CUMA akşamı öğleden sonra üst rütbeli bir dostum PENÇEKİLİT HAREKATI BÖLGESİ'NDE saldırı olduğunu iletti. "6 şehidimiz var" dedi. Haber daha ajanslara düşmemişti.
Donup kaldım. Saldırının arka planını anlamaya koyuldum. Neden şimdi?
Ne değişti de karda kışta saldırıyorlar?
Amaçları ne?
'Mesaj kime' gibi pek çok soru aklımdan geçti. Pek çok unsuru aynı anda düşünmeye başladım. HAMAS'tan GAZZE'ye İsrail'den Pasifik'e kadar olan koca alanı taradım!
"Olağanüstü bir gelişme var mı?" diye baktım. Her şık aklımdan ışık hızıyla geçiyordu. "Küresel bir sarsıntı gerçekleşmiş de bize yansıması TERÖRLE mi oluyor" diye düşündüm.
Uzun süre çaba harcadım.
Daha CUMA günü yapılan saldırıyı anlayamadan ikinci acı haber yine o bölgeden geldi. Yine 6 şehidimiz vardı. İki günde 12 ŞEHİT veriyorduk... Piyade TeğmenRamazan Günay-Afyonkarahisar Piyade Uzman ÇavuşMehmet Serinkan- Denizli Piyade Uzman Onbaşıİsmail Yazıcı-Gümüşhane Piyade Sözleşmeli ErÇağatay Erenoğlu-Sinop Piyade Sözleşmeli ErYasin Karaca- Tokat Piyade Sözleşmeli ErEmre Taşkın- Malatya Şehit Piyade UzmanÇavuş Ahmet Arslan-Yozgat Piyade Sözleşmeli ErKemal Aslan- Elazığ Piyade Sözleşmeli ErEnes Budak-Manisa Piyade Sözleşmeli ErSemih Yılmaz-Kırıkkale Piyade Uzman ÇavuşAbdulkadir İyem-Şanlıurfa Piyade Sözleşmeli ErCebrail Dündar-MardinTerör örgütü SIZMA operasyonunda bulunuyor,bele kadar karlı kaplı alandasaldırı düzenliyorlardı. Mehmetçik anında cevap verse de çatışma yaşanıyor 12 şehit veriyorduk. PKK da ağır hasarla kaçmak zorunda kalıyordu.
Yıllar önce Washington'da tekerlekli sandalyede bir ABD askeri görmüştüm! Temiz ütülü üniformaları giydirilmiş bedeninde büyük hasar oluştuğu halde ailesi tarafından POTOMACNEHRİ kıyısında yemeğe getiriliyordu. Ailesi ve orada bulunan herkesin saygı ile yaklaştığını görüyordum.
Üst rütbeli bir asker değildi. IRAK'tan sonra tek başına yaşayamaz hale gelmişti. AİLESİ de VATANDAŞLAR DA DEVLET DE SAHİP ÇIKIYORDU. Belliydi.
Tekerlekli sandalyeyi itenler kadındı... Hepsi iyi giyimli ve bakımlıydı.
Adeta eşleriyle oğullarıyla kardeşleriyle duyuyorlardı.
Etrafta ABD BAŞKANI gelmiş gibi bir havaestiriliyordu. Uzun sürebaktım! Hem aileye hembedeninin önemli kısmınıkaybetmiş olan askere hemde etrafa...
Bizde ise durum biraz ilginçti! PAZAR günü FUTBOLU olmayan ülke FUTBOL konuşacaktı.
Herkes evine sipariş yağdırıyor, yemekler düzenleniyor, alkoller alınıyor, stadyuma koşuluyor, bir araya geliniyor, marşlar söyleniyor, sloganlar atılıyordu. Sokaklar kendi DURUŞLARINI, hayatta kapladıkları yeri belli eden renkleri üzerlerine boca etmiş insanlarla doluydu.
Ya SARI-LACİVERT ya da SARI-KIRMIZI'ydı insanlar. Cuma'dan başlamıştı hazırlıklar! Pazar saat 19:00'da "hayat" duracaktı. Öyle de oluyordu!
Türkiye DERBİ'ye hazırdı!
Kimse başka bir şey konuşmak istemiyordu.
1,5-2 saatlik kaçış için tüm organizasyon TAMAM'dı.
Koca bir kitle kendini formatlamış, DERBİ'ye kilitlenmişti... Bilenler bilir!
Sosyal medya kullanıcısı değilim. Yokum. Pek bana göre değil. Karşı da değilim. Faydalarını da görmezden gelmem.
Şehit haberleri peş peşe ajanslara düşerken, analar babalar acı haberle yıkık dökük evlerin içinde bir kez daha yıkılırken geniş kitleler, dönüp bakmıyordu. 12 şehit veriyorduk! 12 evladımız "biz maça gidebilelim" diye "keyifle kahve içebilelim" diye "ağız dolusu küfür edebilelim" diye "evlerimizde okullarımızda huzurla olabilelim" diye "odalarımızda sıcacık yataklarımızda yatabilelim" diye 2 metre karın altında çatışıyor ve şehit düşüyordu. Belki hiçbiri bir DERBİ izleyememişti.
Belki hiçbiri bir lokantaya gidip hesaplarını ödedikleri bir yemek yiyememişti.
Belki hiçbiri bir konserde bulunmamış sevdikleri bir sanatçıyı yakından görme şansına erişememişti...
Acı haberi aldıktan sonra ortaya çıktı ki hepsinin tek sevdası bu topraklardı... ŞEHİT olmaya dünden razıydılar. Ölüme meydan okuyorlardı. Peki bizim Anadolu'nun kavruk delikanlıları bizler için genç yaşta toprağa düşerken biz ne yapıyorduk?
Sosyal medyada Fenerbahçe-Galatasaray derbisini göklere çıkarıyor, yazdıkça yazıyorduk...
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.