GÜNCEL

Çetiner Çetin : PKK’nın kimyasal silah yalanı

Tarih
02 Kasım 2022
İzlenme
Kişi
Yazar
Çetiner Çetin

İran’da Kürt kökenli 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin 16 Eylül’de ahlak polisi tarafından darp edilmesi sonrası hayatını kaybetmesiyle sokaklar karıştı. Ülke içinde ve dahi dünyanın birçok yerinde devam eden protestolar gösterdi ki İran’da rejim, tüm tehditlerine rağmen, kadınların öfkesini kontrol altına alamıyor.

Fırsattan istifade propaganda aygıtını işletmeye çalışan terör örgütü PKK sürece kendince müdahil olmaya çalıştı. Molla rejimi ise danışıklı dövüşün bir parçası olarak Molla rejiminin PKK üzerinden bir Kürt sorunu ihracı yapmayı hedefledi. Fakat İranlı kadınlar eylemlerini, acılarını bu sahte oyuna yedirmedi.

Tam da böyle bir dönemde, PKK Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kendilerine karşı yürüttüğü operasyonlarda kimyasal silah kullandığına dair bir yalan ortaya attı. Elinde hiçbir somut delil bulunmayan milletvekilleri ve dernek temsilcileri de bu propaganda yarışına aracı oldular. PKK bunu ilk kez yapmıyordu. Ama ilk kez bunun üzerinden neredeyse bir kampanya yürütüldü.

Dünya İranlı kadınları konuşurken, İran’da Kürt sorunu gündeme gelmişken dikkatler PKK aracılığı ile Zap’a yani PKK’nın kamplarına çevrildi. PKK köşeye sıkışmışlığını kimyasal yalanı ile çözmeye çalıştı ama olmadı.

TSK uzun zamandır Irak’ın kuzeyinde, Zap Vadisi ve çevresinde terör örgütü PKK’ya yönelik çok büyük ölçekli Pençe serisi operasyonlar gerçekleştiriyor. Örgüt bir süredir çaresiz ve kapana sıkışmış durumda. PKK’nın sahadaki tek kartı el yapımı tuzak bombalar. TSK çok aceleci davranmıyor. Adım adım temizleyerek ilerliyor. Gün ışığında duran operasyonlar gece karanlık çöktüğünde kaldığı yerden devam ediyor.

Örgüt öyle köşeye sıkışmış durumda ki, dört yıldan bu yana merkez komitesi ve yöneticileri kendi aralarında sadece not kâğıtları ile iletişim kurabiliyor!

Gelelim bu yalanın kampanyaya çevrilmesinin arka planına. PKK kimyasal silah yalanının hemen peşine Almanya merkezli, Nükleer Savaşın Önlenmesi İçin Uluslararası Hekimler (IPPNW) organizasyonu bölgeye intikal etti.

Bu heyetin başında kim var? Dr. Beppe Savary - Borioli ve biyolog Jan van Aken. Kim bu şahıslar pek bilmiyoruz ama davranış ve sözleri onları PKK’nın aparatları gibi gösteriyor. Peki, PKK’nın aparatı olduklarını nereden anlıyoruz?

Bu uzmanlar medyaya verdikleri beyanlarda, “Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) -Barzani aşiretinin kurduğu iktidar partisi- bizi engelledi.” ifadelerini kullanıyorlar. HDP ve PKK’yı mercek altına alan gerek siyaset gerek güvenlik analistleri bu dilin kime ait olduğunu ilk bakışta anlarlar.

Delilleri komik: Irak Kürt Bölgesel Yönetimini (IKBY) aşiret partisi ifadesiyle aşağılayarak giremediklerini söyledikleri bölgede “Savaş bölgelerinde bulduğumuz büyük, içi boş deterjan kutularının Türklerin sahadaki çamaşırhanesine mi yoksa klorür gazı üretimine mi ait olduğunu bilemiyoruz.” diyorlar.

Demezler mi adama, madem bir terör örgütünün beyanlarını esas alıyorsun ve karşındaki devlet aktörünü yok sayıyorsun, o zaman PKK seni içeri soksaydı ya... Birçok ülkenin İHA’sının havadan 24 saat görüntü aldığı bu bölgede o varillerin içinde deterjan mı yoksa uyuşturucu yapımında kullanılan andirit asit mi olduğunu anlayabilirlerdi!

Kimyasal konusunda uzman olduğunu iddia eden bu iki şahıs, Zap Vadisi’nde Bokriskan, Bekhe, Banka ve Seru köylerine gitselerdi PKK’nın yalanlarına ortak olmazlardı. Ama bunun yerine Dohuk kentinde PKK’nın sözde temsilcileri ve onların getirdiği fotoğraflarla giremedikleri bölgelerle ilgili rapor hazırladılar. Oynamayan kız yerim dar dermiş, aynen o misal.

yazının devamı

YORUM YAPIN

Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.

Hiç yorum yapılmamış

YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER

Copyright © 2024 Sesli Makale - Tüm Hakları Saklıdır.

Rta Yazılım

; ;