CHP'DE neler oluyor? Cevaba gitmeden önce 30 Mart 2019'da kaleme aldığım bir yazıya gidelim.
Bakın neler yazmışız; "2014 yılında NeoConların karargahı Washington Enstitüsü CHP'de değişimin ilk sinyallerini vermişti. İsrail'in Amerika'daki bir numaralı lobisi AIPAC'a bağlı Washington Enstitüsü bundan beş yıl önce bir rapor yayınladı. O raporun başlığı YENİ CHP idi... 'Daha dindar, daha liberalbir CHP geliyor' diye müjdeliyorlardı taaAmerikalardan... O raporda önce eskiCHP'yi tanımlıyorlardı..' Eski Kemalistlerinidaresi altındaki gelişimini durdurmuş vedonmuş eski CHP Batı karşıtı olmuştur.
Aynı zamanda katı laikçi-milliyetçi modernleşmeyi, demokratikleşme ve halkın iradesine tercih etmiştir.' diyorlardı... Ve gelmekte olan YENİ CHP'yi de finalde bakın nasıl anlatıyorlardı; 'Yeni Kemalist anlayışla yola çıkan YENİ CHP, FOSİLLEŞMİŞ bir siyasal yapıyı dinamik bir sosyal demokrat hareket haline dönüştürmeye başlamıştır." Bu değişimin başlayacağınıbilirsen böyle raporlar da ortaya rahatlıklasürebilirdin. Nitekim raporun hemenertesinde CHP'de dindar Ekmeleddinİhsanoğlu Ağustos 2014'te Başkan adayıoluverince herkes şoka girdi. Derkenbir şok dalgası daha yaşandı. Bir aysonra da bu defa Milli Görüşçü MehmetBekaroğlu CHP'ye üyelik başvurusundabulundu. CHP'nin kurucusuna "Kefere Kemal" demekle suçlanan Refah PartiliBekaroğlu'nun üyeliği şok dalgasını dahada büyütmüştü. Bekaroğlu ekranlarda "Kefere Kemal demedim." diye bağırsada iddia dalga dalga yayılmıştı. CHPtüm riskleri göze alarak Bekaroğlu'nuaday göstermişti. Yani WashingtonEnstitüsü'nün "Dindar ve değişen CHP geliyor. Eski FOSİL Kemalistler gidiyor" iddiasının hayata geçtiğinetanık oluyorduk. O raporda bahsedileneski Kemalistlerin tamamı Ulusalcı'ydı. Ancak CHP'de dönüşüm rüzgarlarını ve Washington'da yazılan raporun şokçu dalgalarını kimse durduramıyordu. Nitekim dindarlardan sonra, Ulusalcı Kemalist kaynayan CHP, gidiyor bölücü PKK'nın güdümündeki HDP ile de kanka oluyor, yol arkadaşlığına giriyordu. CHP lideri Kemal Bey, PKK'nın YPG'sine "Teröristdeğil" diyor, "Topraklarını koruyor" şeklinde methiyeler düzüyordu. Derken Geçtiğimiz günlerde Muharrem İnce ekrana çıkıyor "Bazı solcular, banaYPG'yi övüyor, terörist değil diyor. Bunlar Amerikancı olmuş. YPG teröristtir kardeşim" şeklinde salvoatışında bulunuyordu. YPG'yi öven ve "Terörist değil" diyen, lideri KemalBey'di. Muharrem İnce'nin bir programiçinde satır aralarında söylediği bu "Amerikancı" suçlamasının Kemal Bey'ekadar uzandığını kimse farkedemedi.
Aslında müthiş bir manşetti. Ben o sözleri alıp burada köşeme taşıdım. "Ne yaniKemal Bey Amerikancı mı MuharremBey?" diye sordum. Çünkü parti içinde müthiş bir kavga ve tasfiyenin habercisiydi bu açıklamalar. Fırtınanın ayak sesleri kapılara çarpıyordu. Nitekim aynı soruyu Yazboz'da ağırladığımız Metin Feyzioğlu'na da sordum. "Ne yani Kemal Bey Amerikancı mı demek istiyor Muharrem Bey?" diye. Feyzioğlu, sık sık adı CHP GenelBaşkanlığı için geçen isimlerden biriydi.
"Kişilere girmek istemiyorum ama biri YPG'yi överse o kişi Amerikancı'dır" dedi. Feyzioğlu da Ulusalcı olduğu için Washington Enstitüsü'nün raporunda tanımlama yaptığı "Tasfiye edilecekfosil Kemalist CHP'liler" sınıfına giriyordu. Nitekim Yazboz'da yaptığı açıklamalardan sonra sosyal medyada Feyzioğluna da linç kampanyası başladı.
CHP'deki kavga aslında böyle patlak verdi. "Amerikancı solcular" diyerek işin ucunu Kemal Bey'e kadar taşıyan Muharrem İnce için hemen CHP'den birileri düğmeye bastı. Tasfiye projesinde aranan fırsat bulunmuştu. Nitekim sonunda "Muharrem İnce Külliye'de Başkan Erdoğan ile CHP'yi dizayn için görüştü" şeklindeki yalan iddianın kaynağı da CHP'li çıktı. Kaynak olarak gösterilen Talat Atilla "İddiayı Kemal Bey'e doğrulattım" diyordu.
Yani doğrulatma makamı Kemal Bey'di.
Demek ki bir başka kaynak vardı. Talat Atilla "Bu bilgiyi bana bir CHP'li verdi" diyordu. Muharrem İnce de haklı olarak "Kumpas bana CHP içinden kuruldu" diyerek veryansın ediyordu.
YORUM YAPIN
Yorumlarınız editörlerimiz tarafından okunup onaylandıktan sonra yayına alınacaktır.