Kuzey Suriye satrancında Türkiye'nin yeni hamleleri işaret bekliyor. Merkezinde Türkiye'nin yer aldığı, Ortadoğu'dan Müslümanlar'ın bulunduğu tüm coğrafyalara ve ülkelere kadar yayılmakta olan yepyeni bir güvenlik mimarisi tasarlandı. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, bu yeni stratejiyi izah ederken şunları söylemişti: "Musul'da ve Telafer'de sahada olacağız. Terör örgütlerinin bize saldırmasını beklemeyeceğiz.
Bu örgütler nerede faaliyet gösteriyorlarsa, gidip orada tepelerine bineceğiz. PKK'yı saklandığı inlerde bulup bertaraf edeceğiz." Cumhurbaşkanımız'ın sözlerinin sonuçlarından birisini, Türkiye desteğindeki ÖSO'nun birkaç gün içinde El Bab'a girmesiyle göreceğiz.
Halep'in kuzeyindeki El Bab, Türkiye'nin BEKA HATTINDA sadece bugün değil, yarınlarda da çok önemli bir mevzi. Türkiye sınırına 30, Menbiç'e 25 kilometre mesafede bulunuyor. El Bab'ın DEAŞ'tan kurtarılmasıyla 3 parametre gerçekleşecek.
1) PKK-YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde oluşturmak istediği koridorun önü kesilmiş olacak.
2) Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırında bir güvenli bölge oluşması açısından da çok büyük önem taşıyor.
3) El Bab sonrasında Menbiç temizlenecek. Menbiç'ten çıkarılacak YPG'nin Fırat'ın doğusundaki pozisyonu ve kantonlarının geleceği masaya yatırılacak. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın "PKK-PYD'nin Fırat'ın batısına geçmesine, PKK kantonlarını birleştirmesine ve bir statü elde etmesine asla izin vermeyeceğiz" mesajının hemen ertesi günü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğindeki ÖSO CERABLUS HAREKÂTI başlatıldı. Ve Türk devleti Cerablus'a girerek, PYD'nin denetimindeki, Cezire ve Kobani kantonları ile batıdaki Afrin kantonu arasındaki bölgeyi kontrol altına aldı. ABD-İngiltere'nin, Kuzey Suriye'de Türkiye sınırı boyunca uzanan PKK kantonlarının birleştirilmesi projesi Türk Devlet aklı tarafından paramparça edildi. Yani Irak sınırından başlayarak Hatay'a kadar Türkiye-Suriye sınırının bir "Kürt kordonu" haline dönüşmesi ihtimali çökertildi. "Fırat'ın Doğusu"nda ABD'nin YPG ve ilişkili olduğu unsurlar ile "işbirliği" ne olacak? Ankara'nın canını sıkan "Fırat'ın Doğu'su"ndaki PKK kantonlarının geleceği nasıl belirlenecek?
Rusya ile yaşanan kriz ABD'nin Türkiye'yi dizginlemek için çok geçerli bir argümanıydı. Ancak Rusya ile yaşanan yakınlaşma bu argümanı saf dışı bıraktı.
Rusya'nın ABD'den farklı olarak stratejik düzeyde oluşu bunu sağladı. Türkiyemiz çok başarılı bir askeri operasyon yaptı.
Her ne kadar Azez-Cerablus hattı YPG'den kurtarılsa bile Türkiye hâlihazırda sınırların büyük bir bölümünde YPG ile yüz yüze. Daha uzun vadede Türkiye, Fırat'ın doğusunda da YPG ile bütün imkânlarını kullanmak noktasında.
Çünkü eğer bu hatta gücünü kontrol edebilirse bir sonraki aşamada olası masalarda Musul-Halep hattı beka hattını kurgulama şansı bulacaktır. ABD'yi Suriye'ye çeken, buradaki askeri varlığını artırmasına imkân sağlayan, ABD'nin buradaki askeri varlığını artırmasına imkân sağlayan bir araç olan PKK-PYD'yi Rusya da bir noktada dengelemeyi arzu ediyor. Trump'ın gelmesinden sonra, Suriye'de Rusya-ABD olası anlaşmaları YPG'nin geleceğinde artık çökmeye doğru evrilecektir. Burada da tabi Türkiye'ye yeşil ışık yakılması, YPG'nin tamamen ortadan kaldırılmasına varacak düzeyde, Türkiye ile bir iş birliğine gitmesi söz konusu olabilir mi?
SONUÇ: 98 kilometre genişliğinde, Halep'e inen yaklaşık 50-60 kilometre derinliğindeki bölgenin "güvenli bölge" üzerinin ise "uçuşa yasak bölge" ilân edilmesi, Türkiye'nin "temel Suriye politikası" haline geldi.
"Güvenli bölge" ve "uçuşa yasak bölge"ye Obama "Hayır!" diyordu.
Trump yönetiminin, farklı düşüncesi, yeni gelişmelere gebe.
Türkiye, en güçlü -en vurucu güçlerini Nusaybin ve Silopi'ye yerleştirmiş, dürbünlerini bir taraftan Musul-Telafer- Sincar'a, diğer taraftan Kobani-Cezire'ye çevirmiş durumda.
Bab'dan Mınbiç'e Türkiye-Suriye sınır hattı boyunca güvenlik sağlandıktan sonra Fırat'ın doğusunda ve batısında, Halep'te KUZEY SURİYE SATRANCI HAMLELERİMİZ sıraya girecektir..
Takvim
22 Kasım 2016
Bu örgütler nerede faaliyet gösteriyorlarsa, gidip orada tepelerine bineceğiz. PKK'yı saklandığı inlerde bulup bertaraf edeceğiz." Cumhurbaşkanımız'ın sözlerinin sonuçlarından birisini, Türkiye desteğindeki ÖSO'nun birkaç gün içinde El Bab'a girmesiyle göreceğiz.
Halep'in kuzeyindeki El Bab, Türkiye'nin BEKA HATTINDA sadece bugün değil, yarınlarda da çok önemli bir mevzi. Türkiye sınırına 30, Menbiç'e 25 kilometre mesafede bulunuyor. El Bab'ın DEAŞ'tan kurtarılmasıyla 3 parametre gerçekleşecek.
1) PKK-YPG'nin Suriye'nin kuzeyinde oluşturmak istediği koridorun önü kesilmiş olacak.
2) Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırında bir güvenli bölge oluşması açısından da çok büyük önem taşıyor.
3) El Bab sonrasında Menbiç temizlenecek. Menbiç'ten çıkarılacak YPG'nin Fırat'ın doğusundaki pozisyonu ve kantonlarının geleceği masaya yatırılacak. Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın "PKK-PYD'nin Fırat'ın batısına geçmesine, PKK kantonlarını birleştirmesine ve bir statü elde etmesine asla izin vermeyeceğiz" mesajının hemen ertesi günü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin desteğindeki ÖSO CERABLUS HAREKÂTI başlatıldı. Ve Türk devleti Cerablus'a girerek, PYD'nin denetimindeki, Cezire ve Kobani kantonları ile batıdaki Afrin kantonu arasındaki bölgeyi kontrol altına aldı. ABD-İngiltere'nin, Kuzey Suriye'de Türkiye sınırı boyunca uzanan PKK kantonlarının birleştirilmesi projesi Türk Devlet aklı tarafından paramparça edildi. Yani Irak sınırından başlayarak Hatay'a kadar Türkiye-Suriye sınırının bir "Kürt kordonu" haline dönüşmesi ihtimali çökertildi. "Fırat'ın Doğusu"nda ABD'nin YPG ve ilişkili olduğu unsurlar ile "işbirliği" ne olacak? Ankara'nın canını sıkan "Fırat'ın Doğu'su"ndaki PKK kantonlarının geleceği nasıl belirlenecek?
Rusya ile yaşanan kriz ABD'nin Türkiye'yi dizginlemek için çok geçerli bir argümanıydı. Ancak Rusya ile yaşanan yakınlaşma bu argümanı saf dışı bıraktı.
Rusya'nın ABD'den farklı olarak stratejik düzeyde oluşu bunu sağladı. Türkiyemiz çok başarılı bir askeri operasyon yaptı.
Her ne kadar Azez-Cerablus hattı YPG'den kurtarılsa bile Türkiye hâlihazırda sınırların büyük bir bölümünde YPG ile yüz yüze. Daha uzun vadede Türkiye, Fırat'ın doğusunda da YPG ile bütün imkânlarını kullanmak noktasında.
Çünkü eğer bu hatta gücünü kontrol edebilirse bir sonraki aşamada olası masalarda Musul-Halep hattı beka hattını kurgulama şansı bulacaktır. ABD'yi Suriye'ye çeken, buradaki askeri varlığını artırmasına imkân sağlayan, ABD'nin buradaki askeri varlığını artırmasına imkân sağlayan bir araç olan PKK-PYD'yi Rusya da bir noktada dengelemeyi arzu ediyor. Trump'ın gelmesinden sonra, Suriye'de Rusya-ABD olası anlaşmaları YPG'nin geleceğinde artık çökmeye doğru evrilecektir. Burada da tabi Türkiye'ye yeşil ışık yakılması, YPG'nin tamamen ortadan kaldırılmasına varacak düzeyde, Türkiye ile bir iş birliğine gitmesi söz konusu olabilir mi?
SONUÇ: 98 kilometre genişliğinde, Halep'e inen yaklaşık 50-60 kilometre derinliğindeki bölgenin "güvenli bölge" üzerinin ise "uçuşa yasak bölge" ilân edilmesi, Türkiye'nin "temel Suriye politikası" haline geldi.
"Güvenli bölge" ve "uçuşa yasak bölge"ye Obama "Hayır!" diyordu.
Trump yönetiminin, farklı düşüncesi, yeni gelişmelere gebe.
Türkiye, en güçlü -en vurucu güçlerini Nusaybin ve Silopi'ye yerleştirmiş, dürbünlerini bir taraftan Musul-Telafer- Sincar'a, diğer taraftan Kobani-Cezire'ye çevirmiş durumda.
Bab'dan Mınbiç'e Türkiye-Suriye sınır hattı boyunca güvenlik sağlandıktan sonra Fırat'ın doğusunda ve batısında, Halep'te KUZEY SURİYE SATRANCI HAMLELERİMİZ sıraya girecektir..
Takvim
22 Kasım 2016
Hiç yorum yapılmamış
YAZARIN DİĞER MAKALELERİ Tümü
BU KATEGORİDEKİ DİĞER MAKALELER
ÖNE ÇIKANLAR Tümü
Nedim Şener : Marketlerde gıdada fahiş fiyata yasal önl...
492 kez izlendi
Ergün Diler : Şah-mat
526 kez izlendi
Ergün Diler : Kurgu war
1529 kez izlendi
Zekeriya Say : “Yalanın bacağı” artık kırılmalı!
642 kez izlendi
EN POPÜLER GÜNÜN YAZISI
YAZARLAR
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.