İNGİLTERE Genel Kurmay Başkanı Nick Carter "3. Dünya Savaşı kapımızadayandı" dedi. Dünyanın ayağa kalkması gerekirdi. Öyle olmadı. Çünkü dünya virüsle uğraşıyor, Covid'le yatıp kalkıyordu.
En zengin iki isimden biri olan Rockfeller ailesinin vakfı bir rapor yayınlıyordu. "Çin'den bir virüs çıkacak, ortalığı kasıp kavuracak. İlk dalgada yaşlıları etkileyecek. Ancak 2. dalgada gençlerdahil herkes etkilenecek" diyordu. Şu andamutasyona uğrayan, daha hızlı yayılıp dahaölümcül olan ve herkese gözünü diken2.dalga virüsle karşı karşıyayız. RockfellerVakfı yüzde yüz isabet sağlamış durumda.
Virüs bir operasyon. Bunu başından beri ısrarla söylüyoruz. Yeryüzünde ne zaman Yeni Dünya Düzeni kurulsa öncesinde mutlaka savaşların yaşandığı ve milyonlarca insanın öldürüldüğü çatışmalara tanıklık ettik. Yeni Dünya Düzeni kurmayı planlayanlar, denenmiş, başarıyla sonuçlanmış bu "Milyonlarınöldürülmesi" sisteminin tuttuğunu gördü. Denenmiş varken başka bir yola başvurmanın ne alemi vardı. Dünya şu anda 2. dalga ile çalkalanıyordu. Korku büyüktü.
ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden bile önceki gün Amerikan halkına sesleniyor "Covid'ekarşı mücadelemizdeki en karanlıkgünlerimiz geride değil, önümüzde." diye uyarıyordu. Ayrıca büyük krizlerin de kapıda olduğunun altını çiziyordu. Virüs operasyonundan etkilenmeyen ülke yoktu. Ekonomiler çöküyor, şirketler batıyor, işsizlik ve sosyal çalkantılar artıyordu.
Yüzü aşkın devlet de ülke anahtarlarını teslim etmeye hazır halde IMF'in kapısında borç sırasına girip yalvarıyordu. Pandemi sonrasının hangi ülkeleri çökerteceği bilinmiyordu. Hangi ülkelerin batmamak, yok olmamak için hangi komşusuna saldıracağı henüz hesaplanamıyordu. O yüzden İngiltere Genelkurmay Başkanı Nick Carter "Ekonomik krizler ve mevcutbelirsizlikler 3. Dünya Savaşı riskinetavan yaptırdı." diye bas bas bağırıyordu.
O riskin de tarifini bakın nasıl yapıyordu; "Geçmişi hatırlayın. Savaşa girmenin bir süreci, ritmi var. Önceki yüzyılda tansiyon arttı ve bu bazı yanlış hesaplamalara neden oldu ve sonunda da savaş çıktı. Şu anda aynı şartlar mevcut" Yeni bir dünya düzenine geçişhesaplarının yapıldığı şu dönemdekaos-savaş-yıkım sonrası Digital Çağ'ageçişin planları sahaya sürülecek. Digitalçağda tek tip insan ve tüm dinlerin yokedilme hayalleri masada duruyor. Bununişaretlerini de 2018'de devlet başkanlarını,Genelkurmay ve İstihbarat Başkanlarınıağırladıkları Davos'taki zirvede vermişlerdi.
Kürsüye çıkarılan profesör kendisini dinleyen dünyayı yönetenlerin gözünün içine bakarak Digital çağda dinlerin yok edileceğini, insanların nasıl hackleneceğini anlatıyordu. Çünkü bunun için hazırlıklar başlamıştı. Birçok ülkede "EvrenselKardeşlik" adı altında masonların yoğun ilgi gösterdiği vakıflar, dernekler kurulmuş, milyonlarca katılımcı şimdiden sağlanmıştı bile. Bunun bir ayağı da Türkiye'deydi. "Bütün insanlık göksel bir hiyerarşi tarafından idare ediliyor" diyen MevlanaKardeşlik Vakfı yıllardır bu topraklardapropagandaya başlamış, "İnsanlık bu bütünlüğü bugüne kadar Allah terminolojisi diye tanımladı. Algıladı ve öyle kabul etti." diyerek her evrende tanrı yerine koyduğu bir varlığın olduğunu ileri sürüyor ve bunun adını "Cosmos" koyuyordu.
"Şu anda insanlık Alfa giriş ve omega çıkış boyutunda insanlık bir imtihana tabi... Yarınlarda dünya devleti kurulacak...
Yani tek devlet olacak... İnanç bütünlüğü oluşacak... yani tek din" diyorlardı. Bilgi kitabını Türkiye dahil 12 dilde nüshalar halinde sokaklarda caddelerde dağıtıyorlar, "Bu bir omega kitabıdır. Dünyamıza insanın kitabı olarak gökyüzünden indirilmiştir." diyerek kutsallaştırıyorlardı.
Güneş içinde üçgen ve göz amblemleriydi.... Tarikata katılanlar birçok safhadan geçirilerek eğitiliyor, dinsizlik dininin bilgeleri olarak sunuluyordu. Onlara Güneş öğretmenleri deniyordu. "Dinlerortadan kalkacak" diyorlardı. Atatürk'ün bile uzaylı olduğuna inanıyorlardı. Masonlar, ünlü zenginler, sanatçılar tarikata koşuyor, Avrupa'ya "Enerji yayma haccı"na gidiyorlardı.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.