SÖMÜRGECİ alçaklardan, Batıdünyasından bizi güldürenhaberler gelmeye devamediyor. Önceki günBayraktar ve SİHA'larımızasaldıran Max'in rezillikleriniaktarmıştım sizlere. Bugünde bu seriye devam ediyoruz.
Yeni konumuz "Valerie"…
Malum Fransa'da nisan ayında cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Macron'un en çok çekişeceği isim merkez sağ Cumhuriyetçiler Partisi'nin adayı Valerie Pecresse hanımefendi. Geçtiğimiz hafta Yunanistan'daydı. Ta Nea gazetesine açıklamalar yaptı. Okudukça güldürdü beni Valerie. Kadının seçim kampanyası var. Taa Yunanistan'a gidip Türkiye'ye saldırıyor. Seçim çalışmasına bakar mısınız? "Fransaher zaman Yunanistan'ınyanında yer alacaktır" diyor. Bizi Yunanistan ile korkutuyor güya küçük aklınca. "Ay çok dehşetekapıldık kız Valerie" diyoruz biz de gülerek. AB üyeliğimize karşı çıkacakmış.
Çok da umurumuzdaydı. Abuk sabuk bir sürü lafı var. Ancak Türkiye'ye saldırırken ağzından öyle bir bakla çıkarıyor ki, bu cümleler aslında her şeyi açıklıyor. Mültecileri gündeme getirerek Türkiye'nin Avrupa'yı rehin aldığını söylüyor bu kadın. Doğru söylüyor.
Evet rehinler. Ancak bunun nedeni Türkiye değil. Onu açıklayamıyorlar. Gerçeği söyleseler, yer yarılıp yerin dibine girmeleri gerekiyor. "Kız Valerie" diyerek başlayalım gerçeklere.
Afganistan'dan tutun, Irak, Suriye ve Libya'ya kadar her yerden akan mülteci sorununu biz başlatmadık.
Bu tamamen Batı'nın, yani siz sömürgecilerin eseri… Suriye'deki Fransız çimento fabrikası, DEAŞ'a milyonlarca dolar ödedi. Bu belgeleriyle çıktı ortaya. Sizin devletinizin de istihbaratınızın da onayıyla yapıldığı resmen açıklandı. DEAŞ'a giden o paralarla alınan silahlar, yüzbinlerce insanı öldürdü. Milyonlarca insan canını kurtarmak için kaçtı Suriye'den. Libya'da daha hiçbir şey yokken, BM kararı olmaksızın bile sizin uçaklarınız bombaladı oraları. Binlerce sivili katlettiniz. İç savaşı körükleyerek milyonlarca insanın kaçmasına, mülteci olmasına yol açtınız. Sonra da gelip Türkiye'ye yalvardınız. "Aman bu mültecileri tutun, yoksa AB dağılır" diye. Sizin katliamlarınız, siziTürkiye'ye mahkum etti. AhValerie ah. Şöyle yüzyüzegelsek de… Yüzünüzeçarpıversem bunları.
Tabii Avrupa'nın, Valerie'nin deyimiyle Türkiye'ye rehin kalması bununla da sınırlı değil. Bir yerlerinin donmaması için doğudan gelecek doğalgaza ihtiyaçları var. Boru hatları Türkiye'den geçiyor.
Vana elimizde. Geçti o pısırık, dünyaya kapalı Türkiye günleri. Evet Valerie'nin dediği gibi bize mahkumlar artık. 15senede yapılan yatırımlar,Batı'nın savaş ve kaosçıkardığı ülkelerdekihamlelerimizle adeta bizerehin kaldılar.
E bir de Fransızların kuyruk acısı var. Yanıyor kuyrukları.
Valerie bunu söyleyemiyor. "Türkler kuyruğumuza fena bastı" diyemiyor. Neyapsın utanıyor ihtiyar kızcağız.
Ancak İngilizlerde utanma yok. Nitekim dün pat diye bu kuyruk acısını açıkladılar.
Londra merkezli Middle eye east bir haber-analiz yayınladı. "Afrika'da yükselen değer Türkiye" diye. Fransızlarayıllarca sömürdükleri kıtadaağır darbe vurduğumuzuyazdılar. Malum Libya'daHafter'i destekliyordu Fransa.
Türk SİHA'ları karşısında Hafter diz çöktü. Geçmişte Batı başkentlerinin destekledikleri kazanırdı hep. Bu da Afrika ülkelerinde algı oluştururdu.
Korkarlardı Batı'dan. Şimdi Türkiye'nin Afrika ülkelerindeki bu korkuyu yendiğini yazıyor İngiliz. Batı'nın mağlup edilebilir olduğunu Ankara gösteriyor koca kıtaya. O yüzden Fransızca konuşan ve bağımsızlık parası adı altında her yıl 500 milyar doları Fransa'ya haraç olarak ödeyen 16 Afrika ülkesinde Fransa'ya homurdanmalar başladı.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.