HUDSON Enstitüsü, İsrail lobisinin ABD 'deki en vurucu düşünce kuruluşlarından birisi ve muhafazakar siyonist çizgidedir. İsrail menfaatleri ve ileriye dönük stratejileri için operasyonel senaryo ve raporları ile bilinir. Geçmişte Türkiye'ye sık sık saldıran, darbelere çanak tutan raporları ile ünlüdür. Yıllar önce 28 Şubat sürecinde "Türkiye'de bir yüksek mahkeme hakimi öldürülse ordu darbe yapar mı" senaryosunu, Türkiye'den üst rütbeli generallerin de olduğu kapalı bir oturumda tartıştırmış ve büyük gündem olmuştu. Daha sonra bilindiği gibi Danıştay baskını oldu, postmodern darbeye zemin hazırlamak için bir hakimiz öldürüldü.
O Hudson Enstitüsü'nün Amerikalı kıdemli Siyasal analist ve Ortadoğu uzmanı Michael Doran, Yunanistan'ın kara sularını 12 mile çıkarma talebinin kabul edilemez olduğunu söyledi. Dünyada aklı başında hiç kimse Akdeniz'de Türkiye gibi bu kadar kıyı uzunluğuna sahip bir ülkenin Yunanistan'ın bu 12 mil talebini kabulünü beklememesi gerektiğini de vurguladı. Michael hızını alamadı. Bir hafta önce Obama'nın PKK-YPG ile işbirliğine girerek büyük hata yaptığını belirtip iddialı ve okkalı bir cümle kurdu; "Amerika'nın sahadakiçıkarlarını koruyacak bir düzendeistikrarlı, kendine güvenen ve gücüyansıtabilen ülkelerle birlikte çalışmasıgerekiyor. Türkiye bu kriterlerikarşılayabilen çok az sayıdaki ülkeninbaşında ye alıyor" dedi.Yani bu açıklamayı Amerikalı bir Haçlı-siyonist düşünce kuruluşu uzmanının yapması, "ABD derindevletinin ortadoğudaki çıkarlarınıkorumayı Türkiye'ye emanet ettiği vebu meyanda İsrail'in güvenliğinin dahiTürkiye'ye bırakıldığı"nın, bir işaretidir.
Dolaylı olarak Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin tezlerine ve varlığına, güçlenmesine destek vermektir; Türkiye-İsrail ilişkilerinin düzeltilmesine hazırlıktır! Başkan Erdoğan'ın kurmaylarına ve dış politika ilgililerine verdiği "Akdeniz'de yüzde yüz haklıyız, bunudünyaya iyi anlatın" talimatına sanki emir telakki eder gibi Michael Doran'ın okyanus ötesinden sahiplenme girişimi manidardır. Michael benzeri açıklamaları önümüzdeki dönemde çok sık görmeye başlayacağız. İsrail adına Türkiye'ye yaklaşma, ilişkileri geliştirme, aradaki buzları eritme adına daha çok sayıda Michaeller piyasaya sürülecek. Çünkü hem Tel-Aviv hem de Washington, bölgedeki en büyük gücün Türkiye olduğunu görüyor ve biliyor. Başkan Trump'ın dün yine silah şirketlerini ve pentagondaki bazı generalleri suçlayarak "Beni savaşa sokmak istiyorlar. Birçokyerden çekilmek istedim ama beniengellediler. Yeniden seçilirsem artıkkimse işime karışamayacak" demesi, Suriye'de ABD'den YPG'ye "Öcalanposterleri ve PKK bayraklarınıkaldırın" talimatının verilmesi boşuna değil. ABD bölgeden tamamen çekildiğinde meydan kime kalacak? Dünyada diplomasiyi ve bölgeyi bilen tüm analist ve uzmanların kafasındaki ortak isim Türkiye... Kof Fransa'nın bölgede Amerika'nın yerini doldurma hayalleri ve Macron'un aptal girişimlerinin Ankara karşısında zerre şansının olmadığını herkes biliyor ve görüyor.
Nitekim Yunanistan'da "Türkiye'ye karşı Macron ile iş tutmak büyük hata"sesleri boşuna yükselmiyor. YunanistanKomünist Partisi (KKE) Milletvekili LianaKanelli'nin, Skai TV'de "Bana göre, ikiönemli iletişim hatası yaptık. Birincisi,'Erdoğan öyle, Erdoğan böyle' dedik. OysaErdoğan, 20 yıldan beri içeride ve dışarıdaülkesi için yaptığı hamlelerle ayakta duranstratejik bir akıl." diye bağırması da tesadüfdeğil. "İkincisi, Türkiye bölgesel süper bir güç" diye haykırırken de neredeysekarşı çıkan spikeri dövecekti. Evet bugüngelinen noktada Türkiye bölgesel bir süpergüç... Bloomberg de "Pandemide en az etkilenen üç ülke" içinde Türkiye'yigösterdi dün. ABD'de ise pandemi öncesi50 milyon kişi evsizdi. Corona'dan sonraartı 50 milyon kişi de işsiz kaldı. Savaşlardanda yorulan ve bu nedenle altüst olmuşekonomisi borç batağına saplanan Amerikanyönetiminin dünyanın her yerindenaskerlerini geri çekmesi artık kaçınılmazbir sonuç. Hudson Enstitüsü'nden MichaelDoran'ın "Ortadoğu'da ABD'nin yerini dolduracak yegane ülkelerden biri Türkiye" sözü torba dolsun diye kurulmuşbir cümle değil.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.