Dış basında gazeteleri okumak istersiniz... İnternete girer veya imkanınız varsa yabancı gazetelere ulaşırsınız. Sayfalarında sörf yaptığınızda sizi şaşırtan bir durumla karşılaşırsınız.
Hepsinde aynı haber vardır. Hepsi de ağız birliği etmişcesine aynı gün Türkiye'ye saldırmaktadır.
"Yahu" dersiniz "Bu kadar da olur mu?.." Berlin'debasılan gazeteveya dergininmanşeti neyseLondra'dabasılanlardada aynı... VeWashingtonmenşeligazetelerdede tıpatıpaynı haber... Hepsi birbirlerinden binlercekilometre uzakta olmalarına rağmenuykuya yatıp, aynı haberi mi gördülerrüyalarında? Nereden geliyor bu RÜYA KARDEŞLİĞİ? Ve ertesi gün bazı Türkgazetelerine ve Türk köşe yazarlarınabakarsınız. Batı'da pişirilen Türkiyealeyhindeki haberleri alıp sayfalarınave sütunlarına taşırlar. Onlar da Devletive yönetenleri karalama kampanyasına24 saat sonra katılarak sanki dışarısıile KORO oluştururlar. Sanki onlarda geç gelen Rüya Kardeşliği üyesi gibidirler. Bu kadar da tesadüf olur mu?
Asla olmaz... O manşetleri atanlar ile koroya sonradan dahil olanların mutlaka bir planlayıcısı ve buluşturucusu vardır.
Peki kimdir bu AKILLI? Bu sorunun cevabını vermek için bugün size çok ilginç bir ADAM'ı anlatacağım. Söylediklerini çok dikkatli okumamız gerekiyor.
Yaptığı açıklamalar olay... Her satırı altın değerinde... O bir gazeteci ama aynı zamanda da Alman istihbaratı ile CIA'ya çalışan bir isim. Adam dünyada yaşanan tüm savaşların ve kaosların nedenini açıkladı; "Tüm savaşlar bilinenzengin ailelerin servetine servetkatmak için çıkarılıyor." Adam altını çizerek konuştu; "Türkiye'de Almanistihbaratına çalışan muhbir ve ajangazeteciler var." Adam Türkiye'ye saldırmayı adet edinen gazeteyi deşifre etti; "Rotschild ailesinin sahibi olduğu The Economist muhabirleri CIA'ya çalışır. İngiliz İstihbaratı ile CIA birlikte hareket eder." Adam yeryüzüneyayılmış ve aynı günde aynı başlıklarıatan gazeteleri ve onların ekiplerini netbir şekilde tarif etti; "Birçok gazeteci kuklalar gibi, istihbarat örgütlerince izin verildikleri noktada haber yapar. İstihbarat ajanları için en güzel kamuflaj gazeteciliktir." Adamilginç ortaklıklara işaret etti; "Alman istihbaratı BND, CIA'nın bebeğidir. Bild ve Axel Springer CIA'nın desteği ile kuruldu. Bild'in Genel Yayın Yönetmeni Kai Diekmann'ın CIA'ya yakın bir organizasyondai Atlantik Brigde'de yönetici olduğu kesinlikle belgelendi. Axel Springer'in yayın organlarında İsrail aleyhine asla haber yapamazsınız." Adam çokama çok iddialı konuştu; "Amerikalılar Türk gazetecileri davet ederler ve kendilerine ait gizli servis ağına dahil ederler. Onların çalıştıkları yayın organında yükselmelerini sağlarlar. Böyle çok Türk gazeteci var. Davet edildikleri organizasyonlarda beyinleri yıkanıyor ve Türkiye lehine değil Amerika'nın menfaatlerine göre düşünmeleri sağlanıyor." Adam tümbunları nereden biliyordu? Sorulduğundanet cevap verdi; "Ben de maalesef Alman İstihbaratı BND ve CIA adına uzun süre çalıştım." İstihbaratörgütlerine çalışan ve müthiş açıklamalarıyapan adamın adı; UDO ULFKOTTE idi. Gazeteci kamuflajı giyerek istihbaratörgütleri adına nasıl operasyonlaryaptıklarını uzun uzun örnekleriyle anlattı.
Yukarıdaki açıklamaların tamamını son röportajında vermişti. O röportaj ahaber'de Yaz-Boz'da yayınlanmıştı. Son röportajın ardından kendisiyle tekrar kamera karşısında konuşmak için defalarca temas kurduk. Almanya'da ahaber muhabiri İbrahim Taş Yaz-Boz adına görüştü Udo ile. Korkuları vardı, tekrar röportaj vermek istemiyordu. İkinci kez görüşme isteğimizi bu nedenden dolayı reddetti.
Öldürüleceğinden korktuğu için otelde yaşıyordu. "Sürekli tehditler alıyorumİbrahim. Biraz ara verelim, dahasonra konuşuruz." dedi Yaz-Boz adına görüşen ahaber muhabirine. Ve önceki gün otel odasında ÖLÜ bulundu UDO. "Kalpkrizi" diye geçiştirdiler gazete sayfalarında.
Onunla son röportajı yapan İbrahim Taş'la görüştük dün. "Kalp krizi çok tuhaf... Adam TAŞ gibiydi abi" diyor.
Takvim
17 Ocak 2017
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.