oldu?
Soru çok!
Ama gelin 1999'a dönelim... Fethullah Gülen ve cemaati onlar kabul etmese de ASKER ve DEVLET içinde hep korundu. Önleri bir el tarafından sürekli açıldı. Darbe ve cunta dönemlerinde zarar görmeleri engellendi. Hem etkileri hem de sayıları arttı. İçeride ne konuşulduğunu bilmediğimiz MGK toplantılarından sonra bize "İrtica ile kararlı bir şekilde mücadelemiz sürecek!" denildi. İRTİCA'yı kim temsil ediyorsa birileri onlarla fena kapışıyordu! Ama biz görmüyorduk.
Sadece ordudan atılan subayastsubayları biliyorduk. Girerken göremedikleri çocukları içeride nasıl tespit ediyorlardı? Hiç anlamadım bunu!
Şimdi de anlamış değilim. Bir destekle cemaat büyüdü. Gelişti, serpildi...
Güce ve paraya kavuştu. TÜRKÇÜ ve MİLLİ görüntüleri, cazibe merkezi olmalarını sağladı. Yolun başında kadınmagazin-
TV-gazete-medya sorunlu alanlardı onlar için. Cemaate gönül vermiş pekçok insan evinde TRT-1'i bile izlemezdi. Magazinle dergilerle araları iyi değildi. Ama bir AKIL onları KÜRESEL EKONOMİ içine katmayı hedefliyor ve fark ettirmeden yoğuruyordu.
Başka cemaatler de böyleydi. TELEVİZYON izlemeyenler gün geliyor KANAL SAHİBİ oluyordu.
Dönüşümü görmeden gidiyorlardı.
İstikameti kendileri belirlemedikleri için de yolun sonunda onları neyin beklediğini bilmiyorlardı. Faiz ve TV'ye soğuk olanlar bir de bakıyordunuz merkez medya patronları gibi hem TV-gazete hem de BANKA sahibi oluyordu!
Operasyon böyle ilerliyordu...
Yıllarca ASKER içinden büyük destek alan Gülen, 28 Şubat'ın sisli günlerinde bir grup asker tarafından TACİZ edildi. Yanına yerleştirilen İLGİNÇ(!) kişilerin verdiği bilgilerle manipüle edildi.
Korkutuldu. O tarihlerde cemaat asla ve kat'a devletiyle mücadeleyi düşünmezdi.
Biraz da bu nedenle Amerika'ya gitme fikri doğdu. Oysa kendisi için içeride büyük bir tehlike yoktu. Ama şimdi yanlarında olanlar o günlerde bunu pompalıyordu. Sonuçta Türkiye arkada bırakıldı. Gidildi. Operasyonu yapan BİRKAÇ ASKERDİ! Ve bu operasyon tamamen TÜRKİYE karşıtı bir hamleydi. Gülen o dönemlerde asla ve kat'a devlet karşıtı değildi. Ama içerideki bir el cemaati dışarı attı.
Burada kalsa her şekilde DEVLET kontrolü hakim olacakken bunu engellediler.
Öcalan'ın neden verildiğini bilmeyenler Gülen'in neden gittiğini de bilmiyordu! Birileri OYUN kuruyor, Türkiye izliyordu.
Gülen gittikten sonra hem kendisi hem de cemaati savunmasızdı! YABANCILARIN dediği olurdu ve oldu da... Operasyonlar yabancılar tarafından yapılıyor, tabela olarak cemaati görüyorduk. Onlar da sesini çıkaramıyordu! Çünkü 1999'da bir grup ASKER bu kararı vermişti! Son birkaç yılda yaşadığımız her şeyin asıl sorumlusu cemaati dışarı atanlardı.
Devletin karşısına PARALEL YAPI olarak çıkanların arkasında o kararı verenler vardı. Ama onlar da bu kararı neden aldıklarını bilmiyordu.
Öcalan geldikten bir ay sonra Gülen gidiyordu. OYUN KURULUYOR AMA İÇİNDE TÜRKİYE olmuyordu!
PKK'yı ele geçirenler bir süre sonra örgütü Irak'a, Suriye'ye, Lübnan'a ve AVRUPA'ya taşırken Gülen hareketi de ABD'ye gidiyordu. Çünkü bir HAREKET DIŞARI ATILDIĞI ANDA KULLANILIRDI! İçerideki oluşum ne kadar zararlı fikirlerle örülürse örülsün DEVLET bir yol bulup kontrol ederdi. Ama son 40 yıla DAMGA vuran iki oluşum da dışarıdaydı! Peki, PKK ve cemaate karşı verilen mücadele son yıllarda nelere yol açtı?
Bunlara karşı mücadele eden Erdoğan iki grubun destekçileri tarafından DİKTATÖR ilan edildi mi? EDİLDİ!
Kasetlerle CHP ve MHP dizayn edildi mi? EDİLDİ!
Kumpasla Türk Ordusu zarar gördü mü? GÖRDÜ! Güven kaybı yaşadı mı? YAŞADI!
MİT'in eski ve yeni müsteşarları alınmak istendi mi? İSTENDİ! MİT TIR'ları durdurulup teşkilatın karizması çizilmek istendi mi? İSTENDİ!
Yargının içine koydukları adamları ayıklanınca HUKUK darbe aldı mı? ALDI! Adalete güven azaldı mı? AZALDI!
"Türkiye'de demokrasi yok" denilerek PARANIN yukarı doğru hareketlenmesi sağlandı mı? SAĞLANDI! Döviz fırladı mı? FIRLADI!
40 yılımıza rengini veren iki oluşum YABANCILAR tarafından ele geçirildi.
Türkiye'ye operasyonun anahtarı oldu!
40 yılı 10'ar yıllık periyotlarla incelediğimizde İKİ OLUŞUMUN da AYNI AKIL TARAFINDAN sonlandırılacağı açık ve netti!
Start verildi.
Bu iki oluşum, dikkat edin, ERDOĞAN zamanında bitirilecekti!
Çünkü en büyük mücadeleyi Erdoğan veriyordu!
Ancak çok önceden Erdoğan'la siyasete girenler, uzun bir yolculuğa başlayanlar, bu KAVGADA NET BİR TAVIR almıyor, alamıyordu! En yakınları bile böyle!
İsimleri saymaya gerek yok!
Türkiye'deki en büyük hareket olan AK PARTİ iki oluşumla kıyasıya mücadele ediyordu. Karşı taraf mücadele alanını genişletip FENERBAHÇE'yi bile işe karıştırıyordu. Karşıdaki AKIL, hem bunların TÜRK DEVLETİ tarafından yok edilmesini, hem de bu mücadelenin sonunda Erdoğan'ın zayıf düşmesini bekliyordu. Zaten GÖLGE CIA STRATFOR biz bilmesek de çok ciddi araştırmalarla bunları raporluyor ve ilgili yerlere yolluyordu!
Sokağın bunlar tarafından kamplaştırılması da hesaba dahildi.
PKK'lı teröristlere sahip çıkılması da... OYUN BÜYÜKTÜ! Sınırlarımızın dışında YENİ OLUŞUMU FİLİZLENDİRİP BÜYÜTENLER içerideki eski iki oyuncuyu harcıyordu! Bunu yaparken de milleti arkasına alan Erdoğan'ı güçten düşürmeyi planlıyordu.
Bu nedenle 1 Kasım'da olumsuz bir sonuç alınması ihtimali üzerine AK PARTİ'yi bölmek için bekliyorlardı!
Hazırlıklar çoktan yapılmıştı!
Erdoğan'ı mücadelesinde yalnız bırakanlar, siyaseten de yalnız bırakmak istiyorlardı!
Omuz omuza olunması gereken bir dönemdeydik!
Peki, bunları kim görüyordu?
Bilmiyorum!
Sizce?

NOT: Bütün bu kargaşa sonucunda en büyük yarayı alan İSLAM ve MÜSLÜMANLAR'ın başını çektiği oluşumlar değil mi? Mesela "Müslüman Demokrat" AK PARTİ'nin yara almadığını kim söyleyebilir? Bu kadar saldırı neyin nesi! Birileri defteri kapatmak isterken içine Erdoğan'ı da atmak istiyor! 40 yılın hasadını böyle kaldırmak istiyorlar!

Takvim