TÜRKİYE'DE herkesin günlerce, aylarca düşünmesi gereken çok önemli bir konu var. "Batı'nın tamamımedyasıyla, siyasetçisiyle, yazarıylaçizeriyleTürkiye'deki seçimde 6'lımasanın kazanması için nedenkendini yırtıyor?" sorusuna cevap bulmak zorundayız.
Siyonist patronu olan Guardian bile seçime aylar olmasına rağmen binlerce km öteden niçin 6'lı masaya "Kavgaetmeyin, birleşin" çağrıları yapıyor?
Neden bunu vazife ediniyor? Niçin bu ekranlarda aydınım diyen insanlar tarafından tartışılmaz. Niçin 6'lı masanın bir üyesine, destekleyenine bu sorulmaz?
Aslında ortada 6'lı masa yok. Daha fazlası var. Masanın altında, sandalyede oturanların ayaklarını dürten bir HDP var. FETÖ sosyal medyadan yağdırdığı muazzam destek ile o masada oturuyor.
Twitter'den "İmamoğlu'nu aday gösterin. Şöyle hareket edin, böyle kararlar alın" diye çağrı yardırıyor. O masada Avrupa da var. Amerika da var. İki sandalyesi olan Batı, Erdoğan'ın gitmesi için tüm imkanlarını, aklını, fikrini, medyasını, elçilerini, fonladığı sivil toplum örgütlerini, kullanışlı tüm elemanlarını seferber ediyor.
O yüzden bana göre ortada 10'lu masa var.
Batı'da "Aman Erdoğan kalsın, 10'lu masa sakın kazanmasın. Eyy Cumhur ittifakı birleşin, kenetlenin"diye çağrı yapan bir tane medya, siyasetçi,uzman, stratejist var mı? Yok. Pekiaman neden? Bunun cevabı Erdoğandüşmanı Batı'nın zaman zaman yaptığıaçıklamaların içinde yatıyor. ABD'deDışişleri bakanlığı yapmış hatta başkanlığaaday olmuş bir isim bile "Türkiye büyüyor ama trajik olarak" diyerek,artık söz dinlemediğimizi anlatıyorsa tabiiki Erdoğan düşmanı olacaklar. "Kendi silahımı kendim üretirim" dersenadamı öldürürlerdi bunlar. Yüzlerce defasuikast girişiminde bulunup bunu aslabaşaramadılar. Avrupa'nın enerji vanasını,merkez olmaya hazırlanarak eline almayahazırlanan bir Türkiye onları çıldırtıyor.
Dünyadaki her krizde masa kuran ülkenin Türkiye olması onları delirtiyor. Asya'dan Afrika'ya, Balkanlardan Kafkaslara, Ortadoğu'ya her yerde Türk rüzgarlarının esmesi, Yumuşak Gücümüzün şaha kalkması, Yerli ve Milli silahlarımızla tam bağımsızlığa gitmemiz, Akdeniz ve Karadeniz'de enerji rezervlerinin fışkırması ve daha bir çok neden Batı'yı Türkiye'ye bağımlı hale getiriyor. Çıldırmasınlar, delirmesinler, zıvanadan çıkmasınlar da ne yapsınlar. Tabii ki "10'lu masakazansın" diyecekler.
20 yıl öncesine kadar bu ülkede istedikleri gibi at koşturup, istediklerini hiç zorlanmadan yaptırıyorlardı. Küçücük bir arzuları bu ülkede "Emir" olarak algılanıyordu. Generallerimizi, Washington otellerinin toplantı salonlarında ağırlayıp, Türk Ordusu'ndaki 20 yıllık terfilerin nasıl olacağını bile onlar ayarlıyordu.
O toplantıların düzenleyicisi Siyonist bir Amerikalıydı. Adı Michael Rubin'di.
O toplantılardan birini yarıda kesip, otel lobisine gelen Türk gazetecinin yanına koşmuş "Sizin generallerlegörüşüyoruz. Nereden öğrendintoplantı yaptığımızı" diye sormuştu.
Yazmamak kaydıyla içeride 20 yıllık Türk Genelkurmay'ı terfi planını yaptıklarını söylemişti. Darbeciydi. 15 Temmuz'da darbecilere övgü ve destek yağdırmıştı.
"Türkiye'de laiklik elden gidiyor" diye ABD'ye müdahale çağrıları yapıyordu. İsrail'in çıkarları için yırtınan bir NEOCON'du. Karargahlarının bulunduğu gökdelenin alt katında da FETÖ'nün Vakfı vardı. Talimatları bir üst kattan gönderiyordu. Bazen de alt kattakini çağırıp FETÖ'yü öven makaleler yazıp eline tutuşturuyordu. FETÖ de alt kattaki vakfından kendilerine ait internet sitelerine girip yayınlıyordu. İşte bu Siyonist-mikser-darbeci Michael önceki gün bir tweet attı. "Erdoğan,Türkiye senden kurtulacak" dedi. Michael Türkiye'de muhalefetin kazanmasını isteyenlerin başında geliyor. yazının devamı
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.